| Örneğin, "Sizi tekrar görmek ne mutluluk verici. Havada çok güzel." | Open Subtitles | مثلا قل لقد سعدت برؤيتك مرة اخرى ياله من جو جميل. | 
| Söylemeliyim ki sizi böyle değişmemiş görmek büyük zevk Bayan Jessie. | Open Subtitles | بالطبع ,علي أن أقول أني سعدت برؤيتك على حالك ,لم تتغيري | 
| Söylemem gerek, seni görmek güzel ayı bokunun canı cehenneme keşiş gibi yaşadığına göre hala benim kralım sensin. | Open Subtitles | عليّ القول سررتُ برؤيتك و اللعنة على الدببة لأنك مازلت ملكي، و حتى و أن كنت تبدو مثل الراهب. | 
| Seni gördüğüme çok sevindim, tatlım. Buradaki tek bekar biziz. | Open Subtitles | ولكني مسرورة جداً برؤيتك نحن الفتاتان العازبات الوحيدات بهذه الحفلة | 
| Sadece ziyaret saatleri içinde konuşabilirsiniz ve sadece, kişinin sizi görmek istemesi halinde. | Open Subtitles | تستطيع الزيارة فقط خلال أوقات الزيارة, و إن, فقط إن, رغب السجين برؤيتك | 
| - Günaydın. Sizi görmek çok güzel. - Kendinize iyi bakın. | Open Subtitles | ـ صباح الخير سيّدي، سررت برؤيتك ـ حسنًا، أعتني بنفسك الآن | 
| Yeniden bizimle olmanız büyük bir onur. Seni görmek de güzel Boris. | Open Subtitles | شرف عظيم ان نحظى بكم معنا ثانية سعدنا برؤيتك يا بوريس | 
| Seni görmek isterim. Belki yüzmeye felan gideriz. | Open Subtitles | انا ارغب برؤيتك مره اخري.ربما نذهب للسباحه معا | 
| Komiserim, onca zaman sonra sizi yeniden görmek ne güzel. | Open Subtitles | كم سعدت برؤيتك ايها المفتش بعد طول الغياب | 
| Sizi şimdi görmek isteyeceğini sanmıyorum. Yukarıda, labaratuarda. | Open Subtitles | أشك فى أنه يرغب برؤيتك الآن، إنه بالأعلى فى المعمل | 
| Sevgili Jane, seni görmek ne güzel. İyileşmişsin de. | Open Subtitles | عزيزتى جين كم أنا سعيدة برؤيتك, وقد شفيتى تماما | 
| Seni görmek her zaman zevk, Stephie ve bu da Gia olmalı. | Open Subtitles | يالسعادتى برؤيتك يا ستيفى لابد أن هذه هى جيا | 
| Seni görmek her zaman zevk, Stephie ve bu da Gia olmalı. | Open Subtitles | يالسعادتى برؤيتك يا ستيفى لابد أن هذه هى جيا | 
| Seni görmek güzel ama buraya günde iki, üç defa gelmen... | Open Subtitles | انا سعيد برؤيتك ولكنك تحضرين مرتين وثلاثه يوميا | 
| Salt Lake'deki herkese selam söyle. Seni görmek güzeldi. | Open Subtitles | قل مرحباً لكل من في بحيرة الملح سعيد برؤيتك | 
| Sizi yine otelimizde görmek ne hoş. Ne haber Angelo? | Open Subtitles | ،إنني سعيد برؤيتك مرة أخرى يا كابتن كارلسون | 
| En son konuştuğumuzda bana kendimi becermemi söylediğini düşünürsek Seni gördüğüme şaşırdım. | Open Subtitles | أنا متفاجيء قليلاً برؤيتك نظراً لحديثنا الأخير أظنك قلت لي تباً لك | 
| Ben binbaşı olmalıydım. Seni gördüğüme o kadar mutlu oldumki anlatamam. | Open Subtitles | انت ما عندكش فكره انا مبسوط اد ايه برؤيتك | 
| Senin ataların, ejderlerin kaybolmasından direk olarak sorumlular. Ustalar seni gördüğüne pek mutlu olmayabilir. | Open Subtitles | هم المسؤلين المباشرين عن إختفاء التنانين و الأسياد قد لا يكونوا مسرورين برؤيتك | 
| Merhaba, nasılsın? görüştüğümüze sevindim. | Open Subtitles | باميلا , مرحى ,كيف حالك , انا سعيده برؤيتك | 
| Kuzen Antikloraks, Sizi gördüğüme sevindim. | Open Subtitles | ابن عمي جوليتوراكس أنا سعيد للغاية برؤيتك | 
| Dün seninle görüşmek istemiyorum derken ciddi değildim. | Open Subtitles | لم أعنِ ما قلتُه لك البارحة عن عدمِ رغبتي برؤيتك | 
| Tedaviye devam etmek istediğinizde arayın. Sizi görmekten mutluluk duyarım. | Open Subtitles | اتصل بي عندما تريد استكمال علاجك و سأكون سعيدة برؤيتك | 
| - Yüzbaşı Wade. - Tanıştığımıza sevindim, efendim. | Open Subtitles | ـ أيتها الملازم ـ وايد ـ ـ سررت برؤيتك يا سيدي | 
| Pekala, biliyor musun, seni gördüğüm için mutluyum. | Open Subtitles | حسناً، أتعلمين؟ أنا سعيدٌ جداً برؤيتك | 
| Etrafta seni griler içinde kederli şekilde izlemek zorunda kalacağız. | Open Subtitles | نحن عالقون برؤيتك مكتئبة في اللون الرصاصي |