| hayatının yönü olmadığı konusunda ne kadar tartıştıysam da her zaman gurur duyardı. | Open Subtitles | لايهم كم جادلتها على أن حياتك من غير هدف كانت دائماً فخورة بك |
| hayatının kalanını bu kadın için riske atmak istediğine emin misin? | Open Subtitles | هل ترغب في رهن بقية حياتك من أجل هذه المرأة ؟ |
| Barda tanıştığın bir adam için tüm hayatını bir kenara mı atacaksın? | Open Subtitles | تقلبين كامل حياتك من اجل رجل قابلتيه في حانة؟ |
| - Davamız için canın pahasına yemin ettin. | Open Subtitles | -لقد وضعت حياتك من أجل قضية |
| Hayatına ön kapıdan giren herşey arka kapıdan çıkacaklar. | Open Subtitles | كل ما يأتي في حياتك من الأمام وسوف يخرج من الخلف |
| Sen Hayatına yeniden başla ve ben de Hayatında, uğruna bir şeyler yapabileceğin biri olup olmadığını merak etmeyeyim. | Open Subtitles | تبدأ من جديد و لا تدعني أكتشف إن كان هناك في حياتك من تريد أن تفعل له شيء |
| Clementine'ı evinizden hayatınızdan çıkarmalısınız. | Open Subtitles | نريدك ان تفرغ منزلك نريدك ان تفرغ حياتك من كلامينتاين |
| Yani sen hayatta kraliçeliği kazanmaktan önemli bir şey yok derken... | Open Subtitles | إذاً عندما قلتِ بأن لا شيء أهم في حياتك من الفوز |
| hayatının sonuna, başından daha yakın olduğun zamandan bahsediyorum. | Open Subtitles | أنا أتكلم عندما تكون أقرب لنهاية حياتك من بدايتها |
| hayatının her anını burada bulunmaya uygun olarak geçirmeye çalış. | Open Subtitles | تضحي بكل لحظه في حياتك من اجل ان تكون شيئا ما بينهم |
| Sadece... Başka bir insanın gözünden kendi hayatının nasıl göründüğünü merak ettiğin oldu mu hiç? | Open Subtitles | هل تسالتي ابدا كيف تشاهدين حياتك من عيون شخض اخر ؟ |
| Onun hayatının seninkinden farklı yönde ilerlemiş olması senin hayatının daha kötü olduğunu göstermez ki. | Open Subtitles | اقصد .. فقط لان حياتها ذهبت بطريق و حياتك من طريق آخر لا يعني ان حياتك اصبحت اسوا |
| Ve elinde hiçbir şey olmadan hayatını bir araya toplamaya çalıştığında ne kaybettiğini anlarsın. | Open Subtitles | وهو ليس كذلك حتّى تحاولين لم شتات حياتك من لا شيء عندها تدركين ما خسرتِ |
| Bu adam yüzünden hayatını bir türbeye çevirdin. | Open Subtitles | هذا هو الرجل الذي سخرتي حياتك من أجله |
| hayatını bir hiç uğruna riske atıyorsun. | Open Subtitles | مخاطرة كبيرة علي حياتك من أجل لا شيء |
| - Davamız için canın pahasına yemin ettin. | Open Subtitles | -لقد وضعت حياتك من أجل قضية |
| Dört: Hayatına tekrar başlamak için olan cesaretin. | Open Subtitles | رقم أربعة مدى شجاعتك في بناية حياتك من جديد |
| Hayatında hiç Cheerio liderliği yapmadın. | Open Subtitles | أنت لم تقم أبداً بأداء روتين لفريق التشجيع في حياتك من قبل، |
| İki, hayatınızdan negatifliği çıkarmak konusunda kararlı olun. | Open Subtitles | الخطوة الثانية: قرّر أن تُخلّص حياتك من السلبيّة. |
| Yani sen hayatta kraliçeliği kazanmaktan önemli bir şey yok derken... | Open Subtitles | إذاً عندما قلتِ بأن لا شيء أهم في حياتك من الفوز |