| Hey çocuklar, Stanley Kupa final maçlarını dışarıda oynar mısınız? | Open Subtitles | يا أولاد، أيمكنك إكمال التصفيات النهائية للبطولة بالخارج؟ |
| Elinde Playoff biletleriyle eve giden biriyim.. | Open Subtitles | انا شخصٌ سيذهب للمنزل ومعه تذاكر لمباريات التصفيات |
| Evet. Devriyeyi bir saat önceden tamamlıyorlar bu sayede play-off maçını seyredebilecekler. | Open Subtitles | أجل، يقومون بالجولات قبل ساعة حتى يتسنى لهم مشاهدة التصفيات |
| Bugün,eleme raundu,işaret direği etrafında bir tur olacak. | Open Subtitles | اليوم التصفيات وهي دورة حول حدود الأبراج |
| Ve şimdi, Glee kulübü ve Bölüm yarışması sayesinde rüyam gerçek olmak üzere. | Open Subtitles | والآن، بفضل نادي غلي، ومع إقتراب التصفيات المحلية هذا الأسبوع. ذلك الحلم على وشك التحقق. |
| Geri kalanınız, Bölüm yarışmasında karanlık güçlere karşı destansı bir savaş vermek için hazırlanmaya başlayın. | Open Subtitles | ،البقية إبدأو بالإستعداد للمعركة الكبرى ضد قوى الشر .في التصفيات المحلية |
| Annen elemelerde ezip geçtiğini söyledi. | Open Subtitles | إذن سمعت بأنك كنت بطلة في التصفيات أخبرتني والدتك |
| Bölüm yarışmasını kaybetme anlamına gelse de mi? | Open Subtitles | حتى لو كان ذلك يعني خسارتنا في التصفيات المحلية؟ |
| Bu Trakyalının her final dövüşüne katılması şartı mı? | Open Subtitles | أيجب أن يظهر الثراسي في كل أحداث التصفيات ؟ |
| eleme maçları tamamlandığında ara verip 6:00'daki final eşleşmesi için tekrar bir araya geleceğiz. | Open Subtitles | مرة واحدة في التصفيات هي وتا الطريق، سنقوم كسر والانعقاد ل لمتابعة المباراة النهائية في الساعة 6: 00. |
| Playoff maçları sırasında... biradere getirdiğin otu hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تذكر الفتاة التي أحضرتها إلى منزل أخي في التصفيات ؟ |
| İki ay önce Playoff'larda Princeton Heights ile oynayacağımızı söyleseydin, sana inanmazdım. | Open Subtitles | لو قلت لى منذ شهرين اننا سنلعب فى التصفيات لما كنت صدقتك ولو قلت لى انه ستحدث نهضة فى مدرستنا لما صدقتك |
| Futbol takımında ki herkes play-off için sakal bırakıyor. | Open Subtitles | جميع الأشخاص في فريق كرة القدم سيتركون لحيتهم تنمو من أجل التصفيات المؤهله |
| Bugün, Okyanus Kralı eleme Turu'nun ilk günü. Okyanusta oluşan dev dalgalar doğruca gelip buradaki sahille birleşiyor. | Open Subtitles | مرحلة التصفيات لمللك المحطات ببعض الموج الثقيل في الخلف متصل بالراكبين |
| Bölüm yarışması bitene kadar bırakmayacağım. | Open Subtitles | بالرغم من أني لن أستسلم حتى بعد التصفيات المحلية. |
| Dalton'a gittiğinde orada olduğunu söyledin ama Bölüm yarışmasında yok oldu. | Open Subtitles | لقد قلت أنه كان متواجد عندما عدت إليهم، لكن عندما وصلنا إلى التصفيات المحلية، بوف إحتفى. |
| Marti'yi elemelerde göreceğin için çok heyecanlı olmalısın. | Open Subtitles | لابد انك متحمسه لرؤية مارتي في التصفيات. |
| - Bölüm yarışmasını kaybedip, sezonu kapanınca kupalar ve çok sevdiğiniz merhum Lillian Adler'ın plaketi dahil Cheerioların bu odanın içindeki her şeye sahip olabilmeleri için gerekli evrakları doldurdum. | Open Subtitles | حسناً، عندما إنتهى موسمكم، بسبب خسارتكم في التصفيات المحلية، ملئت أوراق العمل الملائمة |
| Takım, gittikçe iyileşiyor Playoff'lara katılırken bir doğa gücü gibi görünüyor. | Open Subtitles | هذا الفريق بدأ يبدو مثل أقل من مخلب المرساة وأشبه ما يكون قوة من قوى الطبيعة لخوض التصفيات. |
| ...böylece yarı finalin ikinci ayağında da Kansas City Tennessee'yi 33'e 13 yeniyor ve finale adını yazdırıyor. | Open Subtitles | حسناً لدينا فريقان في التصفيات كنساس سيتي تفوق على تينيسي 33 مفابل 13 و اتجه إلى أكثر من 40 |
| Annem elemeleri sordu. | Open Subtitles | حسنا ً امي سألتني بخصوص التصفيات |
| Ulusal yarışma yaklaştığı için ideal bir durum olmadığını biliyorum ama başka seçeneğimiz yok. | Open Subtitles | أنا أعلم بأنه ليس مثالياً. مع أقتراب التصفيات الوطنية ولكننا لا نملك خياراً آخر. |
| Biz her yıl elemelere giriyoruz ve ulusal derece yapıyoruz. | Open Subtitles | نحن في التصفيات كل سنة ونحن دائما في المرتبة طنيا. |