| Onun rehberliğinde büyük ölçüde ...ilerlemiş olmalısın. | Open Subtitles | أنت لا بد وأن تقدمت كثيرا تحت ارشاده. فقط بعض التقنيات السطحية. |
| Babamla önemli bir iş yapıyor olmalısın | Open Subtitles | لا بد وأن بينك وبين أبي أمر كبير. كبير؟ أجل |
| DüSerken bana bir Sey çarpmiS olmali. | Open Subtitles | لا بد وأن شيئاً ما أصابني مما أدى إلى سقوطي |
| O kuslar sehrin üzerinde karis karis dolasmis olmali. | Open Subtitles | لا بد وأن تلك الطيور قد مرت خلال المدينة شارعاً بشارع |
| Daha önce yaşadığın bir yer vardı herhalde. | Open Subtitles | أنت لا بد وأن عشت في مكان ما قبل ذلك |
| Büyükelçi ve elçilik mensupları geliyor olmalı. | Open Subtitles | لا بد وأن السفير والوفد المرافق له وصلوا للتو |
| Saçının rengini açtıklarında aklından da bir şeyler götürmüş olmalılar. | Open Subtitles | وعندما يشيب شعرك جرّاء ذلك لا بد وأن ذلك سيتسبب فى اختلال عقلك أيضاً |
| Şimdiye kadar sürtüklere alışmış olmalıydı. | Open Subtitles | لا بد وأن ذوقه سيصبح جيداً في العاهرات منذ الآن. |
| Hiç bilmediğin bir yere taşınmak senin için oldukça zor olmalı. | Open Subtitles | لا بد وأن الأمر كان صعباً عليك الإنتقال عدم معرفة أي شخص |
| O seni ölüme terk ettiği için acı çekmiş olmalısın. | Open Subtitles | ويحميك ويعتني بك ما أتفهمه هو الألم الذي لا بد وأن شعرت به عندما تركك لتموتي |
| Gittiği için rahatlamış olmalısın. | Open Subtitles | لا بد وأن العبء خف عليك بعد مغادرتها |
| Demirden yapılmış olmalısın. | Open Subtitles | لا بد وأن أعصابك من حديد -لماذا ؟ |
| Kristal sayesinde buraya gelmiş olmalısın. | Open Subtitles | لا بد وأن جئت من بلورتي |
| - Ortağim değil. - Garip olmali. | Open Subtitles | ـ أنه ليس شريكي ـ لا بد وأن هذا غريباً |
| Birisi bizi görmüs ve ihbar etmis olmali. | Open Subtitles | -لا بد وأن شخصاً ما رآنا معاً وأبلغ عنا . |
| Baska bir yerde olmali. | Open Subtitles | لا بد وأن يكون في مكان ما |
| Epey sağlam sıçtın herhalde. | Open Subtitles | لا بد وأن كان هناك الكثير من التبرزّ |
| Bütün odalar aynıdır herhalde. | Open Subtitles | لا بد وأن جميع الغرف متشابهة |
| - Üzgünüm, kulağa salakça geliyor olmalı. - Hayır, gelmiyor. | Open Subtitles | أنا آسف، لا بد وأن كلامي يبدو غبيًا - .كلّا، ليس كذلك - |
| - Üzgünüm, kulağa salakça geliyor olmalı. - Hayır, gelmiyor. | Open Subtitles | أنا آسف، لا بد وأن كلامي يبدو غبيًا - .كلّا، ليس كذلك - |
| O zaman Eski Yunanlılar hayatta kalan Kadimlerden birinden duymuş olmalılar. | Open Subtitles | اليونانيون لا بد وأن سمعوه من أحد القدماء الباقين على قيد الحياة. |
| Omurga patlamayla parçalanmış olmalıydı, herşey alt üsttü. | Open Subtitles | لا بد وأن الدفة قد انشطرت مولدة الإنفجار كل شيء كان رأساً على عقب |
| Çok zor olmalı, trajik. | Open Subtitles | لا بد وأن هذه الأرضية غايةً في الصلابة. تلك مأساة. |