| Bay Carpenter, Artık uzay gemisini görebilir miyiz? | Open Subtitles | سيد كاربنتر ، الآن يمكن أن نذهب لنشاهد سفينة الفضاء؟ |
| Belki de şu an evde olup babama yardım etmen gerekiyordu ayrıca şu özgür kız ayaklarını bırak Artık. | Open Subtitles | حسنا ،لربّما الآن يمكن أن أعود وأساعد بابا وأوقف كلّ هذا الهراء |
| Artık parti tüm delegeleriyle hizmete hazır yeni bir ülkeyi kurmak için | Open Subtitles | الآن يمكن للحزب أن يعمل مع جميع الأطراف لبناء دولة جديدة، |
| gibi. Ama Şimdi o aslında, teknik açıdan daha doğru olabilir, çünkü o patlayabilir; | TED | لكنها الآن يمكن أن تكون أكثر دقة، لأن الإنفجار ممكن؛ |
| Şimdi Fox haber merkezinde yarattıkları paniği hayal edebilirsiniz. | TED | و الآن يمكن تصور الهلع الذي كان من الممكن أن يتولد في غرفة الأخبار في فوكس. |
| Tamam, Artık durabilirsin. Bırak başkası devam etsin. Avery, bana bak, bana bak. | Open Subtitles | حسناً ، يمكنك أن تتوقف الآن يمكن لغيرك أن يستلم مكانك |
| Artık Açlık Oyunları'nın iki kazananı olabilir. | Open Subtitles | الآن يمكن ان يكون هناك 2 من الفائزين في ألعاب الجوع |
| Neresi olur bilmiyorum ama Artık dünyada kendimize bir yer bulabiliriz. | Open Subtitles | الآن يمكن أن نجد مكاننا في العالم، أينما يكون |
| Sihirli tüy! Artık uçabilirsin! | Open Subtitles | الريشة السحرية الآن يمكن أن تطير |
| Artık, İmparatorunun çekirgesi olabilir. | Open Subtitles | الآن .. يمكن أن يكون كريكت الإمبراطور |
| Artık rahatlayabilir ve akşamın keyfini çıkarabiliriz. | Open Subtitles | الآن يمكن أن نرتاح ونستمتع بهذا المساء |
| Yani Artık bir takım olarak çalışabiliriz. | Open Subtitles | أعني ، الآن نحن الآن يمكن أن نعمل كفريق |
| Hey, parti Artık başlayabilir. | Open Subtitles | مرحباً، الآن يمكن أن تبدأ الحفلة |
| Hayır, Artık bir şeyler farklı. | Open Subtitles | لا ، شيء مختلف الآن. يمكن أن يكون أنا. |
| Aslında bütün bunların olması en iyisi oldu çünkü Artık ben, belki de beni onun kendini sevdiği kadar sevebilecek bir adam bulabilirim. | Open Subtitles | هذا في الواقع أصبح نعمة لأنّ الآن... يمكن أن أذهب لأجد رجلاً ربّما يعشقني بقدر ما يعشق نفسه. |
| Artık ikisine de sonsuza kadar sahipsin. | Open Subtitles | الآن يمكن أن تتناولهما إلى الأبد |
| Şimdi insanlar, "Ben tam olarak şunu, şunu ve şunu istiyorum," diyebiliyor ve siz de onu katlayabiliyorsunuz. | TED | إذا الآن يمكن للناس القول نريد هذا وهذ و هذا، و يمكنك أن تقوم بطيها |
| Şimdi ise, ilacın fiyatı 100 dolar civarında. | TED | الآن يمكن أن نحصل عليه بحوالي 100 دولار. |
| Doğu da öyle. Şimdi hepsi yaptıkları hatayı ödeyecekler. | Open Subtitles | كذلك الشرق الآن يمكن كلاهما يدفعوا لخطأهم |
| Şimdi buradan çekip gidebiliriz. Her şeyi unutabiliriz. | Open Subtitles | يمكن أن نجتـاز ذلك هنـا الآن يمكن أن ننسـاه |
| Babacığım, seni 20 sene boyunca hayal kırıklığına uğrattım.Şimdi ıztırabımız sona erebilir. | Open Subtitles | لقد قصرت فى حقك لعشرين سنه الآن يمكن لتعاستنا أن تنتهى فى مكان ما.. |