| Bu iki bilginin de eksik olduğu tek sütun ortadaki olduğu için bu, İngiliz'in kırmızı duvarlı evi olmalı. | TED | وبما أن العمود الذي لا توجد به هذه المعلومة هو الأوسط فلابد أن يكون منزل البريطاني ذو الطلاء الأحمر. |
| Söz konusu sütunun seviyesine eşit ya da seviyesinin altındaysa enerji dökülecektir. | TED | إذا كان مساويًا أو أقل من مستوى العمود المدروس، ستنسكب الطاقة خارجًا. |
| Bu direği ne zaman çıkaracaksınız? | Open Subtitles | هل ستقومون بانتزاع هذا العمود مننا في أيّ وقت قريب؟ |
| Anladığım kadarıyla kadınlar direk dansı kursları için çok yüksek meblağlar ödüyorlar. | Open Subtitles | حسبما فهمت، فإن النساء تدفع مبالغ طائلة لارتياد دورس رقص على العمود |
| Arkada kırık dökük bir siyah beyaz televizyonun gürültüsü vardı, ve eski bir devlet başkanı ve generalin gözleri bağlanıyordu ve bir direğe bağlanmışlardı. | TED | كان هناك تلفزيون من النوع الأبيض والأسود يتأرحج في خلفية الكوخ، الرئيس والجنرال السابق معصوب العنين ومربوط على العمود. |
| Bu sütunu kısaltabiliriz de, biraz daha yayabiliriz de. | TED | قلت انه يمكننا اختصار العمود يمكننا تمديده حتى يغطي الأريكة |
| senin isteğinle beraber şimdi, bir diğer sütuna geçebilirsin. | Open Subtitles | انتقل الآن إلى هذا العمود الآخر الذي قدمه لك بعض المتبرعين الموثرين؟ |
| O zaman pervane dengesiz olur ve şaft yine tirbuşon gibi bükülür. | Open Subtitles | لا ، عندها ستفقد الدعامة توازنها. علي العمود ان يلتف كله ليعود كالمفتاح مرة اخرى |
| Hasarlı kanatlar, bükülmiş dişliler,hasarlı destek ayağı ve ana direğin fena hasar almış. | Open Subtitles | أضلاع الجناح مكسورة العمود الرئيسي ملتوي, والدعامة منزوعة والغطاء الرئيس مشقق ورديء |
| Şimdi üçüncü sütun, beşinci satırdaki kaydı kontrol edin. | TED | لاحظوا العنصر في العمود الثالث و الصف الخامس |
| Sonuçlara baktığımızda beyaz sütun günümüz koşulları, kırmızı sütun ise yüzyılın ilerleyen zamanlarındaki koşullar. | TED | وإذا نظرتم إلى النتائج يشير العمود الأبيض إلى الظروف الحالية ويشير الأحمر إلى تلك الظروف في أواخر القرن. |
| Düzine, 2. sütun 2. düzine, 3. sütun. | Open Subtitles | الستة الأولى العمود الثانى الدستة الثانية العمود الثالث |
| II. Domitia da onun yalnız bırakmıyor ve sütunun yukarısında çizilenleri anlamaya çalışıyor. | TED | وانضمت دوميتيا 2 إليها ولكنها تحاول قراءة الكتابة أعلى العمود. |
| sütunun önündeki. Elinde yelpaze var. | Open Subtitles | أمام ذلك العمود في الزاوية المقابلة، التي معها هوّاية |
| Sonra diğer hastadaki direği sabit tutabilliriz. | Open Subtitles | حينها يمكننا ابقاء العمود ثابتاً بالنسبة للآخر |
| En etkili yöntem ilacı omurilik aracılığıyla direk beyne göndermek. | Open Subtitles | أكثر الطرق فاعلية لتوصيل العقار هي إلى مخه عبر العمود الفقري |
| Böylece fırdöndüyü çıkardım, direğe sıçramasını sağladım. | Open Subtitles | لذا فكيت الحلقة الرابطة وجعلتها تحلق إلى العمود. |
| Boyun sütunu, kurbanın kafatasına girmeye zorlanmış böylece beynin içine nüfüz etmiş oldu. | Open Subtitles | العمود الرقبي دُفع بقوة داخل جمجمة الضحية وبعد ذلك إخترق قاعدة الدماغ |
| Evet, aslında, kesin olarak hatırladığım tek şey onlardan birinin kafasını buradaki sütuna çarptığım. | Open Subtitles | نعم في الحقيقة إنني اتذكر إنني ضربت واحدة من رؤسهم بعنف على هذا العمود |
| İsteğimi kabul ediyorsanız San Francisco Chronicle'da açacağınız özel bir sütunda bunu belirtin. | Open Subtitles | اذا وافقت اراك غدا صباحا من خلال العمود الشخصي بصحيفة سان فرانسيسكو كرونيكيل |
| Aynada farklı bir kolon görebilirisiniz, eğer kolonun arkasında ayna varsa, bu bir çeşit optik yanılsama yaratmaktadır. | TED | يمكنك أن ترى عمودا مختلفا في المرآة، إذا لم يكن هناك مرآة خلف العمود يخلق ذلك نوعا من الخداع البصري. |
| Yani denizaltıyı bulacağız, oraya gideceğiz ve çevirme milini kullanacağız. | Open Subtitles | لذا سنجد السفينة و ندخل إليها ثم نأخذ العمود. |
| kolona dayanıp elini buraya koymuş. Kanın yönü nereye doğru gidiyor? | Open Subtitles | ومال إلى العمود ووضع يده هنا، إلى أين اتجّاه يؤدّي الدم؟ |
| Peki araya testere sokmak için hastalardan birini direkten ayırsak? | Open Subtitles | ماذا لو فصلنا أحد المريضين من العمود لكي ندخل منشاراً بينهما؟ |
| Epinefrinin omurgası çoğunlukla karbondan oluşur, Bu olağandır. | TED | يتكون العمود الفقري للإبينفرين غالبًا من ذرات الكربون، وهذا شائع. |