| Diğerlerini daha az bilmen herkes için daha iyi olur. | Open Subtitles | كل ماكان ماتعرفينه عن الآخرين قليلاً ، كان ذلك أفضل |
| İşte öğrenmek yerine, meclise girmeden önce hazırlanırlarsa, herkes için çok daha iyi olur. | TED | سيكون ذلك أفضل للجميع إذا تجهزوا لمهمتهم قبل أن يباشروا العمل بها بدل أن يتعلموها بعد توليهم منصبهم |
| Bizim için daha kötü olan herşey, para toplayabilmek için daha iyi. | TED | كلما إزداد سوء حالنا, كان ذلك أفضل لعملية جمع التبرعات. |
| Ne kadar çabuk olursa, o kadar iyi olur deyim yerindeyse. | Open Subtitles | حسنا كلما أسرعنا كلما كان ذلك أفضل وهذه عبارة مبتكره منى |
| Onları okuduktan sonra yakıyordum. en iyisi bu diye düşünüyordum. | Open Subtitles | . بعد أن قرأتها أحرقتها كنت أظن ذلك أفضل |
| Bir ezik gibi restoranda yalnız yemek yemekten daha iyidir. | Open Subtitles | ذلك أفضل من أن آكله لوحدي في المطعم كشخص فاشل. |
| Bunun yerine çevrimiçi teknolojiler birlikte videolar ve etkileşimli yükümlülükler versek daha iyi olmaz mı? | TED | بدلاً من ذلك. الن يكون ذلك أفضل مع تقنيات الانترنت، بتنقديم مقاطع الفيديو وانشطة تفاعليه للطلاب؟ |
| Bu herkesin seni yan kapıdaki hoş kız olarak görmesinden çok daha iyi. | TED | ذلك أفضل بكثير من أن يعتقد الجميع بأنك ابنة الجيران الجميلة. |
| Ölecekse ölsün ve nüfusu azaltsın daha iyi. | Open Subtitles | اذا كان له أن يموت ، فليفعل ذلك أفضل وبخفض عدد السكان |
| Düşünüyorum da biz, hepimiz, bunu çoğu insandan daha iyi biliyoruz. | Open Subtitles | أعتقد بأننا، كلنا، إعرف ذلك أفضل من أكثر. |
| Anahtardan ziyade kilide sahip olmak daha iyi. | Open Subtitles | و عليّ أن أجد القفل , ذلك أفضل من أن تجد القفل و من ثم تجد المفتاح , كيف يبدو لك هذا ؟ |
| Çardak üçte bir kaç tane travesti var çardak altıda ürkütücü bir örümcek var lafın kısası çardak sekiz daha iyi. | Open Subtitles | وعنكبوت مخيف الشكل بالشرفة 6 وكل ما تحدثنا عن الشرفة 8 بشكل أقل كان ذلك أفضل |
| Bu bana geçen yıl aldığından daha iyi. | Open Subtitles | ذلك أفضل مِنْ الذي حَصلَ عليني السَنَة الماضية. |
| İstersen ayrılabiliriz; bunun bizim için daha iyi olacağına inanıyorsan. | Open Subtitles | مازال بوسعنا الافتراق ان كنت تظن بأن ذلك أفضل |
| Bu harika. Onu kullanabiliriz. Bu silahtan daha iyi. | Open Subtitles | هذا عظيم الفستان, نحن نستطيع إستخدام ذلك أفضل حتى من المسدس |
| Ne yaptığınızı ne kadar az insan bilirse o kadar iyi olur. | Open Subtitles | كلما قل عدد الناس الذين يعرفون ماذا تفعل, كلما كان ذلك أفضل. |
| Ne kadar farklıysan, o kadar iyi olan bir gelecek. | Open Subtitles | أي أنه كلما كنت أكثر إختلافا كلما كان ذلك أفضل |
| en iyisi bu olur. Bu çocuklar çok büyük sıkıntılar yaşadı. | Open Subtitles | أظن أن ذلك أفضل لأن هؤلاء الأطفال مروا بأزمة حقيقية |
| Ailesi hakkında yalan söyledi çünkü tecavüzcü bir aileden daha iyidir. | Open Subtitles | لقد كذبت بشأن والدين ميتين لأنّ ذلك أفضل من والدين مغتصبين |
| Bu işin en güzel yanı nedir biliyor musun, insanların hayatlarını öğrenmek. | Open Subtitles | متأكد، أنا أعمل. ذلك أفضل جزء الشغل، تعرف تعلم حول حياة الناس |