| Bu sebeple de bilimsel buluşlar için belirli bir zaman belirtmekten hiç hoşlanmıyorum ama yapılan yatırımlar artık karşılığını veriyor. | TED | لذلك لا أريد أن أضع حدا زمنيا لتطورات العلم, و لكن ما تك إستثماره في تلك الفترة يعطي الآن أرباحا. |
| Bu süre içinde 12 bine yakın köpekbalığı katledildi. Achill Adası'ndaki Keem Koyu'nun ucundan saldıkları manila keneviri halatıyla hepsini öldürdüler. | TED | وقتلوا حوالي 12,000 سمكة قرش في هذه الفترة فقط عن طريق اوتار حبال مانيلا حرفياً قبالة شاطئ كيم في جزيرة اّشيل |
| Son zamanlarda kötü bir ruh hali içerisinde ama endişelenme, üstesinden gelecektir. | Open Subtitles | إن مزاجه معتل فى الفترة الأخيرة لا تقلقِ .. سيجتاز هذه الحالة |
| bu, o dönem için oldukça sıradışı. Evet, bu çok sıra dışı. | Open Subtitles | شيء عجيب وغير عادي بتلك الفترة نوع غير عادي , هه ؟ |
| "Yas tutulan bir dönemde sevdiğin kişiyi tüm kalbinle düşünmektir. | Open Subtitles | إنها الفترة التي يتم تكريسها للأحزان وتذكر أعزائنا الذين نحبهم |
| Ya beni o kadar uzun süre özlemez ve başkasıyla tanışırsa? | Open Subtitles | ماذا لو لم تفتقدني لكل تلك الفترة و صاحبت شخصا آخر؟ |
| - Bu kadar kısa sürede tamamlamak zor olsa gerek. | Open Subtitles | لابد من أن الأمر صعب في مثل هذه الفترة القصيرة |
| Tanrım, bunca zamandır hep ailemin benim hayatımı mahvettiğini düşünüyordum. | Open Subtitles | يا إلهي طوال تلك الفترة إعتقدت أن والدي أفسدا حياتي |
| Kısacası, bu zaman dilimi boyunca Tanrı'yı hayatınızın merkezine alıyorsunuz. | Open Subtitles | أنت بالفعل تجعل الله فى مركز حياتك خلال تلك الفترة |
| Ama sen her zaman onun yanında oldun, ben gittikten sonra bile. | Open Subtitles | لكن أنت كنت دائما موجود من أجلها حتى الفترة التى إختفيت فيها |
| Bu saat neredeyse 16 haneli frekansları, ya da zaman aralıklarını ölçecek. | Open Subtitles | تقيس هذه الساعه التردُّدات أو الفترة الزمنيَّة الفاصلة .حتى 16 رقماً تقريباً |
| Önemli bir çevresel değişim olması için 10.000 sene geçmesi gerekebilirdi, bu süre boyunca yeni bir davranış şekli gelişebilirdi. | TED | يمكنها أخذ 10 ألاف سنة ليكون هناك تغير بيئي ملحوظ، وخلال هذه الفترة من الزمن تكون قد طورت سلوكا جديدا. |
| Bugün öğleden sonra bir süre sizin yanınızda olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | قال أنه كان معك في الفترة الزمنية لهذه الظهيرة أجل |
| Şimdi ise, Şu kısa süre içerisinde yaptıklarımıza bir baksanıza. | Open Subtitles | الآن ، في تلك الفترة الزمنية القصيرة شاهد ما أنجزنا |
| Seni mutlu görmek çok güzel. Son zamanlarda oldukça gergindin. | Open Subtitles | من الجيد رؤيتك مستمتع لقد كنت مكتئباً في الفترة الاخيرة |
| Ve evet, geçtiğimiz zamanlarda sen açlık çekiyordun ve hafif yemeklerle rejimdesin... | Open Subtitles | ونعم,انتي كنت جائعة خاصة في الفترة الماضية لكن مع نظام الوجبات الصغيرة |
| Üçüncü dönem sifilis hastalığı uzun zaman önce kaptığın anlamına geliyor. | Open Subtitles | الزهري طويل الأمد يعني أنك أصبت بالمرض على الاقل لتلك الفترة |
| O dönemde Özel Kuvvetler'in radarına takılan tüm kokain satıcılarının listesine ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نَحتاج قائمة بكُلّ تُجّار الكوكايين الذين كانوا على رادار قوة العمل تلك الفترة |
| Ya beni o kadar uzun süre özlemez ve başkasıyla tanışırsa? | Open Subtitles | ماذا لو لم تفتقدني لكل تلك الفترة و صاحبت شخصا آخر؟ |
| Ve bu kadar kısa sürede bu kadar şeyi nasıl öğrenebiliyorlar? | TED | وكيف يتسنى لهم ذلك في تلك الفترة القصيرة ؟ |
| İşte bu yüzden Kaldo onca zamandır Eclair'in ona taşı getirmesini bekledi. | Open Subtitles | لهذا قال كالدو بأنه ينتظر إكلريا طوال هذه الفترة لإحضار الحجر له |
| Mahmut Bey, Şu sıralarda gerek TUSİAD'a gerekse hükümete karşı yaptığınız çıkışlarla bütün dikkatleri bir anda üzerinizde topladınız. | Open Subtitles | محمود بك، لقد أصبحت في الفترة الأخيرة في مركز الإهتمام بسبب مفاجئآتك التي اضرت بسمعة الجمعيات الصناعية وكذلك بالحكومة |
| Çünkü tarihin o dönemi riske girilemeyecek kadar çok tehlikeyle dolu. | Open Subtitles | لأن تلك الفترة من الزمن مفعمة بخطر أكبر من طاقتي للمجازفة |
| Buna inanamıyorum. Bütün o zamanda, ben senden sen de benden hoşlanıyormuşsun! | Open Subtitles | أنا لا أصدق هذا فطوال تلك الفترة اعجبتُ بِك و أعجبتَ بي |
| Şimdi İkinci Dünya Savaşı'ndan sonraki döneme geldiğimizde, tesadüfi sonuçlar daha da ilginçleşiyor. | TED | وعندما ننتقل الى الفترة التي تلت الحرب العالمية الثانية فإن العواقب الغير مقصودة تصبح أكثر إثارة |
| Bana hastane odasında onca zamanı geçirmek için ne yaptığımı sordu. | TED | سألني عمّا قمت به لكي أعبرَ كل هذه أوقات الفترة الماضية التي أمضيتها في غرفة المستشفى. |
| O zamanlar görüştüğü herhangi bir erkek var mıydı, hatırlıyor musun? | Open Subtitles | الا تعرفى اى رجال ارتبطت بهم امى فى تلك الفترة ؟ |
| ...çiftliklerde yaşayan erkeklerde daha nadir, Nokta. | Open Subtitles | في كثير من الأحيان أقل من أولاد المزرعة، بهذه الفترة |