| Heathrow'un son sekiz saat içindeki yolcu listelerini elde edebilir misiniz? | Open Subtitles | هل يمكنكم الحصول على قوائم مسافرين هيثرو في الثمان ساعات السابقة |
| Heathrow'un son sekiz saat içindeki yolcu listelerini elde edebilir misiniz? | Open Subtitles | هل يمكنكم الحصول على قوائم مسافرين هيثرو في الثمان ساعات السابقة |
| Geçtiğimiz sekiz yılın her günü bu hayatı hak etmediğimi düşünerek geçti. | Open Subtitles | تعرف، كُلّ يوم للسنوات الثمان الماضية، شعرتُ مثل أنّي لا أستحق الحياة |
| Ama Atomik sekiz aynı masada yemek yemeden önce, sıra bizim. | Open Subtitles | لكن قبل أن تقوم الدول الثمان النووية تسوية خلافتها، يأتي دورنا. |
| sekiz saat arabayla beni hayal kırıklığına uğrattığın için gelmedim. | Open Subtitles | أنا لم آتي بالسيارة في رحلة الثمان ساعات لأنك خذلتني |
| Dallas, Texas'da, sekiz yaşındakilere, okudukları her kitap için 2 dolar öneren bir program var. | TED | في دالاس، تكساس، لديهم برنامج يعرض دولارين للتلميذ ذا الثمان سنوات لكل كتاب يقرأوه. |
| Ancak iş planım yoktu, sadece sekiz yaşındaydım. | TED | الآن لم يكن لدى أي خطط للأعمال التجارية في عمر الثمان سنوات فقط. |
| Öyle ki, sekiz yaşındaki kızımın sadece siyahi bir başkanı bildiği bir dünyada yaşıyoruz. | TED | نعيش في عالم حيث ابنتي ذات الثمان سنوات تعرف رئيساً أسوداً فقط. |
| Bir top hâline bükülürler, başlarını ve sekiz bacaklarını içeriye doğru çekerler ve suyun dönmesini beklerler. | TED | تتخذ هيئة الكرة، ساحبةً رأسها وأرجلها الثمان داخل جسمها وتنتظر عودة الماء. |
| Önümüzdeki sekiz dakikada sizinle hikayemi paylaşmak istiyorum. | TED | اذاً, في الدقائق الثمان التالية اريد ان اشارككم قصتي. |
| - estetik ameliyatları son sekiz sene içinde bana tam... | Open Subtitles | التي فى السَنَوات الثمان الماضية كلّفَتنى أكثر مِنْ 200,000 |
| Bu nedenle sekiz aydır, Birleşik Amerika ve Rusya şimdiye kadar görülmemiş büyüklükte bir uzay gemisi inşa ediyorlar. | Open Subtitles | لذلك خلال الثمان شهور الماضية أمريكا و روسيا استطاعوا بناء اكبر مركبة فضائية فى التاريخ |
| Birden son sekiz yılda yaptıkların boktan mı oldu? | Open Subtitles | فجأة السَنَوات الثمان الأخيرة أصبحت بهذا السوء الآن ؟ |
| Yalnız 300 dolara sekiz haftalık programım için hemen kayıt yaptırabilirsiniz. | Open Subtitles | -الأن , بـ 300 دولار يمكنك الأشتراك -فى برنامج الثمان أسابيع |
| Burada sadece sekiz kanal var. | Open Subtitles | هذا الشيءِ حَصلَ على مثل القنواتِ الثمان فقط. |
| Siz ve sizin sekiz şarkılık rock and roll kasediniz! | Open Subtitles | أنتم وأشرطة روك آند رول ذات الثمان مسارات |
| Caroline'ın sekiz kişiliği falan var. | Open Subtitles | حَصلتْ كارولين على مثل الشخصياتِ الثمان. |
| Şimdi tüm yapmam gereken, önümüzdeki sekiz saat boyunca, oraya konsantre olmak. | Open Subtitles | الآن كل ما يجب أن أفعله هو التركيز على المنطقة للساعات الثمان المقبلة |
| sekiz büyünün hepsi... doğru zamanda söylenmeli yoksa korkunç şeyler olacak. | Open Subtitles | كلّ التعاويذ الثمان يجب أن تقال في الوقت المناسب وإلا ستحدث أشياءً فظيعة |
| Gelecekte, beyinlerimiz kavanozlara koyuldugunda bu yaptigimizi iyi harcanmis bir sekiz saat olarak hatirlayacagiz. | Open Subtitles | تعرف في المستقبل عندما نصبح أدمغة محنّطة في جرات سننظر إلى هذا الساعات الثمان على أنها قد ضاعت هباء منثورا |
| Sizin bütün yedi ve sekizinci tur içkilerinizi ben vardim. | Open Subtitles | أعطيتكم جميعاً السبع أو الثمان جولات من الجرعات الخاصة بكم |