Tüm bunlar, genç bir kadının başa çıkamayacağı şeyler gibi görünüyor. | Open Subtitles | لا يبدو كشئ يمكن لأمرأة صغيرة السن أن تتعامل معه بنفسها |
Sen bunluna başa çıkabilirsin... merkezdeki herhangi bir polis gibi. | Open Subtitles | يجب أن تتعامل مع الأمر كما تتعامل مع قضية للشرطة |
- Kaç. Güven bana. O insanlarla iş yapmak istemezsin. | Open Subtitles | ثق بي أنت لا تريد أن تتعامل مع هؤلاء الناس |
Saygısızlık olarak almayın ama neyle karşı karşıya olduğunuzu hiç bilmiyorsunuz. | Open Subtitles | بدون إستهزاء، أنتَ لاتعرف لديكَ ادنى فكرة عن الذي تتعامل معهُ. |
Görevini ve neden Yakuza ile anlaşma yaptığını bilmediğimiz müddetçe onun ve Kuzey Koreli patronlarının bir adım gerisinde olacağız. | Open Subtitles | إذا لم نعرف ما هي تلك المهمة ولماذا هي تتعامل مع الياكوزا فسنبقى خلفها بخطوة هي ورؤسائها من كوريا الشمالية |
Mesela üremenin gerçekleriyle baş eden, genç bir kadın hakkındaki komedinin satmayacağına. | TED | أن كوميديا عن امرأة شابة تتعامل مع الواقع التناسلي لا أستطيع البيع |
- Burada olmak istediği için burada. - Neyle uğraştığını bilmiyorsun. | Open Subtitles | انا هنا لأنها تريد ذلك انت لا تعلم مع ماذا تتعامل |
Normal insanlar için dostum. Neden yeteneklerine lanet gibi davranıyorsun? | Open Subtitles | للأشخاص العاديين، لماذا تتعامل مع قدراتك كما لو كانت لعنة |
Şu ana kadar gördüğüm üzere, ...zor idare edilen bir kadınla uğraşıyorsun. | Open Subtitles | من الذي رأيته حتي الان انت تتعامل مع امرأة صيانة جيده جدا |
Havada 20,000 fit yüksekte bu meselelerin seni takip etmesi yerine bunlarla yerde uğraşmak sence de daha iyi değil mi? | Open Subtitles | ألا تعتقد أنه من الأفضل أن تتعامل معها هنا على الأرض بدلاً من تركها تلاحقك فوق 20 ألف قدم في الجو؟ |
Söylemen lazım. O hepimizden daha iyi başa çıkar bununla muhtemelen. | Open Subtitles | هي قد تتعامل مع الوضع أفضل بكثير ٍ من أغلب الناس |
En azından ona bir oyun planı vereyim, böylece o canavarla başa çıkabilir. | Open Subtitles | حسنا لنعطيها على الاقل خطة عمل كي تقدر ان تتعامل مع المتوحشة الصغيرة |
Bir kız annesinin katil olduğunu bildiği gerçeğiyle nasıl başa çıkabilir? | Open Subtitles | كيف لفتاة أن تتعامل مع واقع أنها تعرف بأن والدتها قاتلة؟ |
İşime geri döndüm, mal satıyorum, iş bağlıyorum, fırsatları değerlendiriyorum. | Open Subtitles | أن تعود للعبة و تتعامل و تتحرك و تمسك الكرات |
Yanlış anlama ama ben yeni müşteri değilim. Uzun süredir iş yapıyoruz. | Open Subtitles | دون استهزاء بك، لست زبوناً جديدًا أنت تتعامل معي منذ وقتِ طويل |
Herkese karşı pislik gibi davranmasan? Üvey oğlun da buna dâhil. | Open Subtitles | ربما عليك ألا تتعامل بنذالة مع الجميع ومن ضمنهم ابن زوجتك. |
Beckett'le anlaşma yapmak istiyorsan, elimdekilere ihtiyacın var. | Open Subtitles | إذا أردت أن تتعامل مع بيكيت فأنت في حاجة إلي ما أعرضه عليك |
Ama benim gibi badireler atlatan bir insansanız, bunlarla baş etmenin yollarını öğreniyorsunuz. | Open Subtitles | ولكن عندما تقضي أوقاتاً صعبة كالتي مررت بها تتعلم طرقاً تتعامل مع الأمر |
uğraştığını bilmiyorum, Fakat seni bin parçaya ayırıp organlarınla dans etmek istiyorlarmış gibi geldi. | Open Subtitles | أعتدت أن تتعامل معه, ولكنني متأكد أنهم لا يرغبون بتمزيقك إلى ألف قطعة ثم يرقصون على أحشائك |
Doğrusu, bu insanlara senden daha iyiymiş gibi davranıyorsun, ama değiller. | Open Subtitles | بصراحة، أنت تتعامل وكأن هؤلاء الأشخاص أفضل منك، وهم ليسوا كذلك. |
Ama bu, o küçük kızın onu idare edebileceği anlamına gelmesin. | Open Subtitles | هذا لا يعنى ان فتاة صغيرة ستكون قادرة ان تتعامل معه |
Bu da sana kimlerle uğraştığın konusunda ipucu vermeli. | Open Subtitles | الذي يجب أن يخبرأنت شيء عنه بأنك تتعامل معه. من أتعامل معه؟ |
Bölümü, benim zamanımdan da öncesinden beri mutant sorunu ile uğraşıyor. | Open Subtitles | إدارته كانت تتعامل مع ظاهرة المتحولين من قبل مجيئي للرئاسة |
Sıradaki teorimiz halihazırdaki bir yanılgıdansa geçmişteki bir karışıklıkla ilgili. | TED | النظرية التالية تتعامل مع الإلتباس مع الماضي بدلاً عن خطأ الوقت الحاضر. |
Ona çocuk muamelesi yaptın baba ve bu yüzden o da öyle davranıyor. | Open Subtitles | انت تتعامل معه وكأنه صغير ابي وهذا هو السبب في تصرفه بهذه الطريقة. |
Benim şirketim Fark haberlerle ilgileniyor ve sonuç olarak aslında bu patenti ihlal etmiyorduk. | TED | الآن، فارك، شركتي تتعامل ظاهريا مع الأخبار، وكنتيجة لم ننتهك براءة الاختراع هذه. |