Bak, ikinizin arasında ne geçtiğini bilmiyorum, ancak hayat çok kısa. | Open Subtitles | اسمعي، لا أدري عما حصل بينكما أنتما الاثنان، لكن الحياة قصيرة. |
hayat çok kısa ve çok acı vericidir der, ve düşündüğünü söyler. | Open Subtitles | يرى أن الحياة قصيرة جداً و مؤلمة لذا فيقول ما بذهنه |
hayat çok kısa, Brooke. | Open Subtitles | الحياة قصيرة جدا ,بروك، للمحاربة، لكي تكون بائسة |
Eğer Carolyn'in ölümünden bir şey öğrendiysem o da hayatın kısa olduğudur. | Open Subtitles | ان كان هناك شيء تعلمته من وفاة كارولين هو أن الحياة قصيرة |
Önemli olan hayatın kısa olduğunu unutmamak. | Open Subtitles | لكن ما هو مهم هو أن نتذكر أن الحياة قصيرة. |
Belki Chloe duygularını gizlemek için hayatın kısa olduğuna karar vermiştir. | Open Subtitles | رببما قررت كلوي أن الحياة قصيرة ولم تعد ترغب في إخفاء مشاعرها |
Ona göre hayat kısa ve acılarla dolu. Ağzına geleni söylüyor. | Open Subtitles | يرى أن الحياة قصيرة جداً و مؤلمة لذا فيقول ما بذهنه |
Hayat kısadır. Ama tarihe yazılmış anlar vardır. | Open Subtitles | إن الحياة قصيرة للغاية، وهناك لحظات معينة مقدرة لكِ بالفعل! |
Bıktım bu işten. hayat çok kısa. | Open Subtitles | هيا لقد سئمت من هذا ان الحياة قصيرة جدا فلتخرج هذا من نظامك |
hayat çok kısa. Takdir edildiğin bir yere git. | Open Subtitles | الحياة قصيرة جدا إذهبي إلى مكان يقدرونك بك |
hayat çok kısa dostlar fakat hissederek yaşarsanız yeterince uzun. | Open Subtitles | إنَّ الحياة قصيرة جدًا أيُّها المستمعون و لكنَّها تصبح طويلة إذا عشتموها من أعماق قلبكم |
Aa, canım, aile ekonomimizin geçen yıl alt üst olmasından öğrendiğim bir şey varsa, o da hayat çok kısa, ve sen bulduğun tüm güzelliklerin değerini elindeyken bilmelisin. | Open Subtitles | حسناً ,عزيزتي هناك شئ واحد علمتنا اياه ميزانينتا القليلة ان الحياة قصيرة |
hayat çok kısa dostlar fakat hissederek yaşarsanız yeterince uzun. | Open Subtitles | إنَّ الحياة قصيرة جدًا أيُّها المستمعون و لكنَّها تصبح طويلة إذا عشتموها من أعماق قلبكم |
Öğrendiğim bir şey varsa, hayat çok kısa. | Open Subtitles | حَسناً، تعلمت أمراًً واحداًً وهو أن الحياة قصيرة |
Evet ama ölümünün bize öğrettiği bir şey varsa o da hayatın kısa olduğu. | Open Subtitles | نعم , لكن إذا موته يدل على شئ فهو أن الحياة قصيرة |
Babamı kaybettikten sonra hayatın kısa olduğunu fark ettim ama uzun da. | Open Subtitles | .بعدأن فقدتوالدي,أنا . لاحظت , كما تعلم , أن الحياة قصيرة .و هي. |
Bay Bates bu haldeyken şikayet etmem doğru değil belki ama bu bana hayatın kısa olduğunu ve zamanımı boşa harcadığımı hatırlatıyor. | Open Subtitles | قد أكون مخطئة عندما اشتكيت والسيد بايتز بهذا الوضع ولكنه ذكرني أن الحياة قصيرة وأنا أضيّع حياتي |
hayatın kısa olduğunu anladım ve ben de bu yolu kariyer olarak seçtim. | Open Subtitles | أدركت أن الحياة قصيرة, ولهذا اخترت ذلك كمهنة |
hayatın kısa olduğundan, yıprandığımdan ve hayata devam etmek istediğimden çıkarıyorum. | Open Subtitles | هذا يأتي من حقيقة ان الحياة قصيرة لقد أُستهلكت وانا مستعد للمُضي قٌدما |
Ona göre hayat kısa ve acılarla dolu. Ağzına geleni söylüyor. | Open Subtitles | يرى أن الحياة قصيرة جداً ومؤلمة لذا فيقول ما في ذهنه |
Hayat kısadır. | Open Subtitles | ولكن الحياة قصيرة عند كل ما يقال ويفعل |