"حُكم" - Traduction Arabe en Turc

    • Hüküm
        
    • cezası
        
    • mahkum
        
    • karar
        
    • ceza
        
    • suçlu
        
    • yemiş
        
    • kararı
        
    • ölüm
        
    • mahkûm
        
    • yargılamıyorum
        
    Hüküm: Müebbet, Hücrede Tecrit. Open Subtitles حُكم بالسجن مدى الحياة في الحبس الأنفرادي
    Hüküm: 12 yıl. Şartlı Tahliye 5. yılda. Open Subtitles حُكم ب 12 سنة, وبإطلاق سراح مشروط خلال 5 سنوات
    Bellinger'ın idam cezası hapishanede kaldığı dönemde hamile kalması nedeniyle hafifletilmişti. Open Subtitles تَمَ تَخفيف حُكم الإعدام عَن بيلينجَر عِندما حَمَلَت في السِجن
    Kurallara uymadıkları sürece onlar gerçekten ölüme mahkum edildiler Binbaşı. Open Subtitles وقَد حُكم عليهم بالإعدام أيُها الرائِد، إذا لم تتّبع الأوامِر.
    Fakat mahkemenin böyle bir karar varması için bir emsal yoktur. Open Subtitles لكن ليسَ هُناكَ سابقَة للمَحكمَة أن تُطلقَ هكذا حُكم
    General McGinnis 40 yıl ceza aldığında adaletin yerini bulduğunu düşündünüz mü? Open Subtitles أشعرتِ أن العدالة أخذت مجراها عندما حُكم على الجنرال ماغنيس بأربعين عام؟
    suçlu bulunursan el koyarız. Open Subtitles سنقيم فى شقّة مستأجرة، مقرّ المدير إذا حُكم عليك
    Federal bir memura saldırıdan üçle beş yıl arası yemiş. Open Subtitles حُكم عليه بخمسة شهور لتهجمه على ضابط فيدرالى
    Vali Devlin kararı desteklediğini ve talep olsa bile cezayı affetmeyeceğini bildirdi. Open Subtitles كوفينور دفلين يقول بأنهُ يؤيد حُكم الأعدام وسوف لن يُوقف حُكم الأعدام حتى لو تقدمت المُتهمة بإلتماساً
    Hüküm: 20 yıl, şartlı tahliye 3. yılda. Open Subtitles حُكم ب 20 سنة بإطلاق سراح مشروط خلال 3 سنوات
    Hüküm; Müebbet, şartlı tahliye 60. yılda. Open Subtitles حُكم بالسجن المؤبد ومؤهل لأطلاق السراح المشروط خلال 60 عاماً
    Hüküm 50 yıl, şartlı tahliye 30. yılda. Open Subtitles حُكم ب 50 عام ومؤهل لأطلاق السراح المشروط خلال 30 عام
    Siyah bir adamın müebbet cezası bozulmuştu, mahkemedeki jüri üyelerinden birisinin aktif bir Open Subtitles تَمَ نَقضُ حُكم بالسَجن مَدى الحياة لرجُلٍ أسوَد عِندما اكتُشِفَ أنَ القاضي في المُحاكمَة
    Nathalie hapis cezası aldı ve dava kısa bir süre sonra unutuldu. Open Subtitles ناتالي حُكم عليها بالسجن لسنوات والقضية تم نسيانها.
    Ben çok ağır cezalara mahkum edilmiş çocukları temsil ediyorum. TED وكنت أترافع عن أولئك الأطفال الذين حُكم عليهم بأحكام قاسيةٍ جداً.
    İşlemediği bir cinayet için suçlandı ve idama mahkum edildi. TED لقد كان متهماً في جريمة لم يرتكبها وقد حُكم عليه بالإعدام شنقاً.
    Öncelikle, Heykeltıraş Michelangelo'yu Sistine Kilisesi'ne, "Son karar"ın resmini yapması için davet ettim. Open Subtitles أولاً، لقَد دعَوت النحَات "مايكل أنجلو" لِرسِم حُكم أخَر في كَنِيسه البَابَا "سيكستس"
    Şiddet eğilimi olduğuna karar verilirse mahkemede bize faydası dokunur. Open Subtitles إذا حُكم عليه بأن لديه ميول للعنف قد تكون المحاكمة في صالحنا
    Bana sürgün cezası, ona iki yıl hafif bir ceza. Open Subtitles لقد عوقب بالنفي، ولقد حظى بسنتين حُكم مُخفف.
    Adil şekilde yargılandın ve suçlu bulundun. Yasaya uygun olarak da elini kaybettin. Open Subtitles تمّت مُحاكمة بالعدل ، و وُجدتَ مُذنباً، و قد حُكم عليكَ بقطع يدكَ تنفيذاً للقانون.
    Cinayetten 2- 4 yıl arası yemiş. Open Subtitles حُكم عليه بالسجن من سنتين إلى أربع للقتل الغير المتعمد،
    Çünkü, hızlı bir dava düşürme kararı alabilmek için bu davanın gerçekler göz önüne alınarak düşürülesi gerektiğini iddia ediyoruz. Open Subtitles لأنهُ في مَصلحةُ إصدارُ حُكم سَريع وسنجادل بأن هذه الدعوى يجبُ أن ترفض بناءُ على الحقائق
    Zaman herzaman benden yana, ölme olasılığını elde etmiş olabilirim... fakat bu ülkede ölüm cezası yok. Open Subtitles الوقت هو دائمًا حليفي. لقد حصلت الآن على إمكانيّة الموت لكن، لا يُوجد حُكم إعدام في هذه البلاد.
    Teröristler binlerce kişiyi öldürdüklerinde idama mahkûm edildiler. Ama onların başka planları vardı. Open Subtitles حين قتل الإرهابيون آلاف الأبرياء حُكم عليهم بالإعدام ، كان لديهم خطط أخرى
    Francis'in davranışlarını yargılamıyorum. Open Subtitles أنا لا أصدر أي حُكم لاإخلاقي على أفعال فرانسيس

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus