Bu sadece, eğer tekrar bunu denersek, ve yürümez ise. | Open Subtitles | إن عدنا إلى بعضنا البعض مجدداً ولم تنجح العلاقة |
İyi bir fikirdi ama yürümedi. | Open Subtitles | كانت لديكِ فكرة جيدة ولم تنجح هذاكلما في الأمر. |
Bizler uluslararası standartların çalıştığını iyi biliyoruz, lakin biz onlara tabiyiz. | TED | نحن نعلم أن هذه المعايير الدولية تنجح لأننا بالفعل لدينا واحدة. |
Kabul et, iz sürme yeteneklerin Ruhlar Dünyası'nda işe yaramaz. | Open Subtitles | واجه الأمر , مهاراتك للتعقب لن تنجح في عالم الأرواح |
Bazen düşünüyorum da işler yolunda gitmeseydi daha iyi olurdu. | Open Subtitles | أحياناً أعتقد أنه من الأفضل إذ لم تنجح الأمور هنا |
- Soul'ü. Bu da işe yaramadı. Tezgahtar kız çok çekiciydi. | Open Subtitles | لم تنجح هذه الخطة أيضاً؛ كانت عاملة الصندوق مثيرة جداً وغازلتني |
Ameliyat başarısız olursa eğer vücudum yüzü reddederse, daha çirkin olacağım. | Open Subtitles | إن لم تنجح الجراحة إن رفضتُ وجهَ المتبرّع فلسوفَ أزدادُ قبحاً |
Ama bir ilişki yürümezse genelde o sıkıntılar yüzünden bitmez. | Open Subtitles | ولكن إذا لم تنجح العلاقة، فعادة لا تكون بسبب التحدّيات. |
Şansımıza güveneceğiz. İşe yaramazsa üç haftayı çarçur etmişiz demektir. | Open Subtitles | إنّها مقامرة، وإن لم تنجح فسنهدر الـ3 أسابيع الذين أُمهلناهم. |
Beni bırak Teğmen. Asla başaramazsın. Teğmen, asla başaramayız. | Open Subtitles | ربما ما كان عليك ان تفعل , ليفتنانت انت لن تنجح ابدا |
Haklısın, istemiyorum. Uzun mesafeli ilişkiler asla yürümez. | Open Subtitles | صدقتَ، لا أريد، العلاقات عبر المسافات البعيدة لا تنجح أبداً |
Bu böyle yürümez. Köpeği başka birine vermelisiniz. | Open Subtitles | لن تنجح علاقتهم، يجب أن تتخلصوا من الكلب |
Biliyor musun Cody, bir zamanlar ben de aşık oldum. yürümedi ama. | Open Subtitles | أتعلم أنني كنت مغرمة في الماضي لكن لم تنجح تلك العلاقة |
Sevgilisi değilim. Bir ara çıkmıştık ama yürümedi işte. | Open Subtitles | لست حبيبته، تواعدنا لبعض الوقت لكن علاقتنا لم تنجح |
Tamam Bayan Waters, iyi şanslar. Umarım her şey iyi gider. | Open Subtitles | حسناً يا آنسة واترز، حظ طيب وآمل أن تنجح الأمور لأجلك. |
Bu şekilde hiç bir işe yaramaz. Gidip daha fazla çalışmalısın." | TED | لا يمكنك فقط أن تتوقع منها أن تنجح بمفردها. |
Marksist sol, bu fikre 100 yıl önce sahipti. Ama pek yolunda gitmedi, değil mi? | TED | كان لدى اليسار الماركسي هذه الفكرة منذ 100 عام ولم تنجح كما ينبغي، أليس كذلك؟ |
Sabahtan beri şu makarayı kurmaya çalıştım ama işe yaramadı. | Open Subtitles | حاولتُ أن أرفع هذه طوال النهار .و لكِن لم تنجح |
Hey sen kaybeden değilsin çünkü bir gecede başarısız olmadın. | Open Subtitles | حسنا, أنت لست فاشلا لأنك لم تنجح في ليلة وضحاها. |
Eğer yürümezse... ilişkimiz iyi gitmezse, o zaman bana ne olacak? | Open Subtitles | و إذا لم تنجح هذة العلاقة؟ فماذا سيكون مصيري؟ |
Eğer işe yaramazsa, eve geri gidecek enerjimiz kalmaz. | Open Subtitles | إذا لم تنجح تلك الفكرة فلن نستطيع توفير الطاقة الكافية للعودة |
-Bak bunlar çocuk rakamları değil. -Ya başarırsın ya da başaramazsın. | Open Subtitles | إنها ليست أرقام يا ـ كيث ـ إما أن تنجح أو لا |
İnsanlar veya ülkeler başarıya ulaştıklarında, onları neyin başarıya götürdüğünü sıklıkla unutuyorlar. | TED | عادة ً، حين ينجح الناس أو تنجح الدُّوَل ينسون ما جعلهم ينجحون |
Onarıcı adalet programları ile böyle bir rehabilitasyon işe yarayabilir. | TED | والطريقة التي يمكن من خلالها أن تنجح عملية إعادة التأهيل هي من خلال برامج العدالة التصالحية |
Harika bir adam, siz de ilişkinin yürümesini çok istiyorsunuz ama bu ilişkide bir gelecek göremiyorum. | Open Subtitles | اسمعا، إنه شاب رائع بحق وأعلم أنكما ترغبان في أن تنجح علاقتنا لكنني لا أظن أن علاقتنا جدية |
Muhtemelen işe yaramayacak ama büyük bir özgüvenle söyledim bunu. | Open Subtitles | على الأرجح لن تنجح ولكنى قلتها مع الكثير من الثقة |
Bubba, en yakın kasaba 30 mil uzakta eğer baş aşağı dönüp ellerinin üzerinde yürümezsen, başaramayacaksın, dedim. | Open Subtitles | ثم قلت إن أقرب مدينة تبعد 30ميل حتى لو قلبت جسمك ومشيت بذراعيك فلن تنجح |