| Yenilediğiniz implantın içinde dinleme cihazı olduğunun farkındasınız değil mi? | Open Subtitles | هل تدرك أن الزرعة المستبدلة كان تحتوي جهاز تنصت بداخلها؟ |
| Pekâlâ, Jeff Goldblum, adam Donanma Bakanı'nı üzerine dinleme cihazı yerleştiriyor, bilgiyi yüklüyor. | Open Subtitles | حسنا,جيف جولدبلم شخص ما قام بدس أداه تنصت لوزيره البحريه يقوم بتحميل البيانات |
| dinleme onu. O bir canavar, her şeyi söyler. Söyleyeceğini biliyorsun! | Open Subtitles | لا تنصت إليه، إنّه متوحّش، وسيقول أيّ شيء، تعلم أنّه سيفعل. |
| Sürekli konuşuyorum çünkü sen bi bok dinlemiyorsun! | Open Subtitles | إني أتحدث طوال الوقت لأنك لا تنصت لي أبداً |
| Efendim, burayı dinliyor olabilirler. | Open Subtitles | قد تكون أجهزة تنصت مزروعة في المكان يا سيدي |
| Harry, onlara dinleme cihazını muhabbet kuşuna koyduğun hikayeyi anlatsana. | Open Subtitles | أخبرهم يا هاري عن المهمة التي وضعت فيها جهاز تنصت في ببغاء |
| Büyük salonda dinleme cihazları var, belki telefonlarda da. | Open Subtitles | و ضعت اجهزة تنصت في غرفة الاجتماعات وربما الهواتف. |
| Bize son 7 yildaki tüm suç ortaklarinin bulundugu kapsamli bir liste hazirlayip dinleme cihazi takmayi kabul edecek. | Open Subtitles | تعاون كامل و يقدم لنا قائمة شاملة لكل المشتركين بآخر سبع سنوات و يوافق أن يضع جهاز تنصت |
| Sayın hakim, sözünü ettiğiniz koşullar arasında... yasadışı telefon dinleme ve şaibeli deliller de var. | Open Subtitles | سيدي. الملابسات التي تتحدث عنها تتضمن تنصت غبر مشروع وأدلة ملفقة |
| Tek bildiğim, üstünde dinleme cihazı olan birini bana yolladığı. | Open Subtitles | كل ما أعرف أنه أرسل شخص ليتحدث الي مرتديا جهاز تنصت |
| Paraşüt yok, silah yok, sadece basit bir gizli dinleme. | Open Subtitles | لا مظلات و لا مدافع رشاشه مجرد تنصت بسيط |
| Bize son 7 yildaki tum suc ortaklarinin bulundugu kapsamli bir liste hazirlayip dinleme cihazi takmayi kabul edecek. | Open Subtitles | تعاون كامل و يقدم لنا قائمة شاملة لكل المشتركين بآخر سبع سنوات و يوافق أن يضع جهاز تنصت |
| dinlemiyorsun. Binbaşı Sheppard çalıştırdı dedim. | Open Subtitles | أنت لم تنصت إلي قلت أن الميجور شيبرد قام بتشغيلها |
| Hayır, beni dinlemiyorsun. Seni durdurmak zorundayım. | Open Subtitles | كلا ؛ أنتَ لا تنصت إلّي ؛ عليكَ إتخاذ القرار. |
| Sorun şu ki Yargıcın karşısına öğlen çıkıyor. dinliyor musun? | Open Subtitles | ولكن المشكلة أنه سيمتثل أمام القاضي عند الظهيرة هل تنصت لي؟ |
| Sana da söyledim. Hiç dinlemiyor, haksız mıyım? | Open Subtitles | وأخبرتك إنّها لا تنصت أبداً، هل أنا محق؟ |
| dinlemek istemiyorsan neden durmadan beni arıyorsun? | Open Subtitles | لماذا تعاود الغتصال بي أن لم تكن تريد أن تنصت لما اقول |
| Sayaç okuyucusu kılığına girdim. Uzun boylunun evine böcek koydum. | Open Subtitles | دخلت كقارئ عداد ووضعتُ جهاز تنصت في بيت والدة الطويل |
| Hayır, bir sefer de sen beni dinle, olur mu? | Open Subtitles | لا، ما رأيك أن تنصت لي أنت ولو لمرّة واحدة؟ |
| Ben konuşunca onlar dinler, çünkü arkadaşları değilim. | Open Subtitles | عندما أتحدث , الناس تنصت لأنني لست صديقهم |
| Şimdi iyi bir şekilde dinlemeni ve tamamiyle dürüst olmanı istiyorum. | Open Subtitles | والآن أريدك أن تنصت جيداً وسأتحدث معك بأمانة |
| Ancak şimdi insaniyetin sesine kulak vermenizi istirham ederim. | Open Subtitles | لكنني الآن أتوسل إليك لأن تنصت لعذابات الإنسانية |
| Gördün mü Hyde sana özel brownilerini yapmamanı söylemiştim ama sen dinlemedin | Open Subtitles | ارأيت هايد ؟ اخبرتك بأن لا تصنع . الكعك المميز لكنك لم تنصت الي |
| Beni dinlemedin. dinlemen için daha kaç çocuğun ölmesi gerekiyor? | Open Subtitles | ولم تلتفت إلى، كم فتى يجب أن يموت كى تنصت إلى؟ |
| Onu bulma şansımız var ama beni dinlemelisin. | Open Subtitles | هناك فرصة للحصول عليها لكنك يجب ان تنصت الي |
| Ara sıra sözümüzü dinleyip iyiliğin için gerekeni yapar mısın? | Open Subtitles | هل بإمكانك أنت تنصت بعض الأحيان وتفعل مافيه مصلحتك ؟ |
| Tuvaletinde mikrofon yok. Viskine gelince, bir bardak ver de görelim! | Open Subtitles | لا يوجد أجهزة تنصت بالمرحاض صب بعض الويسكي، وسوف نرى الأمر |