| Ve insan vücudunun en pahalı dokularından ikisi sinir dokuları ve sindirim dokularıdır. | TED | واثنين من أغلى الأنسجة في الجسم البشري هي الأنسجة العصبية وانسجه الجهاز الهضمي. |
| Ama sindirim kanalın tüm karbonhidratlara aynı şekilde cevap vermez. | TED | لكن جهازك الهضمي لا يتعامل مع كل الكربوهيدرات بنفس الطريقة |
| Biraz lenf özüyle çatlak dokular ve de bakalım muhtemelen sindirim salgıları. | Open Subtitles | هناك بعض المسألة الليمفاوية والنسيج الخلالي لنرى ربما بعض إفرازات الجهاز الهضمي |
| sindirim sisteminde 13 adet kemik parçası olduğu için kanama geçirdin. | Open Subtitles | كنت تنزف لأنه يوجد 13 قطعة من العظام في المجرى الهضمي |
| Bulantıya ve halsizliğe bakacak olursak mide kanaması daha olası. | Open Subtitles | نزيف في الجهاز الهضمي مناسب أكثر وسيفسر الغثيان و الضعف |
| sindirim sistemindeki detaylara bakmadan önce anlamamız gereken çok önemli bir konu var. | Open Subtitles | حسناً، قبل ان نتعمق في الجهاز الهضمي هناك شئ مهم يجب علينا فهمه |
| sindirim yolunuzda ilerlerken tüm sindirim sisteminizin fotoğraflarını çekerek size tanı koymaya ve tedaviye yardımcı oluyor. | TED | إذ يمكنه التقاط صور لجهازك الهضمي، و المساعدة على التشخيص و العلاج حين يتحرك في مسالك جهازك الهضمي. |
| Bu durumda, kitap insanların sindirim sistemiyle ilgili. | TED | وفي هذه الحالة تحديدًا، فالأمر يتعلق بالجهاز الهضمي للإنسان. |
| Uçtan uça serildiğinde bu giyilebilir sindirim sistemi 60 metre uzunluğuna ulaşıyor. | TED | هذا الجهاز الهضمي الإرتدادي، عندما يتمدد من أقصاه الى أقصاه، يمتد حتى 60 متراً. |
| Bu sürecin her basamağında, enerji salınır ve bu enerji sindirim sistemi hücreleri tarafından emilir. | TED | في كل خطوة من هذه العملية، يتم إصدار طاقة ويتم امتصاص هذه الطاقة من خلال خلايا الجهاز الهضمي. |
| Son çalışmalarda obezite ile sindirim sistemlerimizde yaşayan bakteri türleri varyasyonları arasında da bir bağlantı bulundu. | TED | كما اكتشفت دراسات حديثة علاقة بين السمنة وبين أنواع من المخلوقات البكتيرية التي تعيش في جهازنا الهضمي. |
| Ağız yok, mide yok, sindirim sistemi yok. | TED | الفم, الأمعاء والجهاز الهضمي غير موجودين. |
| Aynı zamanda sindirim sisteminiz de enerji tüketebilmeniz için yavaşladı. | TED | في نفس الوقت، يُبطئ جهازك الهضمي للمحافظة على الطاقة. |
| sindirim kanalı üç kısımdan oluşuyor -- mide, ince barsak ve kalın barsak. | TED | لقد اخذت عناصر الجهاز الهضمي الثلاث المعدة والقولون و الأمعاء |
| Bu şey, Clyde'ın sindirim sistemine ne yapar, düşünebiliyor musun? | Open Subtitles | يمكنك أن تتخيل ما هذه الاشياء سوف تفعل إلى الجهاز الهضمي كلايد على ذلك؟ |
| Bu aşamaya gelince bütün sindirim sistemi çöker ve ardından kontrol dışı gaz çıkarma başlar. | Open Subtitles | في هذه اللحظة، النظام الهضمي يَنهارُ، مصحوب بإنتفاخِ البطن الخارج عن السّيطرةِ. |
| Deli bir papağan gibi giyinmenize, bir ineğin sindirim sisteminden çıkış yolunu müzakere eden bir tabak fasulye gibi konuşmanıza da bir itirazım yok. | Open Subtitles | من يراك يقول بأنك ترتدي كببغاءٍ أهبل وتتكلم كطبقٍ من الفاصوليا يشق طريقه للخروج من جهاز أحد الأبقار الهضمي |
| sindirim organlarının arasında en önemli olanı, karaciğerdir. | Open Subtitles | في الجهاز الهضمي الشيء الأكثر أهمية هو الكبد |
| Submukozal kanamalar ve bağırsak duvarının incelmesine bağlı olarak mide-bağırsak sisteminde ülserleşmelerle karşılaşacak. | Open Subtitles | وسوف يصاب بقرحة في جهازه الهضمي بسبب توقف إفراز المادة المخاطية في الأمعاء |
| Gastrointestinal sisteme ve sinir sistemine verdiğiniz hasardan bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | ناهيك عن الأضرار التي ستلحق بجهازه الهضمي و بجهازه العصبي |
| Tako gecesindeki sindirim sistemimin halinden beri bundan daha hasarlı bir sistem görmedim. | Open Subtitles | نظام الحزبين؟ أنا لم أرى أي نظام يحترق هكذا منذ جهازي الهضمي في ليلة التاكو |