| Her şey yolundaymış gibi görünüyordu. | Open Subtitles | لقد بدا وكأن الأمور تسير علي خير ما يرام |
| Dünya bir daha asla ısınmayacak gibi görünüyordu. | Open Subtitles | بدا وكأن كوكب الأرض قد لا ترتفع حرارته ثانيةً، |
| Endişelenecek başka birşeye ihtiyacı yok. Onu bu sabah görmeliydin. Sanki bütün dünyanın yükü onun omuzlarındaymış gibi görünüyordu. | Open Subtitles | كان عليكِ رؤيته صباح اليوم بدا وكأن ثقل العالم على كاهله. |
| Sayıları azalıyor gibi görünüyordu fakat kalanlar iyi savaştılar. | Open Subtitles | بدا وكأن أعدادهم انخفضت ولكن أولئك الذين بقوا قاتلوا بشكل جيد |
| Ve kafası, biri kafatasından bir parça ısırmış gibi görünüyordu. | Open Subtitles | ورأسها، بدا وكأن شخصًا ما عضّ جزءًا من جمجمتها. |
| Bununla birlikte, 10 sene önce, demokrasi olağanüstü umut verici gibi görünüyordu. George W. Bush kalktı ve 2003'teki Ulusa Sesleniş konuşmasında dedi ki demokrasi dünyadaki birçok hastalığı yenebilecek bir güçtür. Sonra da ekledi: demokratik hükümetler kendi halklarına ve komşularına saygı duyuyuyorlar ve bu özgürlük barışı getirecek. | TED | منذ عشرة سنوات، بدا وكأن الوعد بالديمقراطية قد أخذ منحىً جدياً. حيث قال جورج بوش في خطابه عام 2003 "أن الديمقراطية كانت هي الدواء لمعظم الأمراض في هذا العالم". وقال أيضاً "لأن الحكومات الديمقراطية تحترم شعبها وتحترم دول الجوار، ستحقق الحرية وسيتحقق السلام" |