"الغصن" - Traduction Arabe en Turc

    • dal
        
    • dalı
        
    • dala
        
    • dalın
        
    • Hasır
        
    • Wicker
        
    • dalının
        
    • daldaki
        
    Bunu söylediği anda dal ortadan kayboldu ve öbür tarafta ortaya çıktı. Open Subtitles بالوقت الذي يقوم بلفظ هذا الغصن يغير مكانه و يظهر بالجهة المقابلة
    Birlikte ormana gittik. Bir dal seçiyordum, Caution onunla ilgili rap yapıyordu ve aniden bu dal çok havalı oluyordu. TED خرجنا إلى الغابة، والتقطت غصنا، كاوشن سيغني الراب على ذلك، وفجأة كان الغصن رائع حقا.
    - Sabırlı olun. Ölü bir ağaç dalı gibi hayat boyu ayağınızı sürümek istemezsiniz. Open Subtitles كن صبورا,فانت لاتريد ان تسحب ساقك ورائك كما الغصن الميت
    22 yıllık iş tecrübem bana doğru dalı kestiğimi söylüyor. Open Subtitles ولكن خبرتى التى تبلغ 22 سنة تخبرنى اننى كسرت الغصن الصحيح
    Yerinde olsam o dala tutunmazdım. Open Subtitles ما كنت لأمسك ذلك الغصن إن كنت مكانك
    Sağına doğru bir adım at küçük, sevimli dalın tam altında olacaksın. Open Subtitles لتأخذ خطوة إلى يمينكَ وكن في مواجهة الغصن
    Onu astıkları dal... yeterince sağlam değil. Open Subtitles الغصن المعلق فيه الأنشوطة ليس قويا بما فيه الكفاية
    Bütün bu Altın dal ve Tabiat Çemberi ıvır zıvırı... sadece seks ve şiddeti özetliyor. Open Subtitles كلّ هذه الأمور من الغصن الذهبي ودورة الطبيعة فقط لإثارة الجنس أو العنف
    Lafını geri al yoksa bir dal alıp kıçına sokarım. Open Subtitles اسحب ما قلت أو سأغرس هذا الغصن في مؤخرتك،
    "Sen Sen, kızlar kaliteyi iyice düşürdüklerinde tutundukları dal olacaksın." Open Subtitles ستصبح الغصن اللذي ستتمسك به" "قبل أن تسقط على الأرض
    Bir dal için ne para verilir bilmiyorum. Open Subtitles .. لستُ واثقة كيف .بوسعي أن أدفع ثمن الغصن
    Evet ama dal kırılmasaydı başarmış olacaktım. Open Subtitles نعم، ولكن لولا كسر الغصن كنت سأنجح في ذلك
    22 yıllık iş tecrübem bana doğru dalı kestiğimi söylüyor. Open Subtitles ولكن خبرتى التى تبلغ 22 سنة تخبرنى اننى كسرت الغصن الصحيح
    Ve birden tutundukları dalı bırakıp sümüksü bir ip boyunca aşağı doğru kaymaya başlıyorlar. Open Subtitles ثم فجأة, يحرر الزوجان نفسهما من الغصن ويبدأن بالتزحلق للأسفل على حبل من المخاط
    Bizim işimiz dalı eğmek, bırakın meyveyi o koparsın. Open Subtitles عملنا أن نقرّب له الغصن واتركوه هو يختار الفاكهة
    Havadaki süper sıcak gazlar alevi ilk önce yakalıyor ve dalı tutuşturuyor. Open Subtitles تحترق الغازات الفائقة الحرارة في الهواء أولاً وتُشعل الغصن.
    Maymunların sürekli düşme riski olduğundan, en yakındaki dala olan mesafeyi muhakeme edebilmeleri için ileriye bakan gözlere ihtiyaçları var ve bu da kör noktaları olduğu anlamına gelmekte. Open Subtitles لأن القردة معرّضة دائمًا لخطر السقوط فهي تحتاج ..لعينين موجّهتين للأمام لتقدير بُعد الغصن التالي عنها ممّا يعني وجود منطقة عمياء في رؤيتها
    Patikada yürüyordum. Bir dala tünemişlerdi, zevkle izliyordum. Open Subtitles عندما كنت اتمشى ...شاهدتها على الغصن
    alev görünmeden önce sıcaklık dalgası fakat burada çok önemli olan şey dalın etrafında olan şeyler. Open Subtitles لكن ما يُحدث الفارق هنا هو ما يجري حول الغصن.
    Hasır Adam'la olan randevuna gitmenin vaktidir. Open Subtitles لقد حان الوقت للإلتزام بموعدك مع رجل الغصن
    Wicker Park Sanat Merkezi'nde dans öğretmeniydi. Open Subtitles الضحية كانت مدربة رقص معينة في مركز متنزه الغصن
    Bir elimde zeytin dalı bir elimde özgürlük savaşaçısının silahı o zeytin dalının ellerimden kayıp gitmesine müsade etmeyin. Open Subtitles جئتكم وغصن الزيتون في يدي وببندقية الثائرُ في يدي فلا تُسقطوا الغصن الأخضر من يدي
    Elin hafif olmalı, daldaki bir kuş gibi. Open Subtitles لتكن يدك خفيفة، مثل عصفور على الغصن

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus