| Umarım sizin için yarın her şey yolunda gider. Çalışmalarında iyi şanslar. | Open Subtitles | اتمنى أن تسير أموركِ جيداً في الغد و حظاً موفقاً في دراستكِ |
| Yarın gece için düzgün bir yer rezerve ettirme... konusunda iyi şanslar. | Open Subtitles | أجل , حظاً موفقاً لايجاد حجز في مكان راقي قبل لليلة غد |
| - Sadece iyi şanslar dilemek istemiştim. - Sağol. Sana da. | Open Subtitles | ـ أردت فقط أن أقول حظاً موفقاً ـ شكراً، ولك أيضاً |
| Neyse, bizim kaçmamız lazım. Kendine iyi bak. Bol şans. | Open Subtitles | حسناً يا رجل, يجب علينا أن نذهب, تمهل حظاً موفقاً |
| - Bol şans. - Babam bu gece biraz tuhaf. | Open Subtitles | ـ حظاً موفقاً ـ والدي متفائل بشكل غير عادي اليوم |
| - Üç puan kaybederek... 15 puana indin, gelecek tur için Bol şanslar. | Open Subtitles | الفائز بجائزة الأوسكار لعام 1955م لقد خسرت 3 نقاط وعدت إلى 15 نقطة، حظاً موفقاً لك في الجولة القادمة |
| - Sadece iyi şanslar dilemek istemiştim. - Sağol. Sana da. | Open Subtitles | ـ أردت فقط أن أقول حظاً موفقاً ـ شكراً، ولك أيضاً |
| - Ama- ama-patron-- - İyi şanslar, Bill. | Open Subtitles | لـ لـ لـكن أيها الحاكم حظاً موفقاً يا بيل |
| İstediğiniz topçu desteğini alacaksınız, Yarbay. İyi şanslar. | Open Subtitles | ستحصل على سلاح المدفعية الذي تريده حظاً موفقاً |
| 8 Temmuz için, İyi şanslar, ha? | Open Subtitles | حسنٌ, حظاً موفقاً لك هل نشرب نخب الثامن من يوليو ؟ |
| Finallerde iyi şanslar. Sağ olun hanımefendi. | Open Subtitles | ـ حظاً موفقاً في الأمتحانات النهائية ـ شكراً لكِ، سيدتي |
| Her ikinize de iyi şanslar ve Şarkı ve Dans'a da iyi şanslar, yeni büyük bir filmsevenler kitlesi için yeni bir film. | Open Subtitles | حسناً حظاً موفقاً للجميع وحظاً طيباً للرقص والغناء فيلم جديد لجماهير جديدة من عشاق السينما |
| Pekalâ, yerlerine geçme vakti, hepinize iyi şanslar diliyorum. | Open Subtitles | حان الوقت لتتخذوا مواقعكم أتمنى لكم حظاً موفقاً |
| Sadece-- Tuğlalarla iyi şanslar size. | Open Subtitles | سأكون على ما يرام حظاً موفقاً في العثور على القرميد |
| Ve şimdi aileme gidiyorum. İzninle. Sana iyi şanslar. | Open Subtitles | أنا سأكون مع عائلتي، أعذرني حظاً موفقاً لك |
| Bana şans dileyin. # İyi şanslar, iyi şanslar # # Hepimiz sana diliyoruz: # | Open Subtitles | حظاً موفقاً, حظاً موفقاً نحن نتمنى لك حظاً موفقاً |
| Yani şurada, mutfakta saklanmaya çalışan iri kıyım lekeyi. İyi şanslar hacıyatmaz. | Open Subtitles | الشخص السمين هناك الذي يحاول أن يختبئ في منطقة المطبخ ، حظاً موفقاً |
| Bol şans, hanımlar. Devam edin. | Open Subtitles | حظاً موفقاً يا آنسات , هيا تحركوا دعونا نذهب |
| Gitmem lazım. Bol şans. Tallyho! Ahbap, saatte otuz beş mille gidiyordu. | Open Subtitles | علي أن أذهب حظاً موفقاً كانت تسير بسرعة 35 ميلاً في الساعة تقريباً |
| Bol şans, çünkü nasıl sonuçlandığını biliyorsun. | Open Subtitles | حظاً موفقاً , لأنكِ تعرفين كيف سينتهي هذا |
| Sana burada Bol şanslar. İhtiyacın olacak. | Open Subtitles | حظاً موفقاً في إدارة الأشياء هنا ستحتاج إليه |
| Her zamanki gibi küçük kızına başarılar. | Open Subtitles | حسناً , كالعادة حظاً موفقاً لابنتك الصغيرة |
| Gerçekten işe dönmem lazım. Size iyi şanslar. | Open Subtitles | عليّ حقاً أن أعود للعمل حظاً موفقاً في هذا |
| - Pekâlâ, beyler. - Şansınız bol olsun. | Open Subtitles | ـ حسناً، أيها السادة ـ أتمنى لكِ حظاً موفقاً |