"بحاجتها" - Traduction Arabe en Turc

    • ihtiyacı
        
    • ihtiyacın
        
    • ihtiyacım var
        
    • İhtiyacım
        
    • ihtiyacınız
        
    • ihtiyacım yok
        
    • ihtiyaç
        
    • ihtiyaçları
        
    • Ona ihtiyacımız
        
    • ihtiyacımız var
        
    Bir ağaç ölürken kendi besininin tamamını ona en çok ihtiyacı olan diğer ağaçlara verir. TED عندما تحتضر الشجرة، ترسل جميع مغذياتها إلى الأشجار الأخرى التي بحاجتها
    Buradaki kuyuya saklanmış. Sanırım artık buna ihtiyacı kalmamış. Open Subtitles من هنا كانت مخباة أعتقد انهم لم يكونو بحاجتها
    Bu şekilde ihtiyacın olan yardımı alabilirsin. Open Subtitles بتلك الطريقة ستحصل على المساعدة التي بحاجتها
    Dur biraz. Derisini yüzmenin onu öldüreceğini söylemiştin. Test yapabilmem için ona hala ihtiyacım var. Open Subtitles مهلاً، قلتم أن السلخَ سيقتلها، و ما زلتُ بحاجتها كموضوع تجارب.
    O zaman bana ihtiyacım olan 72 saati ver. - Gerekirse yalvar. Open Subtitles حسنا، امنحيني 72 ساعة أنا بحاجتها سأتوسل إليك إن كان عليّ ذلك
    Mağazalar sizde, ihtiyacınız olmayan eşyalara karşı arzu uyandırabilir. Open Subtitles المتجر بإماكنه إيقاظ رغبتكِ في الأشياء التي لم تكوني تعلمين حتى أنكِ بحاجتها
    Görünüşe göre buna artık ihtiyacım yok. Open Subtitles لا أرى بها أيّ شيء غريب يبدوا لم أعدّ بحاجتها
    Annem dükkanlardan hep bir şeyler aşırıyor. Hiç ihtiyacı olmadığı eşyalar. Open Subtitles أمي تسرق من المتجر طوال الوقت أغراضاً ليست بحاجتها حتى
    Cüzdanımı aldı. Ona benden çok ihtiyacı olmalıydı. Open Subtitles سعىخلفمحفظتي، واضح أنه كان بحاجتها أكثر مني
    Treadstone dosyaları şifrelerle ve vaka dosyalarıyla dolu. Bunlara ne ihtiyacı vardı ne de erişim izni. Open Subtitles لقد وجدنا فيه الكثير من الملفات المشفره التي لم يعد بحاجتها
    Bu işi çok istiyordun, ihtiyacın vardı. Bu senin için ikinci bir şanstı. Open Subtitles أردتَ هذه الوظيفة، كنتَ بحاجتها كانت فرصة ثانية.
    İhtiyacın olsa de olmasa da 2 hafta da bir öğle uykusuna yat. Open Subtitles مع أخذ قيلولة كل أسبوعين سواءاً كنت بحاجتها أم لا
    Evimde ihtiyacın olursa daima gelebileceğin, üstünde adının olduğu bir kanepe var. Open Subtitles إسمع، لدي أريكة بإسمكَ، وقتما كنت بحاجتها
    Ona hâlâ ihtiyacım var. Open Subtitles ولكن مازلت بحاجتها,لذا ان كنتٍ تريدي ان تعيشي اليوم
    Ama bunun için senin yardımına ihtiyacım var. Open Subtitles لاحصل منه على المعلومات التي انا بحاجتها للابحار الى اسكوتلاندا
    Artık bir yaratıcıya ihtiyacım yoktu, sadece ona muhtaçtım... Open Subtitles لم أعد بحاجة إلى صانِعة، كنتُ فقط بحاجتها.
    O yüzden, ihtiyacım olmayan eski elbiselerimden istediğini satın alabilirsin. Open Subtitles لذا يمكنك شراء أي من ملابسي القديمة لأنني لم أعد بحاجتها
    Bir mağaza ihtiyacınız olduğunun asla farkında bile olmadığınız şeylere karşı içinizde bir arzu uyandırabilir. Open Subtitles المتجر بإماكنه إيقاظ رغبتكِ في الأشياء التي لم تكوني تعلمين حتى أنكِ بحاجتها
    Burada birkaç milyar var. Alabilirsin, ihtiyacım yok. Open Subtitles هاك بعض المليارات خذها, لست بحاجتها
    Bunun sonucu olarak, daha fazla bireye teşhis kondu ve ihtiyaç duydukları kaynaklara erişim sağlandı. TED و نتيجة لذلك فإن الكثير من الأفراد تم تشخيصهم و إعطائهم حق الوصول إلى الموارد التي كانوا بحاجتها.
    Evet, tabii ki onu öldürürler ama, ona, ihtiyaçları kalmadığı anda. Open Subtitles أجل، سوف يقتلونها. سرعان أنهم لن يكونوا بحاجتها كوسيلة ضغط
    Ona ihtiyacımız yok. Open Subtitles لسنا بحاجتها يمكننا جعلهم يتخلون عن بعضهم بأنفسنا
    Bunu doğum günün için saklıyordum ama, sanırım buna artık ihtiyacımız var. Open Subtitles كنتُ أحتفظ بها من أجل عيد ميلادك و لكن أعتقد أننا بحاجتها الآن

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus