"ان يذهب" - Traduction Arabe en Turc

• gitmesi
• gitmeli
• gitmeden
• gitmesini
• gidip kendini
• gitmek zorunda

Her neyse, ben bu deli adamla problem yaşamak istemedim ve ona nereye gitmesi gerektiğini söyledim ama bu sırada içeridekilere haber verdim.
المهم, لم اكن اريد اي مشاكل مع ذلك الرجل المجنون لذلك اخبرته الى اين يجب عليه ان يذهب لكن اتصلت بهم على الفور

Alt taraf yannda çalsacak birini bulmak için ta oraya gitmesi tuhaf geldi.
ظننت انه غريبا ان يذهب الى هناك لإسْتِئْجار شخص ما للعَمَل لَديهُ.

Oh. O zaman Bay Aubrey Washington'a gitmeli.
أوه يبدو وكأنه ربما السيد أوبري يجب ان يذهب الى واشنطن

Baban gitmeden önce güzel bir aile yemeği olsun istiyorum.
اريد ان نتعشى سويا الليله قبل ان يذهب ابوك للمؤتمر

Katie adınızın iyi bir şekilde anılması için Bud'ın koleje gitmesini istedi.
ارادت والدتك من بود ان يذهب للكلية ليغير من سمعتك

Caputo'ya gidip kendini becermesini söyle. Daha yeni başlıyorum.
قل لكابوتو ان يذهب الى الجحيم هذه ليست الا البداية

Çünkü savaş başlayınca prens savaşa gitmek zorunda kaldı.
ولكن الحملات الصليبة بدئت و كان على الامير ان يذهب للحرب

Oradalarmış ama en iyisi yalnız iki avcının gitmesi diyor.
قال انها موجوده هنا ولكنه يعتقد انه من الافضل ان يذهب اثنين فقط من الرماه

Aslan terbiyecisine falan gitmesi gerekiyordu.
من المفترض ان يذهب إلى مدرب الحيوانات في مكان ما

Morgan, tekrar iletişim ihtimaline karşı birinin Chernuslar'ın Baltimore'daki evine gitmesi gerek.
مورغان احدهم يجب ان يذهب لمنزل تشرنس في بالتيمور في حال عاودوا الاتصال

Hoş geldiniz. Sözleşmemizi bitirdik yani her şey gitmeli.
أهلاً, لقد فقدنا عقد الايجار لذا كل شئ يجب ان يذهب

# gitmeli #
عليه ان يذهب الآن عليه ان يذهب

Önce Baker gitmeli.
بيكر يجب ان يذهب اولا

Vladivostok! A gitmeden önceki akşam bana geldi ve sana göz kulak olup olamayacağımı sordu.
انه اتي الي ليلاً قبل ان يذهب الي فالد ستوك

Buradaki herkesten daha iyi anlayabilirsin. Lütfen Jack, Ali gitmeden.
يمكنك قرائته افضل من اي شخص ارجوك يا جاك قبل ان يذهب

Her gün bunu yapıyor, işareti zemine çakıyor, işe gitmeden önce de çıkarıyor.
يقوم بهذا يومياً يثبت الإعلان في الأرض و يزيله قبل ان يذهب إلى مله

Psikoloğum gitmesini istediğim için suçluluk duyuyorsun derdi.
اخبرنى الدكتور النفسى اننى اشعر بالذنب لانى اريده ان يذهب

Dışarıdaki senin kocan olsaydı, birinin gitmesini isterdin, değil mi?
ان كان زوجك من ملقى هناك لوددت ان يذهب شخص لاحضاره اليس كذلك؟

Tanık istemediğin için bir sokak aşağıdan gitmesini söyledin.
ولاني لا اريد أي شهود اخبره ان يذهب الى اخر المربع

-Cin, ve sen, o arkadaşına gidip kendini becermesini söyleyebilirsin.
جين , وانت , أنت تستطيع أن تخبر صديقك ذاك ان يذهب للجحيم .

Ona gidip kendini becermesini söyledim.
اخبرته ان يذهب ويكلم نفسه

Çocuklarınız devlet okuluna gitmek zorunda kalacak.
يمكن ان يذهب اطفالك لمدرسة جيدة أخيراً

Tedavi olmak için Arjantin'e gitmek zorunda kalmıştı.
لقد كان عليه ان يذهب الى الارجنتين " لكى يجرى العمليه"

O zaman da tüm insanlığın gıptası benimle gitmek zorunda kalır.
اذن حسد كل البشر يجب ان يذهب معي