| Ben de seni her şeyden çok seviyorum ama bizden çok daha önemli. | Open Subtitles | وأنا أحبك أكثر من أى شيء آخر لكن هذا الأمر أكبر منا جميعاً |
| Bu saç bantlarından ve liseden daha önemli bir şey. | Open Subtitles | هذا الأمر أكبر من ربطات شعر وثانوية عامة |
| Bence bu işte basit bir aile birleşmesinden çok daha fazlası var. | Open Subtitles | الأمر أكبر من هذا لا أعتقد أن هذه حلفة لم شمل إعتيادية |
| Beni eve getirmek için sağlığını feda ettiğini sanıyordum ama daha fazlası var değil mi? | Open Subtitles | إعتقدت أنك ضحيت بصحتك لإحضاري للمنزل لكن الأمر أكبر أليس كذلك |
| Ama işin gerçeği bundan çok daha farklıdır. | Open Subtitles | وأن تحيا في سعادة إلى الأبد ولكن الأمر أكبر من ذلك |
| - Öyleyse mesele ortaktan fazlası. | Open Subtitles | لذا الأمر أكبر من فقط هذا الزميل |
| Bu yer uğulduyor. Tuhaf. Normal yayımın ötesinde bir şey. | Open Subtitles | ،المكان يصدر طنيناً، هذا غريب . الأمر أكبر من موجات البث العادية |
| Bu gidiş birkaç günden fazla sürecek. | Open Subtitles | إنك تعرف بأن الأمر أكبر من مسألة عدة ايام |
| daha önemli bir şey olmalı. Belgelerde ne olduğunu bilmiyoruz. Beni dinle! | Open Subtitles | ربما الأمر أكبر الآن , لسنا نعرف محتوى الوثائق إستمع إلي |
| Ama sadece bizim gibi insanlar değil, bundan çok daha önemli bir şey var. | TED | لكن الأمر ليس عن أناس مثلنا لأن الأمر أكبر وأهم من ذلك . |
| Bu iş bir insanın kariyerinden daha önemli. | Open Subtitles | الأمر أكبر من مجرد مسيرة عمل شخص واحد |
| Ama bu senden daha önemli. Ailenden bile daha önemli. | Open Subtitles | ولكن الأمر أكبر منك ومن عائلتك حتى |
| "Belki de bu adama âşığımdır." demekten biraz daha önemli bir durum. | Open Subtitles | الأمر أكبر بقليل من أن يُقال "ربما أكون واقعة في حب هذا الرجل" |
| Bence ihtiyarın seni serbest bıraktığı hikâyesinde anlattığından çok daha fazlası var. | Open Subtitles | أظن أن الأمر أكبر من تخلي الرجل الكبير عنك لتفعل هذا |
| bundan daha fazlası var. Ben bir zaman yolcusuyum. | Open Subtitles | الأمر أكبر من ذلك أنا مسافرٌ في الزمن |
| Düşündüğünden çok daha fazlası var. | Open Subtitles | إن الأمر أكبر من ما تظنين إنها حركة |
| Birkaç hafta sonra bundan fazlası olduğunu anladım. | Open Subtitles | ولكن بعد بضعة أسابيع بدا واضحاً أن الأمر أكبر من هذا |
| Yani, elbette hayatımın aşkı tarafından terk edilmiştim ama bundan daha fazlası vardı. | Open Subtitles | أعني ، بالطبع ، لقد هجرني حبّ حياتي ولكن كان الأمر أكبر من ذلك ثمَّ خطر ببالي شئ |
| mesele öncesinden daha büyük ve kötü, tamam mı? | Open Subtitles | الأمر أكبر وأكثر غموضاً مِن قبل، حسنٌ؟ |
| Asıl mesele, bu iş bizden daha büyük, anlıyor musun? | Open Subtitles | الأمر أكبر منا . كما ترين ؟ |
| Ama güzelliğin ötesinde o, bir güneş ışığı gibi. | Open Subtitles | لكن الأمر أكبر من هذا إنها مشرقةٌ بشدة، تعرف |
| Gerçek şu ki, bu tek bir ülkenin kaderinin ötesinde. | Open Subtitles | الحقيقة أن الأمر أكبر من مصير دولة واحدة |
| Bu gidiş birkaç günden fazla sürecek. | Open Subtitles | إنك تعرف بأن الأمر أكبر من مسألة عدة ايام |