| Sözleri büyüsünün dışına taşınca başarılı olmuş. | Open Subtitles | و التي يـبدو إنـها قـُـتـِلـت و حصل ذلك حقاً، عندما أنـتشرت شائعات بأنها سـاحرة |
| Birkaç ay önce olmuş, ama birileri fil ve sigarayı beraber sattığını hatırlıyor olabilir. | Open Subtitles | لقد حصل ذلك قبل بضعة أشهر لكن من المحتمل أنّ أحدهم قد يتذكر بيع الفيل و السجائر معاً |
| Nasıl olmuş ki? | Open Subtitles | كيف حصل ذلك أصلاً ؟ |
| Sanırım Angola'daki Portekiz Sömürge Savaşı'na girip savaştan kızgın bir şekilde döndüğü için böyle oldu. | Open Subtitles | أظن حصل ذلك لأنه ألتحق بحرب (البرتغالية الاستعمارية في (أنغولا .وعاد غاضباً بسبب الحرب |
| Demek böyle oldu. | Open Subtitles | حسنا ، لقد حصل ذلك |
| Tarihte daha önce olmuş bir şey. | Open Subtitles | لقد حصل ذلك من قبل بالتاريخ |
| Bu da nasıl olmuş böyle? | Open Subtitles | كيف حصل ذلك بحق الجحيم ؟ |
| Bu da nasıl olmuş böyle? | Open Subtitles | كيف حصل ذلك بحق الجحيم ؟ |
| - O gün ne olmuş? | Open Subtitles | - ما الذي حصل ذلك اليوم؟ |