Çünkü onlara gayri meşru olduklarını söylemek istemedi. | Open Subtitles | لأنها لم تكن تريد أن تخبرهما انهما غير شرعيين. |
Tüm iyi sahneleri seçene kadar da onu terk etmek istemedi. | Open Subtitles | لم تكن تريد أن تتركه إلا عندما أحصل على الفائدة على الأقل |
Ezilmiş bir kadındı ve kocasıyla birlikte tanık yerleştirme programına girmek istemedi. | Open Subtitles | لم تكن تريد أن تدخل إلى برنامج حماية الشهود مع زوجها |
Mağazada kendinden geçmiş bir halde görünmek istemedi. | Open Subtitles | لم تكن تريد أن تشاهد في المتجر وهي مضطربة |
Gözünün önünde olanları bilmek istemedi. | Open Subtitles | لم تكن تريد أن تعلم مالذي يحدث تحت كنفها.. |
Onlar için çok zordu. Eşimin bunlara katlanmasının yegane sebebi 250 testin her birinden sonra inanılmaz mutlu bir şekilde dönmem nedeniyledir. O beni bundan uzaklaştırmak istemedi. | TED | كان الأمر صعبا جدا عليهم، والسبب الوحيد وراء تغاضي زوجتي عن الأمر هو أنني أعود سعيدا بشكلٍ لا يصدق بعد كل من 250 اختبارا أجريتها، ولم تكن تريد أن تسلبها مني. |
Annen rahibe olmanı istemedi mi? | Open Subtitles | أمّك لم تكن تريد أن تصبحي راهبة؟ |
Benimle birlikte olmak istemedi. | Open Subtitles | لم تكن تريد أن تكون معي حسبتها تريد |
Diana bundan bahsetmezdi. Kimsenin endişelenmesini istemedi. | Open Subtitles | ديانا" ما كانت لتتحدث عن هذا" لم تكن تريد أن تقلق أحد |
Şey,uzaklara gitti ve bulunmak istemedi. | Open Subtitles | لقد هربت ولم تكن تريد أن يعثر عليها أحد |
Hiçbir şey üzerinde kontrol istemedi. | Open Subtitles | لم تكن تريد أن تتحكم في أي شيء |
Ama eşim bunun bir parçası olmak istemedi. | Open Subtitles | ولكن ، زوجتي إنّها... لم تكن تريد أن تكون جزءاً منه |
İşe zaman harcamak istemedi ve kısa yoldan gitti. | Open Subtitles | لم تكن تريد أن تضعه في العمل، -لذا سلكت طريقاً مختصراً |
Annenle ben "neşeli saatler"i tüm geceye yayınca, annen araba kullanmamı istemedi. | Open Subtitles | -أنا وأمك - الساعة السعيدة* إلى ليلة كاملة ساعة تباع فيها المشروبات بسعر رخيص في الحانة* ولم تكن تريد أن أقود |
- Kaltak tanımak istemedi. | Open Subtitles | الملعونة لم تكن تريد أن تعرفني |
- Seninle yalnız kalmak istemedi. | Open Subtitles | -لم تكن تريد أن تبقى لوحدها معك -لم لا؟ |
Asıl o kabul edilmek istemedi. | Open Subtitles | لم تكن تريد أن تقبل |
Onu ölürken görmeni istemedi. | Open Subtitles | لم تكن تريد أن تراها هكذا |
Dinlemek istemedi. | Open Subtitles | لم تكن تريد أن تسمع ذلك |
ve senin onu duymanı istemedi. | Open Subtitles | ولم تكن تريد أن تسمع الكلام. |