"الصرف" - Traduction Arabe en Turc

• kanalizasyon
• drenaj
• atık
• döviz
• lağım
• ATM
• su
• çukuru
• kanalizasyona
• temizlik
• hijyen

Sadece kanalizasyon işçileri ve o kadar da sık sık gelmezler.
لا، فقط عمّال مياه الصرف الصحي، أحيانا وليس في أغلب الأحيان

Görünüşe göre bir rögara çıkıyor. Bu kanalizasyon hattının nereye çıktığını bulabilir misin?
يبدو أنها تؤدي إلى مصرف العواصف أيمكنكِ اكتشاف إلى أين يؤدي الصرف الصحي؟

Görüyorsun... bu drenaj borusunun bizi doğrudan kalenin içine götüreceğini sana söylemiştim.
أخبرتكِ أن ماسورة الصرف هذه سوف تقود إلى القلعة

Ben drenaj borusunu denemek istedim.
أنا أردت تجربة ماسورة الصرف. أنا الذي اقترحت ذلك

Sifonu çektiğinizde, dışkınız atık arıtma tesislerine gidecek, ki bunlar değer olarak satılıyor, sorumluluk olarak değil.
إذا دفقت ماء المرحاض ، سوف يذهب البراز لمحطات معالجة مياه الصرف الصحي. التي تباع كأصول قيمة ، وليست كأعباء.

Normal kesintilerden sonra döviz kuruyla yaklaşık 1 milyar Dolar'dan fazla servet bıraktı.
، بعد الإستقطاعات الإعتيادية على ثروته قد ترك ثروة قدرها سوق الصرف بمليار دولار

Yağmur suyumuz ve lağım suyumuz aynı arıtma tesisine gidiyor.
تذهبُ مياه الأمطار ومياه الصرف الصحي إلى نفس محطة المعالجة.

Birkaç güne ana kanalizasyon hattında bir şeyler yapacağız haber vereyim dedim.
أنا سنقوم ببعض التصليحات في الصرف الصحي لعدة أيام فقط أردت تنبيهكم

Ondan sonra kirlilik çanları çalmaya başlıyor, esas olarak arıtılmamış kanalizasyon ve uçaklardan gelen, sepicilikte olduğu gibi kimyasal atık boşaltımından kaynaklı şekilde.
ثم يجيء أثر التلوث، بالأساس بسب الصرف الغير معالج والمهملات الكيميائية من حرف كالدباغة.

Bir memleket için çalışıyorlar ve tüm fonksiyonları yönetiyorlar. Çöpleri kaldırıyorlar, kanalizasyon sistemini işletiyorlar.
فهم يشغلون جزء من الإقليم، وهم يديرون وظائفهم، فهم يجمعون النفايات، ويقومون بتشغيل نظام الصرف الصحي.

Dışarıdaki hava kirliliği pahasına, kanalizasyon borularının döşenmesini, ishalin neden olduğu hastalıkların büyük oranda azalmasını sağladı.
ومكنتهم من تمديد أنابيب الصرف الصحي، مما أدى إلى انخفاض كبير في أمراض الإسهال، على حساب بعض التلوث الهوائي في الخارج.

Harika! kanalizasyon planını bulmalıyız.
ممتــاز , نــحتاج إلى خـريطة نـظام الصرف الــصحي

Yan drenaj hattından mandalı sökmelisin.
عليك تفكيك الوصلة الحديدية من خط الصرف المساعد.

Bir asrı aşkın süredir Hollanda'nın yel değirmenleri drenaj hendeklerinden su çekip kanallara yönlendirerek onları uzağa taşıyordu.
لأكثر من قرن,كانت طاحونات الماء قائمة علي نقل الماء من خنادق الصرف إلي قنوات تطرحها بعيداً

Arap Körfezi'nin bazı bölgelerinde arıtma tesislerinin atık salamura suyu yüzünden denizsuyunun tuz oranı artmaktadır.
وفي جزء من الخليج العربي المياه البحرية هناك تزداد ملوحة بسبب تصريف مياه الصرف الصحي اليها

Bir dolarına bir polis düşer. Ve ben döviz hesabı sevmem.
هذا يبدو كدولار لكل شرطى لا أحب سعر الصرف

Arıtılmamış lağım suyu resmen kampın ortasından akıyor.
حرفيًا، مياه الصرف الصحي تمر خلال المخيم.

Birisi sana kazık attı, sen sinirlendin kafalarını ATM makinesiyle ezdin.
أحدهم وقف في طريقكَ، أصبحت غاضباً فسحقت رؤوسهم بمكينة الصرف الآلي

Kubbede inanılmaz fazla su var, hem temiz hem de kirli-su.
القبة تنساب عليها كمية هائلة من المياة إضافة إلى مياة الصرف

Bu bok çukuru dünyada kirlenmemiş tek bir şey göster bana.
أرني شخصاً واحد بلا شائبة. على كوكب خزان الصرف الصحي هذا.

Döndüğümde, benim kasamdan taa kanalizasyona kadar açılmış bir delik buldum.
عندما عدت، وجدت حفرة تحت قبوي تم حفرها عبر أنابيب الصرف

Doktorlar, borsacılar ve avukatlar polisler, itfaiyeciler ve temizlik işçileriyle yan yana yaşıyor.
حيث يسكن الاطباء وسماسرة البورصات والمحامين بجوار رجال الشرطة والاطفائيين ورجال الصرف الصحي

temizlik altyapısını baştan yapmamız gerek. ve bunu yapmak için sistem düşünmeyi kullanmanız gerektiğini savunuyorum. Tüm hijyen çemberine bakmamız lazım.
لذلك علينا أن نعيد التفكير الصرف الصحي، وعلينا إعادة اختراع البنية التحتية للصرف الصحي، وعلي القول بأنه للقيام بذلك، علينا توظيف نظم التفكير.