| - Yavaş ol bakalım. Ben o sözü güzeller güzeli bir prensese verdim huysuz bir garsona de-- Şu kütükler neden hareket ediyor? | Open Subtitles | ليس بهذه السرعة، قطعت ذلك الوعد لأميرة جميلة، |
| Bu adam üç yılın her gününü o sözü düşünerek geçirdi. | Open Subtitles | ذلك الرجل فكر في ذلك الوعد يومياً لمدة ثلاث سنوات، |
| Sana o sözü verdiğimden beri çok şey oldu. | Open Subtitles | الكثير حدث منذ ذلك الوعد |
| Sana seninle evleneceğime dair söz verdim, sevgili Cora. Sana güvenebildiğimi bildiğim sürece de bu sözümü tutacağım. | Open Subtitles | وعدتكِ بالزواج يا عزيزتي (كورا) وسأحافظ على ذلك الوعد طالما أعرف... |
| bu söz, o kadar büyük bir arkadaşlığın başlangıcı oldu ki 103 tane hatıra defteriyle anlatmam gerekti. | Open Subtitles | ذلك الوعد الذي استهلّ صداقة رائعة تطلّب 103 قصاصة للمحافظة عليه .. |
| Ve o sözü tuttum. | Open Subtitles | وحافظتُ على ذلك الوعد |
| Bu yüzük o sözü simgeliyor. | Open Subtitles | هذا الخاتم يمثل ذلك الوعد. |
| o sözü Sammy vermedi. | Open Subtitles | سامي) لم يقطع ذلك الوعد) |
| Şimdi, adam yapan bu söz gitti, bu yüzden var | Open Subtitles | الآن،الرجل الذي أعطاهم ذلك الوعد مات لذلك عليك التحدث |
| Bu esinti bu söz bir rüzgara dönüştü. | Open Subtitles | "تلك النسمة، ذلك الوعد صار رياحًا" |