"حكمة" - Traduction Arabe en Turc

    • bilge
        
    • akıllıca
        
    • bilgeliği
        
    • bilgeliğini
        
    • bilgelik
        
    • akıllı
        
    • bilgece
        
    • bilgeyim
        
    • bilgeliğe
        
    • bilgeliğine
        
    • atasözü
        
    • akıllısı
        
    • bilgili
        
    • akıllıyım
        
    • bilgesin
        
    bilge doktorlar ve gelişmiş tıptı ve cerrahlardı, elleriyle ne yapması gerektiğini bilen. TED كان حكمة الأطباء والطب المتقدم والجراحين الذين يعرفون ما يجب القيام به بأيديهم.
    Bu bilge doktorların, senden daha üstün olduklarını anlamıyor musun? Open Subtitles ألا تشعرين أن هؤلاء القضاة المثقفين أكثر حكمة منكِ ؟
    akıllıca yaşamış biri için ölüm bile korkulacak bir şey değildir. Open Subtitles حتى الموت لن يكون خـائفاً من الذى عـاش حياته بـِ حكمة
    Böyle çok fazla konuşmamız oldu. Bunlardan benim çıkardığım sonuç babamın bilgeliği oldu. TED جرت بيننا حوارات كثيرة مثل هذه، وما حصلت عليه منهم كان حكمة أبي.
    Bir de okumayı bilmeyen ama Baba'nın bilgeliğini anlayan vahşiler var. Open Subtitles والمتوحشين الذين لا يستطيعون القراءة على الإطلاق الذين يفهمون حكمة الآب.
    onu da 21.yy'ın bilgelik masası olarak düşünmek beni mutlu ediyor gerçekten. TED و أود أن أرى هذه اللعبة كطاولة حكمة في القرن ٢١، حقا.
    Bu daha akıllı, daha yaşlı karıncaların tecrübesinden dolayı değildir. TED إنها ليست نتيجة لتجربة النمل كبار السن ، وأكثر حكمة.
    Bir kez olsun daha büyük ve daha bilge ağabeyini dinlesene. Open Subtitles لم لا تصغ لأخيك الأكبر، والأكثر حكمة لمرة واحدة في حياتك؟
    Umarım bunun sonucu olarak ve zamanla, umarım bununla, bu benim sizin için dilediğim şey daha bilge bir geleceğiniz olur. TED و امل كنتيجة لذلك و على مر الزمن امل هذا و هو ما أتمناه لكم، ستمتلكون مستقبلا أكثر حكمة.
    Daha iyi seçimler yapmaya başlayabiliriz. Daha bilge, daha sürdürülebilir seçimler. TED بإمكاننا أن نبدأ بأخذ قرارات أفضل و أكثر حكمة و أكثر إحتمالاً
    Fikrimce, onun peşine düşmeniz akıllıca olur. Open Subtitles في رأيي، ستكون حكمة منك أن ترتب لقاءاً معه
    Evlendi ama bu akıllıca değildi. Çevresi çok genişti ama bunun bir faydası olmadı demekki. Open Subtitles ، لقد تزوج ، بلا حكمة ، لكن بصِلات جيدة جداً
    Bu yaşlı insanların bilgeliği ücra bir yerdeki ihtiyarlar hakkındaki hikayelerin sadece bir derlemesi değil. TED ان حكمة هؤلاء الاجداد ليست مجرد تراكم علم من الاجداد في مكان معزول
    Ve İnsanların Binası'nı gördüğünde, bu mimari yapının Çin'in ilerleme gösteren geleceği ile yine Çin'in tarihi kadim bilgeliği arasında uzanan bir köprü olabileceğini anladı. TED ومع مبنى الشعب الذي رآه ، رأى فيه الجسر الذي يعبر الهوة ما بين حكمة الصين القديمة والمستقبل المتنامي للصين
    Pek çoğu, StoryCorps'a bir veya iki sene hizmet etti, ülkeyi dolaştı ve insanlık bilgeliğini bir araya topladı. TED معظمهم خدموا لسنة أو سنتين مع ستوريكوربس يقطعون البلاد لجمع حكمة البشرية.
    Saf hoşgörünün üstünden yükselmek ve biz onları tanıyana kadar yalnızca bir yaftadan ibaret olan herkesi kabullenmek için çağımızın bilgeliğini ne zaman kucaklayacağız? TED متى سنبرز حكمة عصرنا وأن نسمو الى التسامح وأن نقبلَ كل من وضعناه تحت تسمية الى أن نعرفه جيداً
    Orada ne iş, ne alet, ne bilgi, ne de bilgelik vardır. Open Subtitles فليس في القبر عمل , ولا أيدي وأعضاء ولا علم ولا حكمة
    dedi. Bu sözlerde bir bilgelik vardı, bu küçük kızın kısa yaşamı benim yaşamımı sonsuza kadar etkiledi. TED وهنا يكمنُ حكمة المفردات لفتاة صغيرة تركت حياتها القصيرة أثرًا في حياتي إلى الأبد.
    Bazen bunun sonucunda daha güçlü, daha akıllı bir sonraki felaketle başa çıkmak için daha donanımlı olduğunuzu görürsünüz. Open Subtitles أحيانا تجد نفسك أصبحت أقوى نتيجة لذلك، أكثر حكمة, مسلحا بشكل أفضل لتتعامل مع المصيبة التالية الكبيرة التي ستأتي.
    akıllı ve tarafsız bir figür olarak görüldüğü için vali Orestes, adaletli ve kısıtlı davranmasını tavsiye eden Hypatia'ya danıştı. TED ولأنها كان ينظر إليها كصاحبة حكمة وكرمز عقلاني، استشار الحاكم أوريستيس هيباتيا، فنصحته أن يحكم بـأنـاةٍ وبعـدل.
    bilgece değil de kibirlice ve hızlıca okuyan bir eleştirmenden ne beklenir? Open Subtitles الناقد هو الذي يقرأ بسرعة وغطرسة, ولكن بدون حكمة
    Görünüşe göre, ben aramızdaki en yaşlı ve en bilgeyim. Open Subtitles من الواضح أننى أكبر الجميع سنا و أكثرهم حكمة
    Ayrıca beni destekliyorlar. Tecrübeye ve bilgeliğe ihtiyaç duyan birisine geldiler. Open Subtitles ـ وإنهم يدعموني ـ سوف تعيّ الحاجة لشخص يملك حكمة الخبرة
    Onların sonsuz bilgeliğine ne oldu? Open Subtitles أين كانت حكمة الشّيوخ اللامتناهية في اليوم الذي قرروا ذلك ؟
    Arjantin'de bir atasözü vardır: Güç aç karnına içki içmek gibidir. TED هنالك حكمة في الأرجنتين تقول: القوة كشرب النبيذ على معدةٍ فارغة.
    Tanıştığım onca veznedar içinde en akıllısı sensin. Open Subtitles أنت أكثر حكمة من كل الصرّافين الذين قابلتهم
    Neden en yaşlı ve bilgili olan kişi bu konuda karar vermesin? Open Subtitles لمَ لا تدعي كبار السن الأكثر حكمة يأخذون نقطة في ذلك الأمر ؟
    Ne de olsa dünyayı dolaştım ve ... sizden hem daha tecrübeli hem de daha akıllıyım! Open Subtitles وفوق كل شيء أنا أكبركِ سناً وأكثر منكِ حكمة بكثير
    "Güzel olduğun kadar bilgesin de." Open Subtitles اوه, عزيزتى ان للفن حكمة كما له جمال

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus