| Size daha hızlı bir şeyler bulmam gerektiğini söylemeye geldim. | Open Subtitles | لقد جئت لأخبرك أن على العثور على شئ أسرع |
| Sana bunu ve beni bir daha asla göremeyeceğini söylemeye geldim. | Open Subtitles | جئت لأخبرك بهذا وأخبرك بأنك لن ترانى مرة اخرى أبداً |
| Arkadaşlarının sana söylemeye cesaret edemediklerini söylemeye geldim. | Open Subtitles | لقد جئت لأخبرك ما لا يجرؤ أصدقاؤك على قوله |
| Darvolya'nın öldüğünü söylemeye gelmiştim. Size mektup bırakmış. | Open Subtitles | جئت لأخبرك بأن درافويلا قد ماتت وقد تركت لك رسالة |
| Sana lise diplomam olmadığını söylemeye gelmiştim. | Open Subtitles | لقد جئت لأخبرك أننى لم أحصل على شهادة الثانوية |
| Sizi bir daha neden göremeyeceğimi söylemek için geldim. | Open Subtitles | جئت لأخبرك فقط لمَ لا أستطيع رؤيتك مجدداً. |
| Buraya size Wuligar'ın ateşinin yükseldiğini bu nedenle de bu gecelik ona işkence etmemenizi söylemek için gelmiştim. | Open Subtitles | جئت لأخبرك بأن (ويلجور) مصاب بالحمى لذا ، ربما لن تعاقبه هذا المساء |
| Aslında buraya bunu söylemek için gelmiştim. | Open Subtitles | في الحقيقة أعتقد لذلك السبب ، لقد جئت لأخبرك اليوم |
| Sana çocuğun tıpkı senin gibi sallandığını söylemeye geldim. | Open Subtitles | .جئت لأخبرك أن الولد يتمايل، كما هو حالك |
| Hayır, buraya başka bir doktorla yer değiştirdiğimi söylemeye geldim. | Open Subtitles | هل جئت لتخبرني بأنك جبان تام ؟ لا ، جئت لأخبرك أن طبيباً مقيماً آخر سيحل مكاني |
| - Tamam, canım. Ben sadece ilerideki kuaförde bir müfettiş gördüğümü söylemeye geldim. | Open Subtitles | حسن, لكنني جئت لأخبرك بأنني رأيت المفتش في محل الحلاقة |
| Çocukları hafta sonu annemlere götüreceğimi söylemeye geldim. | Open Subtitles | جئت لأخبرك بأني سآخذ الأطفال إلى والدتي في عطلة نهاية الاسبوع |
| Sorunun sende olmadığını söylemeye geldim, sen gruptansın... ve grup seni seviyor ... bu gerçeği arzularıma değiştirermem. | Open Subtitles | جئت لأخبرك أنها مشكلتي وليست مشكلتك الناس يحبونك في المجموعة وسيكون من الغباء إنكار ذلك |
| Buraya hayatına yeni bir sayfa açmak için geç olmadığını söylemeye geldim. | Open Subtitles | جئت لأخبرك أنّه لم يفت الآوان لتغير حياتكَ. |
| Buraya, benden bir daha asla bir şey alamayacağını sana söylemeye geldim. | Open Subtitles | جئت لأخبرك بأنك لن تحصل على شيئ مني مُجددًا هل نسيتِ ما يوجد هنا ؟ |
| Sana Lobos'un bütün New York kartelinin ya ölü ya da kayıp olduğunu söylemeye geldim. | Open Subtitles | لقد جئت لأخبرك أن كل أفراد شبكة لوبوس إما مفقودين أو ميتين لكن أعتقد أنك تعلم هذا أيضاً |
| DNA'nın tutmadığını söylemeye gelmiştim. | Open Subtitles | جئت لأخبرك بأن هناك لا تطابق جيني |
| Dışarıda ziyaretçinin olduğunu söylemeye gelmiştim. | Open Subtitles | جئت لأخبرك أن شخص يبحث عنك في الأسفل |
| Buraya gideceğimi söylemeye gelmiştim. | Open Subtitles | جئت لأخبرك أني راحلة |
| Buraya, bu gece seninle film izleyemeyeceğimi söylemek için geldim. | Open Subtitles | أوه , جئت لأخبرك أنني لا أستطيع مشاهدة فيلم معك الليلة |
| Beklemekten usandığımı, palavralardan bıktığımı söylemek için geldim. | Open Subtitles | جئت لأخبرك بأنّني قد سئمت من الانتظار سئمت من هذا الهراء |
| Buraya size bunu söylemek için geldim. | Open Subtitles | هذا ما جئت لأخبرك به |
| Sana buraya bir daha gelmeyeceğimi söylemek için gelmiştim. | Open Subtitles | جئت لأخبرك بأنني لن آتي بعد الآن. |