| Bak parmağıma makyaj bile yaptım, boşluğu belli olsun diye. | Open Subtitles | انظر، حتى أنّي رسمت حلقة حول إصبعي باستخدام مساحيق التجميل |
| Aşırı noktasına çabuk geliyorum, saat 3'ten sonra kahve bile içemiyorum, eğer akşam uyumak istiyorsam. | TED | أنا أحمّل نفسي أكثر من طاقتها حتى أنّي لو أحتسيت فنجان قهوة بعد الثالثة عصرًا لا أقدر على النوم مساءً. |
| Otele dönene kadar onlara bile söylemedim. | Open Subtitles | حتى أنّي لم أخبرهما بما حدث حتى رجعنا للفندق |
| Sizinle gelirim. Hatta size yardım bile ederim. | Open Subtitles | سأجاريكم في الأمر حتى أنّي سأقوم بمساعدتكم |
| Bir ara, belediye binasının tapu senedini bile gördüm gibi geldi. | Open Subtitles | ظننتُ حتى أنّي رأيت أعمال بنائيّة في قاعة مجلس المدينة |
| Paraya ihtiyaç duymasını ve hatta uyuşturucu kuryesi oluşunu bile anlıyorum. | Open Subtitles | أفهم الحاجة إلى المال. حتى أنّي أفهم كونه مُهرّب مُخدّرات. |
| Bazıları benim görebileceğimden bile küçük. | Open Subtitles | كان البعض منها صغيرًا جداً حتى أنّي لم أتمكّن رؤيته. |
| Neden bir daha sınıflandırmıyorsunuz? Zam bile istemeyeceğim. | Open Subtitles | لم لا تصنيفها أنتِ حتى أنّي لم أسأل عن ذلك |
| Banyodaki giderlere bakması için muslukçu bile çağırdım. | Open Subtitles | حتى أنّي طلبتُ قدوم سبّاكٍ وتنظيف مصرف مياه الحمام. |
| Birkaç defa evinde yemek yemişliğim bile var. | Open Subtitles | حتى أنّي تناولتُ العشاء في منزله مرّتين. |
| Terfi etmesine bile yardım ettim. | Open Subtitles | وجدتُ له منزله، حتى أنّي ساعدتُه في الحصول على الترقية. |
| Hatta onu ve erkek arkadaşını çarşamba gün ki açılış gecesi partisine bile davet ettim. | Open Subtitles | حتى أنّي أدخلتها هي وخليلها بحفل ليلة الإفتتاح يوم الأربعاء. |
| İki ayağımın üstünde kendi başıma durmak bir yana, basit bir büyü bile yapamıyorum. | Open Subtitles | حتى أنّي لا يُمكنني أن أُلقي بتعويذة بسيطةٍ بعد الآن دعني أقف على قدماي |
| Demek istediğim, sefaletinden kurtulmayı hak ediyor ve Tanrı biliyor, bu konu hakkında kaç kere düşündüğümü sayamadım bile. | Open Subtitles | أعتقد بأنه يستحق أن يتم تخليصه من معاناته والرب يعلم كم مرّة فكرت بهذا حتى أنّي فقدت العدّ. |
| Ben anlaşmanın bana kalan kısmını yaptım hatta hayatını bile kurtardım. | Open Subtitles | لقد أبقيتُ على جُزئي من الإتفاق، حتى أنّي أنقذتُ حياتكِ. |
| Kış dansı için kıyafet bile aldım. | Open Subtitles | حتى أنّي اشتريتُ فستاناً لإرتياد حفل الشتاء الراقص. |
| "Zincir zırhlar çarpışacak" bile dedim ama yine de gelmek istiyor. | Open Subtitles | "حتى أنّي قلت "خارج سلسلة البريد المعهود وما والت تريد القدوم |
| Hatta bir keresinde yanına bile oturdum. | Open Subtitles | حتى أنّي جلست بجواركِ في أحد المرات- ماذا؟ - |
| Anlatacak kelimeleri bile bulamıyorum. | Open Subtitles | حتى أنّي لا أجد المفردات لوَصْفهم |
| Bir şekilde senin kötü çocuk tarafından bile hoşlanıyorum. | Open Subtitles | حتى أنّي أحببت جانبك السيئ أيضاً. |