Ve sonra, bir bakıma, onların hep orada olduğunu anladım. | TED | وعندها ,وبطريقة ما ,عرفت انها كانت دائما هناك |
Yara izi olsun istedim böylece o hep orada olacaktı. | Open Subtitles | أردت الندوب، حتى انها تريد ان تكون دائما هناك. |
Dünyada ne kadar Tanrısal acayiplikler... olursa olsun, Ay her zaman oradadır. | Open Subtitles | No matter how much gosh darn malarkey is happening في هذا العالم، القمر دائما هناك. |
Ölüler her zaman oradadır. | Open Subtitles | الموتى هم دائما هناك. |
Ama birisi senin toprağını alırsa, sonra o hep oradadır. | Open Subtitles | ولكن إن سرق أحدهم أرضك فإنها ستكون دائما هناك يمكنك أن تزورها، فسوف تكون موجودة دائما هناك |
Ama o zamanlar... ..hep oradaydın... ..beni beladan kurtarmak için. | Open Subtitles | لكن حينها كنت دائما هناك لكي تخرجني من المشاكل مرة أخري |
Karşılıklı oynanan tüm oyunlarda her zaman bir rakip bir de kurban vardır. | Open Subtitles | في كل لعبة أو فخ هناك دائما خصم و دائما هناك ضحية الخدعة في أن تعرف متى ستحدث |
Aslında bir baba gibi hep orada, gözü üstümdeydi, beni paylardı. | Open Subtitles | كان دائما هناك... يراقبنى بعيونه يُوجّهنى دائما مثل الوالد, حقيقةَ |
hep orada duruyor. | Open Subtitles | إنها دائما هناك. |
Jack'i hep orada olacak. | Open Subtitles | جاك سيكون دائما هناك. |
"hep orada olan bir tutku." | Open Subtitles | "الرغبة التي كانت دائما هناك." |
Onlar her zaman oradadır. | Open Subtitles | إنهم دائما هناك. |
O hep oradadır. Orada görevli. Tamam. | Open Subtitles | انها دائما هناك انها مقيمه,حسنا |
Çocuklar hep oradadır ve en dehşet dolu anlarında bile eleledirler. | Open Subtitles | "الأطفال دائما هناك ويأخذون بالأيدي, "حتى لو تم ارهاب الأغلبية. |
Ve aklımda sen hep oradaydın. | Open Subtitles | وفي عقلي، كنتٍ دائما هناك فقط لم تستطيعي إيجادي |
Yani her zaman bir neden vardır. | Open Subtitles | لذلك, ترى دائما هناك سبب. السبب هو الخوف. |
her zaman bir başka risk faktörü vardır.. her zaman bir başka bariyer kırılmak zorunda olabilir. | Open Subtitles | هناك دائما مستوى اخر من المخاطرة دائما هناك حاجز اخر لتخطية |