Benimle uğraşmayı göze alabilecek kadar Aptal bu zavallıyı arıyorum. | Open Subtitles | أبحث عن الوغد.ذلك الغبي بما فيه الكفاية الذى يعبث مَعي. |
Aptal orospu çocuğu yakalanmak üzere. | Open Subtitles | ذلك الغبي سوف يودي بنفسه لأن يتم القبض عليه |
Albie karanlıktan korkuyordu çünkü bazı salaklar yatağının altından çıkabilirdi ve O salak ben olduğumdan beri, ona yardım etmek zorundaydım. | Open Subtitles | كان ألبي يخاف من العتمة لأن غبياً ما أختبأ تحت سريره وبما أنني كنت ذلك الغبي كان علي مساعدته |
O salak elini kolunu sallayarak gezebiliyorken Muhammed Ali konuşamıyor bile. | Open Subtitles | من كان يظن ان ذلك الغبي لا يزال يستطيع ان يمشي و محمد علي لا يمكنه حتى التحدث بعد الآن؟ |
O pislik Brick Breeland'a görünmektense kolumu keserim. | Open Subtitles | افضل قطع يدي على مقابلة ذلك الغبي بريلند |
Savaşmaya hazırdı, ben de o aptalın gözüne baktım -tek gözü vardı- ve ufak bir kedi yavrusu gibi parmağını emerek uyuyana kadar şarkı söyledim. | Open Subtitles | كان مستعداً للهجوم لذلك طعنت ذلك الغبي بقوة في عينة كان لديه عين واحدة فقط وغنيتُ له كي ينام حتى بدأ يلعق |
İsmim Toyama Sakura diye, o hergele beni Kin diye çağırıyor. | Open Subtitles | ولانني توياما ساكور فاين ذلك الغبي يناديني بـ"كيم |
O uzun zaman önceydi. Artık o kadar Aptal değilim. | Open Subtitles | لم أعد ذلك الغبي على أية حال، إكتشفتُ أن الناس متشابهون في كل مكان. |
Aptal Xander Harris'i öldüremedim. Çok utanç vericiydi. | Open Subtitles | بالإضافة إلي ذلك أنني لم أتمكن من قتل ذلك الغبي ألكساندكان ذلك مخجلاً |
Bu kahrolası Aptal, geceleyin yüzmek için iki kere düşünmeliydi, değil mi? | Open Subtitles | ذلك الغبي سيفكر مرّتين للسباحة الليله , أليس كذلك ؟ |
Bu sana, o Aptal garajdan kurtulmak ve kendi hayatını kurmak için harika bir fırsat. | Open Subtitles | هذه فرصتك لأن تبتعد عن التعرض للعقاب من ذلك الغبي في الكراج وتصنع حياتك الخاصة |
Sadece ihtiyacın olduğunda arayabileceğin bir Aptal mı sandın beni? | Open Subtitles | هل تعتبرينني ذلك الغبي الذي يمكنك ان تتصلي به حالما تكوني في حاجة الى شيئ ما ؟ |
O salak oğlan geldiğinden beri artık aranan adam sen değilsin, değil mi? | Open Subtitles | منذ أن جاء بابنه ذلك الغبي أليس كذلك ؟ |
O salak Jerry nerede? | Open Subtitles | أين ذلك الغبي جيري ؟ |
O pislik yine yanlış tahminde mi bulundu? | Open Subtitles | هل ذلك الغبي أتى بمعلومات خاطئة ؟ |
O pislik oturdu ve bir içki ısmarladı. | Open Subtitles | ذلك الغبي جلس وطلب المشروب |
Bana o aptalın kaçtığını söylemeyin. | Open Subtitles | لا تخبرني أن ذلك الغبي اختفى |
İsmim Toyama Sakura diye, o hergele beni Kin diye çağırıyor. | Open Subtitles | ولانني توياما ساكور فاين ذلك الغبي يناديني بـ"كيم |