| Ah, bu benim sikim... | Open Subtitles | ايه هذا لا لا هذا زبي اها حصلته خذ يا رجال |
| Ah Kaka, Amerika'yı ben de biliyorum. Süpermen orada yaşıyor. | Open Subtitles | اها , وأنا أيضا اعرف امريكا سوبرمان يعيش هناك |
| Oh, hani şarkının sözlerine dahil etmediğin konu mu? | Open Subtitles | اها انت تعني القصيدة الغنائية.. فعلا انت فعلا مهملة وهذا يشمل اغنية الموضوع |
| - uçakta yanınızdaydım. - Oh e,vet! - yastıkçı çocuk. | Open Subtitles | لقد جلست بجانبك فى الطائرة اها فتى السماعة |
| Aha. Demek senin için tetikteler. | Open Subtitles | اها ، لذا هم يعملون لحسابك الخاص |
| Hah! | Open Subtitles | ! اها |
| "A-ha," Böylece insan fark etti. | Open Subtitles | اها, البشر يقوم بالملاحظة يقول: |
| Hı-hı. Kocamın başına gelenleri düzeltmeliyim. | Open Subtitles | اها علي الذهاب وإصلاح ماحدث لزوجي |
| Ah... it oğlu it peynir kaçırıyor ve beni de tutuklatacak. | Open Subtitles | اها. ابن العاهره يحاول تهريب الجبن وتوريطي ليكون الخطاء علي |
| Ah, sende babamın ölmesine onay vermiştin ne hissettiğini biliyorum. | Open Subtitles | اها , حسناً , انت أمرت بإعدام والدي لذا أنا اعرف تماماً كيف تشعر |
| Ah, yani bu müzakerelerinde, değil mi? | Open Subtitles | اها, اذن ما نفعله هو اعادة تفاوض اليس كذلك؟ |
| - Ah, doğru. Tamam. Tamam. | Open Subtitles | ــ بسبب ديل ــ اها ، حسناً ، حسناً |
| Ah. Kızarmış mısır peyniri. | Open Subtitles | اها , ذره مقليه مع اللبن الرائب |
| Ah, bir ilişkisi mi var? | Open Subtitles | اها, لديها علاقة؟ |
| Oh, pekala, Tidwell odasından bile çıkamazken, dışardaki görevlerini nasıl yapacak? | Open Subtitles | اها , و لكن كيف سيتمكن تيدويل من أداء واجباته إذا لم يتمكن تيدويل من التحرك عن مكان بابه |
| Oh, hani şarkının sözlerine dahil etmediğin konu mu? | Open Subtitles | اها انت تعني القصيدة الغنائية.. فعلا انت فعلا مهملة وهذا يشمل اغنية الموضوع |
| Oh, evet. Geçen akşam televizyonda süper bir belgesel izledim de. | Open Subtitles | اها نعم لقد رأيت برنامج وثائقيا جميلا |
| "Aha" kelimesini doğru kullandığını sanmıyorum. | Open Subtitles | اجل، لست متأكدة انك تستخدم كلمة اها" بشكل صحيح" |
| "Aha! Ama ben filme tek başıma gittim!" dedi Dr. Robiscek. İşte o an yaşadığım aydınlanmada fark ettim ki, bu iki adam o an kendi alanlarındaki inanılmaz başarılarının sırrını ifşa ediyorlardı. | TED | " اها " رد السيد روبيكسيك " أنا ذهبت لمشاهدة الفيلم لوحدي" وأدركت في تلك اللحظة من الاظهار أن هاذان الرجلان يفشيان سرا من أسرار نجاحهما الاستثننائي , كل في مجاله |
| Aha! | Open Subtitles | اها! |
| Hah, ne? | Open Subtitles | "اها", ماذا؟ |
| A-ha. Sana çalışıyorlar yani. | Open Subtitles | اها ، لذا هم يعملون لحسابك الخاص |
| Tamam, hazır mısın? - Hı-hı. | Open Subtitles | ــ اها ــ هانحن وصلنا |