| Ve bu gönüllüler ve öğretmenlerle birlikte yeni küresel yeşil bir nesil meydana getirmek için derin bir şekilde bağlıydılar. | TED | المتطوعون والمعلمون مع بعضهم البعض ملتزمون بشدة بخلق جيل جديد من القادة العالميون الخضر. |
| Ama bunun arkasında ister Pentagon olsun ya da Kremlin ya da Mars tan gelen küçük yeşil adamlar | Open Subtitles | ولكن إن كان البنتاجون وراء ذلك أو الكرملين أو بعض الرجال الخضر من المريخ |
| Onların yerine yeşil üniformalı Schutzpolisi vardı. | Open Subtitles | ولكن شرطة من نوع اخر الشرطة ذوي البزات الخضر |
| Yeşiller de iki koltuk kaybederken İşçi Partisi beş koltuk kazandı. | Open Subtitles | وسيخسر الخضر مقعدين بينما سيزداد رصيد العمال ب 5 مقاعد |
| Balıkçıl kuş bölgesinden geçtiği için Yeşiller kabul etmiyor. | Open Subtitles | أمير وحزب الخضر سيعترضان الطريق يعبر مكان تكاثر طيور مهددة بالانقراض |
| yeşil adamlar dediniz. Aslında Reticulan'lıların derilerinin rengi gridir. | Open Subtitles | أنت قلت الرجال الخضر الريتكيولا بشرتهم تكون رمادية |
| yeşil çocuklar. O yeşil şeyleri giyiyorlar. | Open Subtitles | الأولاد الخضر هم يلبسون تلك الأشياء الخضراء |
| Sizin küçük yeşil adamlarınız buraya milyonlarca yıl önce gelmişler. | Open Subtitles | الرجال الغرباء الخضر الصغار وصلوا الى هنا منذ ملايين السنين مضت |
| Burası küçük yeşil adamları sakladığınız yer mi? | Open Subtitles | هل هناك تحتفطون بالرجال الخضر الصغيرين ؟ |
| Hatlarımız yarıldı. İngiliz yeşil Süvarileri bizi parçaladı. | Open Subtitles | خطوطنا تحطمت و لقد حطمنا سلاح الفرسان الخضر الإنجليز إلى قطع |
| Elektriği keşfetti ve onu küçük hayvanlar ve yeşil dağ adamlarına işkence etmekte kullandı. | Open Subtitles | فقد اكتشف الكهرباء واستخدمها لتعذيب الحيوانات الصغيرة ورجال الجبال الخضر |
| Küçük yeşil adamlar bunu yapmanıza yardım mı etti? | Open Subtitles | هل ساعدوكم الرجال الخضر الصغار في بناء هذا؟ |
| Bayanlar ve baylar küçük yeşil adamlar efsanesi yakında sona erecek. | Open Subtitles | .. أيها السيدات والسادة أسطورة الأقزام الخضر قريباً سوف تنتهى |
| Bunun için bizim yeşil tişörtlülerimizle konuşmalısınız. | Open Subtitles | أنتِ بحاجة إلى التحدث مع شخص من ذوي القمصان الخضر |
| Adama, eski zamanlardan kalma binlerce ama binlerce yeşil insan istediğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قال انه يريد الالاف من الرجال الخضر من التاريخ القديم |
| Yeşiller'in ve kendi Orta Yol Partisi'nin barışçı politikalarına saplanıp kalmış. | Open Subtitles | بسبب سياسة الخضر الاستسلامية وحزبها اللامبالي |
| Seçim çağrısında bulunmayı düşündüm,.. ...çünkü Yeşiller istifa ettiler. | Open Subtitles | اني اضع احتمالية الدعوة لانتخابات مبكرة لان الخضر استقالوا من الحكومة |
| Yeşiller'in dört bakanlığını eşit olarak paylaşalım derim. | Open Subtitles | اقترح تقسيم مقاعد الخضر ال 4 بيننا بالتساوي |
| Bizden iyi olduğunu düşünen Yeşiller susturuldu. | Open Subtitles | تم إسكات الخضر. هم الذين يعتقدون أنهم كانوا أفضل منا. |
| Sonuç olarak, kullanımın sonunda, soyulmuş sebze kabuklarınızla birlikte doğal olarak biyolojik olarak parçalanabilir. | TED | أخيرا، وبعد الإستعمال، نستطيع أن نحلله طبيعيا جنبا إلى جنب مع قشور الخضر. |
| Hazır değilsin. Greenler vazgeçmez! | Open Subtitles | الخضر لا الإقلاع عن التدخين. |
| Hemen İşçi Partisi ve Yeşilleri arayacağım. | Open Subtitles | سادعو العمال لاجتماع ثم الخضر كلا، بل سادعوهم جميعا في نفس الوقت |
| "Dünya'nın En Büyük Balkabağı" Bu devasa sebzeler çok ilginç. | Open Subtitles | "أكبر يقطينة فى العالم " - هذه الخضر الضخمة مدهشة - |
| Yeni Muhafazakârlar Yeşillerden nefret ediyorlar. | Open Subtitles | - اليمين الجديد لايطيق الخضر - بنت، اهدأ |
| Bu sebzelerin etrafında bir tür güç alanı oluşmuş. | Open Subtitles | هناك حقل مغناطيسي يحيط بتلك الخضر |