"حسناً إن" - Traduction Arabe en Turc

    • Eğer
        
    • Tamam
        
    Tamam, Eğer adamın yüzünü göremiyorsak belki de bir yansıma yakalayabiliriz. Open Subtitles حسناً, إن لم تستطيعي رؤية وجه الرجل ربما تستطيعين أخذ إنعكاسه
    Eğer onlar doğru ise, kolejin son senesinde tümüyle uyurgezer olmalıydım? Open Subtitles حسناً إن كان ذلك صحيحاً لكنت نمت طوال فترة الدراسة بالجامعة
    Eğer bu kadar gizliyse, çok geçmeden bu olayı kapatabilirler. Open Subtitles حسناً إن كان غطاءً إذاً يمكنهم أن يقربوا الصفوف وقريباً
    Tamam, sende bana iki harika çocuğunun olmasının nasıl birşey olduğunu anlatacaksan? Open Subtitles حسناً,إن وعدتيني بأن تخبريني كيف هو الشعور عندما يكون لديكِ طفلان رائعان
    Tamam, bir adamı takip etmek istiyorsan zayıf noktasını bulursun. Open Subtitles حسناً, إن أردتَ أن تتعقبَ رجلاً فلتعرف نقطةَ ضعفهِ أولاً
    Eğer fikrini değiştirirsen, artık resmen lisanslı bir Indiana avcısısın. Open Subtitles حسناً إن غيرتِ رأيكِ ، فأنتِ الآن صيادة مرخصة رسميـاً
    Eğer işi kabul ederse işinden memnun olmadığı ortaya çıkmış olacak. Open Subtitles حسناً إن قبل بالعمل فهذا يعني أنه كان مستاءاً في عمله
    Eğer kendini daha iyi hissettirecekse burada yardım edebileceğin başka birisi var. Open Subtitles حسناً . إن كان يشعركِ بالأفضل يوجد شيء أخر تستطيعى المساعدة به
    Eğer yanılmıyorsam, bütün misafirler felsefe bölümünden öyle değil mi? Open Subtitles حسناً, إن لم أكن مخطئة كل الضيوف من قسم الفلسفة؟
    Eh, Eğer her taşın altına biz bakmayacaksak, kim bakacak? Open Subtitles حسناً, إن لم ننبش في الأمر فمن عدانا سيفعلُ ذلك؟
    Öyleyse, Eğer bazılarınız hala biraz fazla kesin hissediyorsa. Şunu yapmak istiyorum. TED حسناً . إن كان هنالك أحدٌ مازال يشك بما قلت .. سوف أقوم بهذا ..
    Eğer senin komedi anlayışın buysa, izin almak için kılımızı bile kıpırdatmadan kendi yağımızla kavrulabiliriz. Open Subtitles حسناً, إن كان هذا رأيك في الكوميديا، فباستطاعتنا أن نقدم لك الكوميديا مجاناً دون أن تدفع شيئاً.
    Tamam, Eğer böyle sağlık bakanı gibi davranacaksan. Open Subtitles حسناً إن كنت سوف تصبحين كالجنين الكبير بشأن هذا
    Eğer birisi torununa zarar verecek olursa, karşılık veremezsin değil mi? Open Subtitles حسناً, إن آذى أحدهم حفيدك فلن تستطيع فعل شيءٍ حيال ذلك, أليس كذلك؟
    Hayalim şudur ki, bir Afrikalı parlak bir fikirle çıkageldiğinde ona "Tamam da, bu bizim ülkede işe yaramaz." demeyecek ve pes etmeyecekler. TED إن حلمي هو إنه عندما يأتي شاب أفريقيي بشيء عبقري لا يقولون له, "حسناً إن هذا لن يعمل في بلدي." و حينئذ يستسلم.
    Tamam, yardımcı olacaksa, ben ölüyüm ve sen denizcisin. Open Subtitles حسناً, إن كان ذلك سيساعدكِ فأنا ميت وأنتِ بحارة
    Tamam o zaman,davanın bu olduğunu düşünüyorsan onu nereye götürdüler sence? Open Subtitles حسناً إن كانت هذه القضية, إلى أين تعتقدون أنه أُخِذ؟
    İyi, Tamam. Ne olacak ki. Aynı tren sonuçta. Open Subtitles حسناً حسناً إن الأمر متشابه فلنذهب إلى اللقاء يا عزيزتي
    Tamam, boy uzunlugu mantıksız ve omurgasının uzunlugu saçma. Open Subtitles حسناً, إن طولها ليس منطقياً كما أن طول عمودها الفقري غريب

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus