Ve kesinlikle okulun Bağış gecesi için bir grup toplamıyorum... | Open Subtitles | وبالتأكيد لن أكون الفرقة لتلعب دور في مسرحيات جمع الأموال |
Ezra beni RGOKM için Bağış toplama işlerinin başına geçirdi. | Open Subtitles | لقد عينني عيزرا مسؤولة عن جمع الأموال من أجل المشروع. |
Sam Vigoda'ya Bağış toplama komitemin başkanlığını verebilirim. | Open Subtitles | أنا أُرشح سام فيكودا ليكون رئيس جمع الأموال في لجنتي. |
Zencilere oy hakkı için Bağış komitesinin üyesiyim de. | Open Subtitles | أنا جزء من لجنة جمع الأموال الخاصة بحقوق تصويت الزنوج. |
12 yaşındaydım ve lisede ilk yılımda iken gelişmekte olan ülkelerdeki topluluklar için para toplamaya başlamıştım. | TED | وعندما كنت في 12 وفي أول عام من دراستي الثانوية. بدأت في جمع الأموال للمجتمعات في الدول النامية. |
Böylece belediyenin ve parkların da yardımıyla para toplayıp polis merkezi otoparkının üzerine bir yarı saha tasarlayıp inşa edebildik. | TED | بمساعدة المدينة والمتنزّهات، استطعنا جمع الأموال وتصميم وبناء نصف ملعب، بجانب موقف سيّارات مركز الشّرطة. |
Bağış gösterisi için yapmam gereken çok iş var. | Open Subtitles | انصت, لدي الكثير حتى أفعله من أجل حفل جمع الأموال |
Georgia Kadınlar Birliği Bağış galasına çiçek yapma teklifimizi kabul etti. | Open Subtitles | جمعية النساء بجورجيا قبلوا عرضنا للزهور لحفل جمع الأموال. |
- İki, ön oylamada Bağış kampanyanı ben yürüteceğim. | Open Subtitles | في جمع الأموال لحملتك في الإنتخابات الأولية |
İlk önce Bağış toplama partinize gelmemi istiyorsunuz ama şimdi de bağışçılarınızın yakınına dâhi yaklaşmamamı istiyorsunuz. | Open Subtitles | بالأول تقول أنك تريد حضوري بحفل جمع الأموال لكن الآن تقول لي أنك لاتريدني أن أذهب لأي مكان بقرب المتبرعين |
Tüh. Dan'le gideceğimiz bugünkü Bağış gecesi için o kadar heyecanlıydım ki eve gelirken almayı unuttum. Hemen gidip alayım. | Open Subtitles | تباً ، كنت متشوقة للغاية بشأن الذهاب إلى حفلة جمع الأموال مع دان هذه الليلة |
Hayır, biz danışmanlık yapıyoruz ve Bağış toplama konusunda yardımcı oluyoruz. | Open Subtitles | كلاّ، نحن نُقدّم دوراً إستشارياً ونُساعد في جمع الأموال. |
Bağış toplamak çok iyi, daha da fazlasını yapabilirim. | Open Subtitles | جمع الأموال لا بأس به, لكنني قادر على فعل ماهو أكثر من هذا. |
Ama Bağış toplamak dünyevi bir iş değil, hayatım. | Open Subtitles | لكن جمع الأموال ليس بالشيء العادي يا عزيزي |
Zencilere oy hakkı için Bağış komitesinin üyesiyim de. | Open Subtitles | أنا جزء من لجنة جمع الأموال الخاصة بحقوق تصويت الزنوج. |
Elbette eğer Bağış toplamak ilgini çekiyorsa. | Open Subtitles | هذا إن كنت مهتماً في جمع الأموال |
Üstelik yaptığımız her turnuvada Bağış topluyoruz. | Open Subtitles | ونحن جمع الأموال مع كل بطولة نقوم به. |
- Gönüllü Bağış sitesi, bu yolla mali açıdan kötü durumdaki çiftler istedikleri balayına gidecek parayı toplayabiliyor. | Open Subtitles | - Crowdbased fundraiser, أذن الزوجين الذين هم في تحدي مالي بأمكانهم المساعدة على جمع الأموال لشهر عسلهم |
Son zamanlarda daha sık olmaya başladı, ister evsizler için para toplamak olsun, veya Afrika'da kuyu açmak veya sorunlu bir aile için. | TED | وقد حدث في الآونة الأخيرة الكثير والكثير، سواء كان جمع الأموال للمشردين أو لحفر الآبار في أفريقيا أو لأسرة في أزمة. |
-Çok iyi para toplar. Çok büyük bir bağışçılar listesi vardır. | Open Subtitles | إنه عظيم في جمع الأموال لائحة المتبرعين الخاصة به ضخمة |