Bu susturucu gizli silah sayesinde az tanınan Satoh altın madalya kazandı. | TED | وبفضل هذا السلاح الصامت السري، حاز ساتوا غير المعروف على ميدالية ذهبية. |
- O iki Mor Kalp madalyası kazandı. - Giremezsiniz! | Open Subtitles | ـ لقد حاز على وساميّ شجاعة ـ لا يمكنك الدخول |
Londra Kulesi'ne atıldı ve hapsedildi, ama onlarla mücadele edecek kadar cesurdu ve sonunda halkın öylesine desteğini aldı ki kazandı. | TED | وأُلـقي في برج لندن وسُجن، لكنه كان شجاعًا بما يكفي، كان شجاعا بما يكفي ليتحداهم، وفي نهاية المطاف حاز على التأييد الشعبي في لندن وفاز. |
Oğlum bir burs kazandı. | Open Subtitles | حاز ابني على منحة الفيلق الأميركية |
Adam iki yabancı film Oscar'ı kazandı. | Open Subtitles | لقد حاز على أوسكارين للأفلام الأجنبية |
Ama eyalet boyunca Peter ile geçirdiğimiz birkaç günden sonra, kabul etmeliyim ki beni kazandı. | Open Subtitles | لكن، في الأيام القليلة الماضية.. وأنا أتنقل في الولاية مع "بيتر".. أود الإعتراف أنه حاز على إعجابي |
Astoria'nın Dans Kralı. Bir dans ödülü mü kazandı? | Open Subtitles | هل حاز علي جائزة في الرقص؟ |
Philadelphia'daki Tom Hanks'e bak. Adam Oscar kazandı. | Open Subtitles | انظر لـ(توم هانكس)، في (فيلاديلفيا) حاز على أوسكار |
Paddy Barnes Olimpiyat Oyunları'nda Çinli Dünya Şampiyonu Zou Shimng'e yarı finalde 15-0'Iık bir skorla yenilmesinin ardından bronz madalyayı kazandı ancak... | Open Subtitles | (بادي بارنز) حاز الميدالية البرونزية في دورة الالعاب الاولمبية بعد خسارته في نصف النهائي |
Bu Gerhard Wagner her kim ise benim takdirimi kazandı. | Open Subtitles | حسنًا ، أيًا كان هو (غيرهارد فاغنر) قد حاز على إعجابي |
Ancak bir pürüz var. Gates zafer için tam itibar kazandı. | Open Subtitles | لكن هنا تكمن السخرية حاز (جايتس) على الكل شرف النصر |
- John Chambers sahne makyajı işi yapıyor, Oskar kazandı, Maymunlar cehenneminde çalıştı bizimle daha önce bir çok iş yaptı. | Open Subtitles | (جون تشامبرز) انه رجل متخصص في التبرج بهوليوود حاز على أوسكار, قام بـ"كوكب القردة" وقام بالكثير من العمل المرجعي لنا في السابق |