| Gelmeye devam edin, çünkü çaba harcarsanız bu işe yarayacaktır. | Open Subtitles | ونقول أستمر في المحاولة لأن الأمر سيفلح يوماً إذا ما عملت عليه |
| Güç yeterli değil ama işe yarıyor gibi. | Open Subtitles | طاقة غير كافية، لكن يبدو أنّ الأمر سيفلح. |
| Klinik deneyler devam ediyor ve insanlarda işe yarayacağını gösteren bir belge yok. | Open Subtitles | إنها ما زالت في اختبارات سريرية جارية ولا يوجد أي اقتراحات مسجلة عما إذا كان الأمر سيفلح مع البشر أم لا |
| Sence bu sefer işe yarayacak mı? | Open Subtitles | هل تعتقد أن الأمر سيفلح هذه المرة؟ |
| Bunun işe yarayacağına eminim. | Open Subtitles | تبتهجي متأكّدة من أنّ هذا الأمر سيفلح |
| İşe yarayacağını biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعرف أن الأمر سيفلح |
| Eğer bunun işe yarayacağını düşünseydim, Angel ben olurdum. | Open Subtitles | لو كنت أعلم أن الأمر سيفلح لقلتأنني(إنجل) |
| İşe yaradı galiba. | Open Subtitles | أعتقد بأن الأمر سيفلح |
| İşe yarayacak demiştim. | Open Subtitles | قلت لك بأنّ الأمر سيفلح |
| Bunun işe yarayacağını söylemiştim sana. | Open Subtitles | لقد أخبرتكِ أن الأمر سيفلح |
| Benim için işe yarayacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أن الأمر سيفلح معي |
| İşe yarayacağını söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتك أن الأمر سيفلح |
| Bence işe yaramaz. | Open Subtitles | - .لا أظن أن الأمر سيفلح |
| İşe yarayacağını sandım. | Open Subtitles | -ظننتُ الأمر سيفلح |
| - Bana bunun işe yarayacağını söyle. | Open Subtitles | -قل لي أن هذا الأمر سيفلح |