| Eski yüzyılın geçişini tek başıma izlemek istiyorum, hepsi bu. | Open Subtitles | انا فقط اريدُ رُؤية القرنِ القديمِ يرحل ، ذلك كُلّ ما فى الامر |
| Onu düzmek istedim, hepsi bu. | Open Subtitles | أردتُ مُمَارَسَة الجنس معها، ذلك كُلّ شيء |
| Bir sedirde oturup kafayı iyice dumanlamış üç gençtik sadece, hepsi bu. | Open Subtitles | كُنّا فقط ثلاثة رجالِ نجلس على أريكة كنا فوضويين جداً جداً، ذلك كُلّ ما في الأمر. |
| Sadece ekstra önlemler alıyoruz. hepsi bu. | Open Subtitles | نحن فقط نَأْخذُ إجراءات وقائية إضافيةَ، ذلك كُلّ. |
| SADECE SOL KANATTA BiRAZ DAHA COK CALISMAMIZ GEREK, O kadar. | Open Subtitles | نحن فقط وَصلنَا إلى العمل أصلب على الجانبِ اليسارِ، ذلك كُلّ. |
| Başım dertte, sana söyleyeceklerimin hepsi bu. | Open Subtitles | أَنا في مشكلةِ، ذلك كُلّ ما يُمْكِنُنى أَنْ أُخبرَك به |
| Hanım endişeleniyor, çünkü Peter aylak aylak dolaşıp bizi devamlı hayal kırıklığına uğratıyor, hepsi bu. | Open Subtitles | الأم قلق لأن بيتر متكسعُ مبهذلُ الذي يَخِيبُ أمل بشكل ثابت نا، ذلك كُلّ. |
| Ufak bir şey yapmak zorunda kaldık, hepsi bu. | Open Subtitles | نحن كان لا بُدَّ أنْ نَعمَلُ عمل صَغير، ذلك كُلّ. |
| Senin koruma altında olduğuna emin olmak için tuttuk. hepsi bu. | Open Subtitles | هو فقط لأن نُريدُ تَأْكيدك محمي، ذلك كُلّ. |
| Ben sadece buralı olmayan insanları sevmem, hepsi bu. | Open Subtitles | أنا فقط لا أَحْبُّ الناسَ الذي لَيسوا مِنْ هنا، ذلك كُلّ. |
| Dün gece geç saatlere kadar çalıştım, hepsi bu | Open Subtitles | أنا كُنْتُ أُشغّلُ في وقتٍ متأخرٍ من الليلةِ الماضيةِ ذلك كُلّ |
| Rogue'yu vurduğun için, sadece biraz hırpalayacaklardı, hepsi bu. | Open Subtitles | لإطلاق نار الغشّاشِ، فقط في العراء، أنت فوق قليلاً، ذلك كُلّ |
| Şu anda beraber olamayız, hepsi bu. | Open Subtitles | نحن فقط لا يُمكنُ أَنْ نَكُونَ سوية الآن، ذلك كُلّ شئ |
| Bu şehirde sahip olduğun tek şey itibarındır. hepsi bu. | Open Subtitles | كُلّ ما حصلت عليه في هذه المدينة هو ممثلك ذلك كُلّ شيء |
| Sen çok erken gelmişsin, hepsi bu. | Open Subtitles | أنت فقط طريق مبكّر جداً، ذلك كُلّ. |
| hepsi bu kadar beyler. Tabii izin verirseniz, Başçavuşum. | Open Subtitles | ذلك كُلّ شئ.موافق ، ايها العريف؟ |
| Sen çok erken gelmişsin, hepsi bu. | Open Subtitles | أنت فقط طريق مبكّر جداً، ذلك كُلّ. |
| Ben sadece, ah, bir uçak tamircisinden... muharebe taktikleri almaya alışık değilim, hepsi bu. | Open Subtitles | أنا مُجَرَّد , آه، لَيسَ مستعملَ للحُصُول على النصائحِ المقاتلةِ... مِنْ ميكانيكي , ذلك كُلّ. |
| Eve gitmeye hazırım sadece O kadar. | Open Subtitles | أنا مُجَرَّد مستعدُّ لذِهاب إلى البيت، ذلك كُلّ. |
| Belki de Debra'nın birine ısınması için zaman gerekiyordur, O kadar. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا ديبرا نوع الشخصِ تلك التقديراتِ فترةَ للتَسْخين. ذلك كُلّ. |
| Hala biziz. Sadece farklı, O kadar. | Open Subtitles | هو ما زالَنا، هو فقط مختلف الآن، ذلك كُلّ. |
| Elinden gelen bu mu, yaşlı adam? | Open Subtitles | ذلك كُلّ ما لديّك، أيّها العجوز؟ |