ويكيبيديا

    "جئت لأخبرك" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • söylemeye geldim
        
    • söylemeye gelmiştim
        
    • için geldim
        
    • Buraya size
        
    • için gelmiştim
        
    Size daha hızlı bir şeyler bulmam gerektiğini söylemeye geldim. Open Subtitles لقد جئت لأخبرك أن على العثور على شئ أسرع
    Sana bunu ve beni bir daha asla göremeyeceğini söylemeye geldim. Open Subtitles جئت لأخبرك بهذا وأخبرك بأنك لن ترانى مرة اخرى أبداً
    Arkadaşlarının sana söylemeye cesaret edemediklerini söylemeye geldim. Open Subtitles لقد جئت لأخبرك ما لا يجرؤ أصدقاؤك على قوله
    Darvolya'nın öldüğünü söylemeye gelmiştim. Size mektup bırakmış. Open Subtitles جئت لأخبرك بأن درافويلا قد ماتت وقد تركت لك رسالة
    Sana lise diplomam olmadığını söylemeye gelmiştim. Open Subtitles لقد جئت لأخبرك أننى لم أحصل على شهادة الثانوية
    Sizi bir daha neden göremeyeceğimi söylemek için geldim. Open Subtitles جئت لأخبرك فقط لمَ لا أستطيع رؤيتك مجدداً.
    Buraya size Wuligar'ın ateşinin yükseldiğini bu nedenle de bu gecelik ona işkence etmemenizi söylemek için gelmiştim. Open Subtitles جئت لأخبرك بأن (ويلجور) مصاب بالحمى لذا ، ربما لن تعاقبه هذا المساء
    Aslında buraya bunu söylemek için gelmiştim. Open Subtitles في الحقيقة أعتقد لذلك السبب ، لقد جئت لأخبرك اليوم
    Sana çocuğun tıpkı senin gibi sallandığını söylemeye geldim. Open Subtitles .جئت لأخبرك أن الولد يتمايل، كما هو حالك
    Hayır, buraya başka bir doktorla yer değiştirdiğimi söylemeye geldim. Open Subtitles هل جئت لتخبرني بأنك جبان تام ؟ لا ، جئت لأخبرك أن طبيباً مقيماً آخر سيحل مكاني
    - Tamam, canım. Ben sadece ilerideki kuaförde bir müfettiş gördüğümü söylemeye geldim. Open Subtitles حسن, لكنني جئت لأخبرك بأنني رأيت المفتش في محل الحلاقة
    Çocukları hafta sonu annemlere götüreceğimi söylemeye geldim. Open Subtitles جئت لأخبرك بأني سآخذ الأطفال إلى والدتي في عطلة نهاية الاسبوع
    Sorunun sende olmadığını söylemeye geldim, sen gruptansın... ve grup seni seviyor ... bu gerçeği arzularıma değiştirermem. Open Subtitles جئت لأخبرك أنها مشكلتي وليست مشكلتك الناس يحبونك في المجموعة وسيكون من الغباء إنكار ذلك
    Buraya hayatına yeni bir sayfa açmak için geç olmadığını söylemeye geldim. Open Subtitles جئت لأخبرك أنّه لم يفت الآوان لتغير حياتكَ.
    Buraya, benden bir daha asla bir şey alamayacağını sana söylemeye geldim. Open Subtitles جئت لأخبرك بأنك لن تحصل على شيئ مني مُجددًا هل نسيتِ ما يوجد هنا ؟
    Sana Lobos'un bütün New York kartelinin ya ölü ya da kayıp olduğunu söylemeye geldim. Open Subtitles لقد جئت لأخبرك أن كل أفراد شبكة لوبوس إما مفقودين أو ميتين لكن أعتقد أنك تعلم هذا أيضاً
    DNA'nın tutmadığını söylemeye gelmiştim. Open Subtitles جئت لأخبرك بأن هناك لا تطابق جيني
    Dışarıda ziyaretçinin olduğunu söylemeye gelmiştim. Open Subtitles جئت لأخبرك أن شخص يبحث عنك في الأسفل
    Buraya gideceğimi söylemeye gelmiştim. Open Subtitles جئت لأخبرك أني راحلة
    Buraya, bu gece seninle film izleyemeyeceğimi söylemek için geldim. Open Subtitles أوه , جئت لأخبرك أنني لا أستطيع مشاهدة فيلم معك الليلة
    Beklemekten usandığımı, palavralardan bıktığımı söylemek için geldim. Open Subtitles جئت لأخبرك بأنّني قد سئمت من الانتظار سئمت من هذا الهراء
    Buraya size bunu söylemek için geldim. Open Subtitles هذا ما جئت لأخبرك به
    Sana buraya bir daha gelmeyeceğimi söylemek için gelmiştim. Open Subtitles ‫جئت لأخبرك بأنني ‫لن آتي بعد الآن.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد