| Ve seni hiç de iyi olmayan arkadaşlarımdan birinden korumaya çalışıyordum. | Open Subtitles | و قد كنت أحاول فحسب حمايتك من واحدة من أسوأ صديقاتى |
| Charles, lütfen dinle beni! Ben sadece seni korumaya çalışıyorum. | Open Subtitles | تشارلز، أرجوك استمع إلي أنا أحاول حمايتك فحسب |
| Ayrıca KGB seni kaçırmasın diye, seni korumak için. Sakin ol dostum. | Open Subtitles | ايضا لمنع مخابرات السوفيت من اختطافك انهم من اجل حمايتك استرخ ياصديقي |
| Yalan söylediğim için özür dilerim ama seni korumak için söyledim. | Open Subtitles | انا اسف ان كذبت عليك لكنني فعلت ذلك من اجل حمايتك |
| Devam edemezsin ve şu anda seni koruyamam. Sloane'un güvenini kazanamadım. | Open Subtitles | فى هذه اللحظه,لا أستطيع حمايتك يجب أن أعيد ثقة سلون لى |
| Jen, ben bir polisim. Ben bunlarla uğraşıyorum. Seni koruyabilirim. | Open Subtitles | جين , أنا شرطي ,هذا ما أتعامل معه دائما أستطيع حمايتك. |
| Yalnızca seni korumaya çalışıyorum. İlişki kontrolden çıkabilir. | Open Subtitles | أنا أحاول حمايتك هذا يمكن أن يخرج عن السيطرة |
| Majesteleri, sizi korumaya ve hizmet etmeye devam etmek bizim için memnuniyettir. | Open Subtitles | مولاتي، إنه لمن دواعي سرورنا أن نستمر بخدمتك و حمايتك. |
| Seni korumaya çalışıyorum. Ben aranan bir suçluyum. | Open Subtitles | أنا أحاول حمايتك أنا مجرم مطلوب القبض عليه |
| Baban ve ben seni olabildiğince uzun bir süre korumaya çalıştık ama bir gün biz olmayacağız. | Open Subtitles | حاولت أنا ووالدك حمايتك قدر الإمكان ولكن يوماً ما لن نتواجد لمساندتك |
| İnanması zor ama seni korumaya çalışıyordum. | Open Subtitles | هذا صعب التصديق , ولكنني كنت أحاول حمايتك |
| Tabi, oraya çıkıp seni korumak isterken mahvolduğumu söylemek mi? | Open Subtitles | نعم، مهم الوقوف هناك لأقول أخفقت بعملي محاولة حمايتك ؟ |
| Efendim, benim işim sizi zarardan korumak ve görüşünüzü net tutmak. | Open Subtitles | سيدتي، وظيفتي هي حمايتك من الأذى وأبقيك من الجهة العمياء واضحة |
| Seni her koşulda korumak istediği için anılarını silmemi istemişti. | Open Subtitles | أرادت حمايتك مهما كلف الثمن، لذلك طلبت مني محو ذاكرتك. |
| Aynı anda hem onu arayıp hem de sizi koruyamam. | Open Subtitles | لن أستطيع حمايتك و البحث عن الفتاه في نفس الوقت |
| Onu müvekkilimden uzak tut. Böyle engeller çıkarırsan seni koruyamam. | Open Subtitles | أبقها بعيدة عن موكلتي لن استطيع حمايتك ان أثرتهم هكذا |
| Yalnızca iş planlarını sormalıydım, böylece seni koruyabilirim. | Open Subtitles | سبب سؤالي الوحيد عن خطط عملك كيّ يتسنّى لي حمايتك |
| Eğer ben, Briseis, buna değersem, beni de korumana al. | Open Subtitles | ولو كنت انا "بريثس " ذات قيمه خدينى الى حمايتك |
| Bu pencereler güvenliğin için kurşun geçirmez yapıldı. | Open Subtitles | هذه النوافذ تم جعلها مضادة للرصاص من أجل حمايتك |
| Seni koruyabiliriz. | Open Subtitles | نحن لن نضعك في خطر إذا لم نكن قادرين على حمايتك. |
| Kardeşini burada, koruman altında istiyorsan benim dediklerimi yapacaksın. | Open Subtitles | ترغب بوجود شقيقك هنا ،تحت حمايتك ستفعل كما آمرك |
| Seni korumak istiyorum. Avukatların koruyamaz. | Open Subtitles | أريد حمايتك من هؤلاء الرجال محاموك لا يستطيعون فعل ذلك |
| - Veya SSR koruyabilir seni. | Open Subtitles | أو يمكن لوكالة الإحتياط العلمي الإستيراتيجية حمايتك |
| Karaborsa vurgunundan pay almak, sana koruma teklif etmek için. | Open Subtitles | للحصول على نصيب من أموالك القادمة من السوق السوداء لعرض حمايتك |
| Yapabildiğini ne kadar çok insan öğrenirse seni korumam o kadar zorlaşır. | Open Subtitles | كلما كثر الناس الذين يعرفون بقدرتك لما كان أصعب عليّ حمايتك |
| Yapabilsem, seni de kralı da korurum. | Open Subtitles | . إذا كان بأمكاني حمايتك أنتي و الملك ، سأفعل |
| Ama ne olursa olsun seni vahşi hayatta koruyabilecek kişinin cazibesi başkadır. | Open Subtitles | لكن ما زال هناك هذا الجذب البدائية لشخص يمكن حمايتك في البرية. |
| Ayrıca sizi gece boyunca koruyacak biri de yok. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أنه لا يوجد أي شخص هنا ليتولى حمايتك ليلاً على أية حال |