| Acıktığımda yakarmam. Sadece yaptığım kötülüklerden pişman olurum. | Open Subtitles | فيتحتم عليّ بابتهالات وضيعة أن أتوب عن الشرور الذي ارتكبته |
| Meryem'e karşı yaptığım yanlış da beni ömrüm boyunca huzursuz edecektir. | Open Subtitles | ...فالظلم الذي ارتكبته بحق مريم لن يفارق عذابه ضميري ما حييت |
| Benim yaptığım hatayı yapmanı istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن ترتكبي نفس الخطأ الذي ارتكبته. |
| Eğer beni öldürmezsen, bu yaptığın son yanlış olur. | Open Subtitles | لو لم تقتلني الآن حالاً سيكون الخطأ الأخير الذي ارتكبته طوال حياتك نعم.. |
| Ne yazık ki, fincanımı kırmak yaptığın en büyük hata değildi. | Open Subtitles | لسوء حظك، كسرك لكوبي لم يكن الخطأ الوحيد الذي ارتكبته تلك الليلة. |
| Ablandan o kadar nefret etmen için nerede yanlış yaptım. | Open Subtitles | ما الخطأ الذي ارتكبته لتكره أختك لهذه الدرجة؟ |
| Senin çalışmanı bu günlük burada bitirelim. Nerede yanlış yaptığını biraz düşün. Yarın mükemmel bir şekilde yapacağız. | Open Subtitles | استرح اليوم ، وحاول أن تعرف ما الخطأ الذي ارتكبته ، غداً سوف نؤديها بكفاءة |
| Benim yaptığım hataları yapmayacağına söz ver bana. | Open Subtitles | اوعديني أنّك لن تُكرري ذات الخطأ الذي ارتكبته. |
| Kendimi ilk öldürdüğümde kendime acımak ve yaptığım hataları düşünmek için çok zamanım olmuştu. | Open Subtitles | ,أعني، المرة الأولى التي قتل فيها نفسي كان لي الكثير من الوقت لاكون بائس .وافكر في الخطأ الذي ارتكبته |
| Korra, bana kızmakta yerden göğe kadar haklısın ama benim yaptığım hataları yapmanı istemiyorum. | Open Subtitles | لك كل الحق ان تغضبي مني يا كورا لكنني لا أريدك ان تقعي في نفس الخطأ الذي ارتكبته |
| Hayır, yaptığım tek hata çenemi kapalı tutmaktı. | Open Subtitles | لا، الخطأ الوحيد الذي ارتكبته هو إبقاء فمي مغلقاً |
| Benim yaptığım hatayı yapma. | Open Subtitles | لا ترتكب الخطأ الذي ارتكبته أنا |
| Benim yaptığım hataları yapma. | Open Subtitles | لا ترتكبي نفس الخطأ الذي ارتكبته |
| Resmî Eurocard'ımı kullanarak yaptığım yanlışı değerlendirirken bunu da göz önüne alın. | Open Subtitles | وخلال حالتي الذهنية، يجب النظر الى الخطأ الذي ارتكبته... ...عندما استعملت بطاقة ائتمان رئيس الحكومة |
| Sadece onu düşünürsün. yaptığın kötü şeyi. | Open Subtitles | فيكون كل ما يمكنك التفكير به الخطأ الذي ارتكبته |
| Senin yaptığın hatayı yapmak istemedim. | Open Subtitles | لم أكن أريد أن أرتكب الخطأ الذي ارتكبته. |
| Dokuz yıl önce yaptığın yanlışlığı düzeltmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريد منك أن تصحح الخطأ الذي ارتكبته منذ تسعِ سنين |
| Sadece son virajda hata yaptım. | Open Subtitles | الخطأ الوحيد الذي ارتكبته كان في المنعطف الأخير |
| Ne yaptım da kızdın bilmiyorum ama özür diliyorum. | Open Subtitles | لا أعلم ما الخطأ الذي ارتكبته حتى جعلك تغضب هكذا ولكني اعتذر بشدة |
| En iyisi, ne hata yaptığını bul, nerede çuvalladın? | Open Subtitles | يستحسن أن تعرف الخطأ الذي ارتكبته و كيف أخفقت |
| Neyi yanlış yaptığını henüz bilmiyorum. ya da seni nasıI yakalayacağımı... | Open Subtitles | لا أعلم ما الذي ارتكبته خطأً، أو كيف سأمسك بك.. |