"Ancak 1953'te Hapisten çıktıktan sonra doyacak kadar yemek yemeye başladım." | Open Subtitles | لم يكن حتى خرجت من السجن في 1953 بأنّني بدأت أكل حتى الشبع |
Hapisten çıktıktan sonra, verdiği ilk röportaj için 500.000 dolar aldı. | Open Subtitles | عندما خرجت من السجن, حصلت على مايقارب نصف مليون دولار من أجل مقابلتها الأولى |
Hapisten çıkıp kırmızı araba mı aldın? | Open Subtitles | خرجت من السجن واشتريت سيارة حمراء |
Örneğin insanlar artık senin hapisten çıktığına göre aileyi benden geri almaya çalışacağını söylüyor. | Open Subtitles | من الصعب ان تكون اما وحيدة وتعمل ايضا قيل انك خرجت من السجن وتريد استعادت العائلة من اجلي |
Aylar önce, hapisten çıktığımda başladı. | Open Subtitles | بدأ الأمر منذ شهور مضت عندما خرجت من السجن |
Yani hapisten yeni çıktın ve bizi soymaya mı geldin? | Open Subtitles | اذا انت خرجت من السجن من قريب وتحاول ان تسرقنا؟ |
hapisten Çıktığımdan bu yana kendimi hiç bu kadar iyi hissetmemiştim. | Open Subtitles | لم أشعر بهذه الفرحة منذ أن خرجت من السجن |
Benim hapisten yeni çıkmış bir kızım 19 yaşında bir kızım olduğunumu söylüyorsunuz. | Open Subtitles | تخبرنى ان عندي بنت في الـ19 انها خرجت من السجن |
Hapisten çıktıktan sonra, sana yardım edebilmek için elimden geleni ardıma koymadım. | Open Subtitles | لم أكن إلا سند لك منذ أن خرجت من السجن. |
Hapisten çıktıktan sonra beni terk etti. | Open Subtitles | هي تركتني بعدما خرجت من السجن |
- Evet. Hapisten çıktıktan sonra. | Open Subtitles | نعم بعد ان خرجت من السجن |
Hapisten çıkıp, Los Angeles'a gelip, Sean Walker'ı arıyorsunuz. | Open Subtitles | - إذن خرجت من السجن... ثم جئت إلى (لوس أنجلوس) ثم ماذا؟ |
Alice'in hapisten çıktığına inanmıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع التصديق أن (أليس) خرجت من السجن |
Neyse, hapisten çıktığımda 70'li yıllar gelmişti. | Open Subtitles | على أية حال في الوقت الذي خرجت من السجن السبعينيات وصلت |
Ben hapisten çıktığımda bu yer bana ikinci bir şans verdi ve senin için de aynı şeyi yaptı. | Open Subtitles | منحني هذا المكان فرصة ثانية بعدما خرجت من السجن وفعل المثل معك أيضًا |
Birlikte tutuklanmıştık, ...ve hapisten çıktığımda, benden bir yıl önce sürgün edildiğini duydum. | Open Subtitles | لقد أُلقي القبض علينا معاً وحين خرجت من السجن, سمعت انها نُفيت قبلي بسنة |
Hapisten yeni çıktın ve bana manikür mü yapmak istiyorsun? | Open Subtitles | أنت فقط خرجت من السجن وأنت wanna يعطيني مجمّل أظافر؟ |
Benim işim, dışarı Çıktığımdan beri senin malvarlığını artırmak. | Open Subtitles | عملي منذ أن خرجت من السجن كان في زيادة ثروتك |
Evet, yabancılar beni gerçekten geriyor hapisten yeni çıkmış olsan seni de gererdi. | Open Subtitles | وأجل، الغرباء يجعلونني مضطرباً لأنك ستكون كذلك، لو خرجت من السجن للتو |