| Şeker kamışından doğan zararımı telafi etmek için öküz sürümü sattım. | Open Subtitles | أنا بعتُ مجموعة من الجاموس لكي أغطي خسارة مزرعة قصب السكر. | 
| Acme Şirketinde kağıt satıyorum, ve bugün 1500 top kağıt sattım. | Open Subtitles | أنا أبيع الورق في شركة آكمي المحدودة واليوم بعتُ 1500 حزمة | 
| Ben altıncı sınıfta sakız, dokuzuncu sınıfta lolipop sattım ve lise boyunca beyzbol kartları biriktirdim. | TED | بعتُ العلكة في الصف السادس، المصاصات في صف التاسع و جمعت بطاقات البايسبول في الثانوية. | 
| Bu toprakları United Fruit Şirketi'ne sattım. | Open Subtitles | لقد بعتُ هذه الأراضي كلها لصالح الشركة المتحدة للفواكه | 
| Sana, 90'ların ortasında 1950 modelli bir yarış arabası satmıştım. | Open Subtitles | لقد بعتُ لكَ سيّارة سباق موديل الخمسينات في منتصف التسعينات | 
| - Defibrilatörü sattım, çok yardımın oldu. - Ah, güzel. | Open Subtitles | ،لقد بعتُ جهاز تنظيم ضربات القلب لقد كنتَ مساعداً بشكل رائع | 
| Lanet bilgin olsun diye söylüyorum, bütün otları sattım. | Open Subtitles | لمعلوماتك اللعينة, لقد بعتُ كل ما لديّ من حشيش. | 
| Parayı geri koymak için elimde avucumda ne varsa sattım. | Open Subtitles | و فجأة , أصبح صندوق المدخرات مهماً للغاية لقد بعتُ كل ما أستطيع لتغطية النقود التي اخذتها | 
| Evet, formülü sattım ama sonra araştırmayı buldum ve vicdanım sızladı. | Open Subtitles | صحّ، لقد بعتُ الصيغة لكن بعد إكتشافي بالدراسة... لقد مزقت ضميري | 
| Geçen yıl bizim listemizde olan sanatçılardan daha fazla albüm sattım ama eğer bu şirket giderse, ben de giderim. | Open Subtitles | لقد بعتُ تسجيلات أكثر من أي مغنّي في لائحتنا العام الماضي. لكن إذا أغلقَ ذلك الأستوديو، فسأرحل بدوري. | 
| Bisikletimi sattım ve et aldım ve midemiz çatlayıncaya dek et yedik. | Open Subtitles | بعتُ دراجتي، وإشتريت كلّ ما أمكنني من لحم. أكلناه كلّه. | 
| Dün elime biraz para geçsin diye arabamı sattım. Tamamen boka battım. | Open Subtitles | لقدّ بعتُ سيارتيّ الخاصة ليلة آمس من أجلِ جلب المال | 
| Fasulye Bebekler'imi, şuradaki, yıkılan, 80 model limuzini almak için sattım. | Open Subtitles | بعتُ دمى "بيني" لأشتري سيّارة الليموزين الرائعة من طراز الثمانين تلك. | 
| Hisselerimi iki ortağıma sattım. 5.000 dolarlık bir ayrılma payı aldım. | Open Subtitles | وبعتُ حصتي لشريكاي بعتُ حصتي الاستحواذية مقابل 5 آلاف دولار | 
| Her hafta bakarım. Ve ben kendi payımı potansiyelimi 5.000 dolara sattım. | Open Subtitles | انظر إليها كل اسبوع، وأنا بعتُ حصتي، بعتُ جهدي مقابل 5 آلاف دولار | 
| Çocuklarımın hakkını birkaç aylık kira karşılığında sattım. | Open Subtitles | بعتُ حق أولادي الطبيعي مقابل إيجار بضعة أشهر | 
| Kim ister bunları? Sam Amca'dan saklayabildiğim mücevher ve kürkleri sattım. | Open Subtitles | لقد بعتُ كل المجوهرات و الفراء التيكنتمأخفيهمعنالحكومة. | 
| Karım öldükten sonra, evi satmıştım. Çok fazla anı vardı. | Open Subtitles | أجل ، بعد أنّ ماتت زوجتي بعتُ البيت، الكثير من الذكريات. | 
| Yani, bir defasında bir kızı satmıştım sanırım. | Open Subtitles | انا أقصد مرة أتذكر أني بعتُ فتاة | 
| Bir kaç golf dersim daha oldu. Bazı masrafları da kısarsam ve belki Travis'in spermlerini de satarsam... Köpek Travis'in. | Open Subtitles | حصلتُ على بضعة دروس غولف إضافيّة و إن خفّضتُ نفقاتي و بعتُ سائل منوي لـ "ترافيس" | 
| O Bay Thompson. Yıllardır süpürge sattığım adam. | Open Subtitles | هذا هو السيد تومسون, لقد بعتُ له المكانس لأعوام | 
| Amiş'in tekine esrar satıyordum. | Open Subtitles | في تلك المرة الأخيرة إنني قد بعتُ المخدرات لذلك الأميش. |