| Ne mutlu ki, ödüle layık görülen Neredeyse herkes onu kabul etti. | TED | لحسن الحظ بالنسبة لنا، الجميع تقريبا من الذي عرضت عليه الجائزة يقرر أن يقبل. |
| Neredeyse herkes burada kalır. | Open Subtitles | الجميع تقريبا ينتهي بهم المطاف هنا |
| Neredeyse herkes olay yerinde tedavi edildi fakat... yine de iki kişi yanık ünitesine kaldırıldı. | Open Subtitles | كان يعامل الجميع تقريبا على الساحة، ولكن... حصلنا على اثنين في وحدة الحروق، وإن كان. |
| Neredeyse herkes hazır. | Open Subtitles | الجميع تقريبا على استعداد. |
| Neredeyse herkes kaçmayı başardı. | Open Subtitles | الجميع تقريبا يخططوا للفرار |
| Neredeyse herkes. | Open Subtitles | الجميع تقريبا . |
| Neredeyse herkes. | Open Subtitles | الجميع تقريبا |