"العمود" - Traduction Arabe en Turc

    • sütun
        
    • sütunun
        
    • direği
        
    • direk
        
    • direğe
        
    • sütunu
        
    • sütuna
        
    • şaft
        
    • direğin
        
    • sütunda
        
    • kolon
        
    • milini
        
    • kolona
        
    • direkten
        
    • omurgası
        
    Bu iki bilginin de eksik olduğu tek sütun ortadaki olduğu için bu, İngiliz'in kırmızı duvarlı evi olmalı. TED وبما أن العمود الذي لا توجد به هذه المعلومة هو الأوسط فلابد أن يكون منزل البريطاني ذو الطلاء الأحمر.
    Söz konusu sütunun seviyesine eşit ya da seviyesinin altındaysa enerji dökülecektir. TED إذا كان مساويًا أو أقل من مستوى العمود المدروس، ستنسكب الطاقة خارجًا.
    Bu direği ne zaman çıkaracaksınız? Open Subtitles هل ستقومون بانتزاع هذا العمود مننا في أيّ وقت قريب؟
    Anladığım kadarıyla kadınlar direk dansı kursları için çok yüksek meblağlar ödüyorlar. Open Subtitles حسبما فهمت، فإن النساء تدفع مبالغ طائلة لارتياد دورس رقص على العمود
    Arkada kırık dökük bir siyah beyaz televizyonun gürültüsü vardı, ve eski bir devlet başkanı ve generalin gözleri bağlanıyordu ve bir direğe bağlanmışlardı. TED كان هناك تلفزيون من النوع الأبيض والأسود يتأرحج في خلفية الكوخ، الرئيس والجنرال السابق معصوب العنين ومربوط على العمود.
    Bu sütunu kısaltabiliriz de, biraz daha yayabiliriz de. TED قلت انه يمكننا اختصار العمود يمكننا تمديده حتى يغطي الأريكة
    senin isteğinle beraber şimdi, bir diğer sütuna geçebilirsin. Open Subtitles انتقل الآن إلى هذا العمود الآخر الذي قدمه لك بعض المتبرعين الموثرين؟
    O zaman pervane dengesiz olur ve şaft yine tirbuşon gibi bükülür. Open Subtitles لا ، عندها ستفقد الدعامة توازنها. علي العمود ان يلتف كله ليعود كالمفتاح مرة اخرى
    Hasarlı kanatlar, bükülmiş dişliler,hasarlı destek ayağı ve ana direğin fena hasar almış. Open Subtitles أضلاع الجناح مكسورة العمود الرئيسي ملتوي, والدعامة منزوعة والغطاء الرئيس مشقق ورديء
    Şimdi üçüncü sütun, beşinci satırdaki kaydı kontrol edin. TED لاحظوا العنصر في العمود الثالث و الصف الخامس
    Sonuçlara baktığımızda beyaz sütun günümüz koşulları, kırmızı sütun ise yüzyılın ilerleyen zamanlarındaki koşullar. TED وإذا نظرتم إلى النتائج يشير العمود الأبيض إلى الظروف الحالية ويشير الأحمر إلى تلك الظروف في أواخر القرن.
    Düzine, 2. sütun 2. düzine, 3. sütun. Open Subtitles الستة الأولى العمود الثانى الدستة الثانية العمود الثالث
    II. Domitia da onun yalnız bırakmıyor ve sütunun yukarısında çizilenleri anlamaya çalışıyor. TED وانضمت دوميتيا 2 إليها ولكنها تحاول قراءة الكتابة أعلى العمود.
    sütunun önündeki. Elinde yelpaze var. Open Subtitles أمام ذلك العمود في الزاوية المقابلة، التي معها هوّاية
    Sonra diğer hastadaki direği sabit tutabilliriz. Open Subtitles حينها يمكننا ابقاء العمود ثابتاً بالنسبة للآخر
    En etkili yöntem ilacı omurilik aracılığıyla direk beyne göndermek. Open Subtitles أكثر الطرق فاعلية لتوصيل العقار هي إلى مخه عبر العمود الفقري
    Böylece fırdöndüyü çıkardım, direğe sıçramasını sağladım. Open Subtitles لذا فكيت الحلقة الرابطة وجعلتها تحلق إلى العمود.
    Boyun sütunu, kurbanın kafatasına girmeye zorlanmış böylece beynin içine nüfüz etmiş oldu. Open Subtitles العمود الرقبي دُفع بقوة داخل جمجمة الضحية وبعد ذلك إخترق قاعدة الدماغ
    Evet, aslında, kesin olarak hatırladığım tek şey onlardan birinin kafasını buradaki sütuna çarptığım. Open Subtitles نعم في الحقيقة إنني اتذكر إنني ضربت واحدة من رؤسهم بعنف على هذا العمود
    İsteğimi kabul ediyorsanız San Francisco Chronicle'da açacağınız özel bir sütunda bunu belirtin. Open Subtitles اذا وافقت اراك غدا صباحا من خلال العمود الشخصي بصحيفة سان فرانسيسكو كرونيكيل
    Aynada farklı bir kolon görebilirisiniz, eğer kolonun arkasında ayna varsa, bu bir çeşit optik yanılsama yaratmaktadır. TED يمكنك أن ترى عمودا مختلفا في المرآة، إذا لم يكن هناك مرآة خلف العمود يخلق ذلك نوعا من الخداع البصري.
    Yani denizaltıyı bulacağız, oraya gideceğiz ve çevirme milini kullanacağız. Open Subtitles لذا سنجد السفينة و ندخل إليها ثم نأخذ العمود.
    kolona dayanıp elini buraya koymuş. Kanın yönü nereye doğru gidiyor? Open Subtitles ومال إلى العمود ووضع يده هنا، إلى أين اتجّاه يؤدّي الدم؟
    Peki araya testere sokmak için hastalardan birini direkten ayırsak? Open Subtitles ماذا لو فصلنا أحد المريضين من العمود لكي ندخل منشاراً بينهما؟
    Epinefrinin omurgası çoğunlukla karbondan oluşur, Bu olağandır. TED يتكون العمود الفقري للإبينفرين غالبًا من ذرات الكربون، وهذا شائع.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus