| Her gün gözlerimin içine baktın ve kim olduğumla ilgili gerçeği söylemedin. | Open Subtitles | كل يوم نظرتى الى و لم تخبرينى الحقيقة بشان من انا ؟ |
| Arnold, yalnız başına okyanusa girmekle ilgili ne söylediğimi biliyorsun. | Open Subtitles | تعرف ما اقوله بشان الدخول الى المحيط بمفردك يا ارنولد |
| Ağabeyimin hükümet politikası konusunda bana güvenmek gibi bir huyu yoktur. | Open Subtitles | أخي ليس من عادته كثير الوثوق بي . بشان سياسة الحكومة |
| Her zaman psişikler konusunda çekingendim fakat söylemeliyim, artık inanıyorum onlara. | Open Subtitles | كنت دائما اشك بشان الروحانية لكن بصراحة انا اؤمن بها الان |
| Bence de bu konuda doktor yanılmıyor. | Open Subtitles | أعتقد أن الطبيب من الممكن ألا يكون مخطئا بشان هذا الشخص |
| Bu yüzden sadece bu konuda çok hassas olan hisse sahiplerinin kısa dönem kârlarıyla ilgilidirler. | Open Subtitles | إنه أمر مهم لقرار محدد. في الحقيقة قرار قضائي. لذا فهم قلقون فقط بشان الربح السريع |
| Genç Williams'ın ölümü ile ilgili dosyalarda yardım et lütfen, olur mu? | Open Subtitles | هلا ناولتنى الملفات بشان موت الضابط وليام من فضلك؟ |
| Çevrecilikle ilgili üç gerekçeyi kaleme aldı. | Open Subtitles | كتب ثلاثة اراء متفق عليها بشان حماية البيئه |
| Kız arkadaşımın ilginç bir teorisi var katillerin nedenleriyle ilgili. | Open Subtitles | صديقتي كتبت تقريرا شيقا بشان من قد يكون اصدر امر الاغتيال مجرد نظريه بسيطه |
| Tüm bunlar politik duruşla ilgili. | Open Subtitles | أنه ليس بشأن الحقيقه أنه بشان الموضع السياسي |
| Şu an senin için doğru olan şey; bu davayla ilgili yaptığın herşeyi baştan sona hatırlaman. | Open Subtitles | والآن عليك أن تتذكر كل مافعلته بشان هذه القضيّة.. من البداية |
| Görüşmeyi senden son yangın davası konusunda bir şey rica etmek için istedim. | Open Subtitles | لقد طلبت هذا الاجتماع لان لدى خدمه اطلبها منكٍ بشان قضيه حريق الانفجار |
| Bilgisayarının başındaki kadın konusunda haklıymışsın ama. Çok güzelmiş. Görüyor musun? | Open Subtitles | ـ لكنك كنت محقا بشان السيدة انها جذابة ـ ارايت,هنالك جانب يحب التلصص فينا جميعا |
| Demek babamı ne yapacağımız konusunda anlaştık. | Open Subtitles | حسنا,يبدو اننا اتفقا عما سنفعله بشان ابي. |
| Neyse. Dinleyin çocuklar. Dike konusunda endişe etmenize gerek yok. | Open Subtitles | علي اي حال اسمعوا يا رجال لا تقلقوا بشان "دايك" |
| Yaşı konusunda yalan söyleyerek 16 yaşında orduya katılmıştı. | Open Subtitles | انه كذب بشان عمره الحقيقي حينما انضم للجيش و هو في السادسه عشر |
| Bu konuda çok tedirginim ve açıkcası senden çok korkuyorum. | Open Subtitles | وأنا متوتره بشان هذا وفي الحقيقه .. انا خائفه لدرجه الموت منك |
| Çünkü ikinizden arasında olan her şey, ama onun da annesi kanserdi... ve bu konuda bana çok yardımcı oldu. | Open Subtitles | بشان كل شيء يحدث معكما لكن امه كان لديها سرطان ايضا |
| - Bu konuda akıllı davranmalıyız. | Open Subtitles | ماالذي سافعله؟ يجب عليك ان تكوني ذكيه بشان ذلك |
| Daha sonra, tahmin edeceğiniz üzere, kardeşim ve ben babamın bahsettiği hazine yüzünden oldukça heyecanlanmıştık. | Open Subtitles | و اخى و انا كنا فى حاله ولع شديد اكثر مما تتخيل بشان الكنز الذى تحدث عنه والدنا |
| Harry ve Victoria olayı biraz kafamı kurcalıyor. | Open Subtitles | انا قلق قليلا بشان مواعدة هاري لفيكتوريا |
| Seni dinliyorum. Konu annem. Artık yaşlanıyor ve fazla bir hayatı yok. | Open Subtitles | الموضوع بشان امي انها لا تعيش حياتها كما يجب |