Konuşacak bir şeylerin olmasını istiyorsan, yazdığı kitaba göz atmak isteyebilirsin. | Open Subtitles | ربما تود قراءة كتابه إن أردت أن تجد ما تتحدث عنه |
Bu sırada, bizim balistik laboraturamıza bir göz atmak isteyebilirsin. | Open Subtitles | في الوقت الحالي ربما تود النظر للمعمل الجنائي |
- Pender gemiyi çalıştırıyor. - Bunu tekrar düşünmek isteyebilirsin. | Open Subtitles | بيندير * يدير السفينه الأن ربما تود أن تعرف ذلك |
Belki bize katılıp, olaylara biraz ışık tutmak istersiniz. | Open Subtitles | ربما تود الانضمام و إلقاء بعض الضوء على المسألة |
Belki önemli bir şey değildir, ama onunla konuşmak isteyebilirsiniz. | Open Subtitles | إنه لا شئ على الأرجح لكن ربما تود التحدث إليه |
Fakat sormak isteyebileceğiniz bir soru şu: "Beynin ve bilgiyi nasıl işlediğimizin hızlı bir evrimini görüyor muyuz?" | TED | ولكن هناك سؤال واحد ربما تود أن تسأله وهو، هل نحن نشاهد تطورا سريعا للعقل ولكيفية تعاملنا مع البيانات؟ |
Fırsat bulunca Lana'yla konuşmak isteyebilirsin. | Open Subtitles | حسناً ربما تود الذهاب للتكلم مع لانا عندما تسنح لك الفرصة |
Hatanı düzeltmek isteyebilirsin belki. Eğer onu sen kurtaramazsan, kimse kurtaramaz. | Open Subtitles | ربما تود تصحيح الأمر إذا لم تتمكن أنت من إنقاذها، فلا احد قادر |
Yok, ama öyle demişken gitmeden önce dün geceki malların kanıtlarından kurtulmak isteyebilirsin. | Open Subtitles | لا , ولكن بما انك ذكرت هذا ربما تود ان تتخلص من أي ادلة عن حفلة البارحة قبل ان نذهب |
Dostum, elini bir doktora göstermek isteyebilirsin. | Open Subtitles | ربما تود أن ترسل طبيب لينظر إلى تِلك اليد |
Ama en önemlisi, ateş etmeyi planlıyorsan emniyet kilidini açmak isteyebilirsin. | Open Subtitles | ولكن الأهم , ربما تود أن تبطل مفعول زر الأمان إن كنت تود أن تطلق النار |
Gömleğini çıkarmak isteyebilirsin. Kan bulaştırmak istemezsin. | Open Subtitles | ربما تود بنزع قميصك، لن ترغب بأن يتسخ بالدماء |
Uyumak isteyebilirsin evlat. | Open Subtitles | أجل، ربما تود أن تخلد للنوم، يا فتى. |
Gaz pedalını temizlemek isteyebilirsin. | Open Subtitles | ربما تود أن تنظف دواسة البنزين |
Küçük kız arkadaşına bir elveda öpücüğü vermek isteyebilirsin. | Open Subtitles | ربما تود ان تودع عشيقتك بقبلة الوداع |
- Söyleyeceklerimi duymak isteyebilirsin. | Open Subtitles | ربما تود سماع ما جئت لكي أقوله لك. |
Belki bize katılırsın, konuyu açıklığa kavuştururuz. | Open Subtitles | ربما تود الانضمام و إلقاء بعض الضوء على المسألة -حسناً، سأفعل |
Belki bize bir şeyler okumak istersin. | Open Subtitles | ربما تود أن تقرأ شيء ما |
Herhalde önemli bir şey değildir, ama onunla konuşmak isteyebilirsiniz. | Open Subtitles | إنه لا شئ على الأرجح لكن ربما تود التحدث إليه |
- Komiserim dışarı bakmak isteyebilirsiniz. - İşte budur! | Open Subtitles | أيها الرئيس ، ربما تود أن تلقي نظرة على ما يدور بالخارج |
Satın almak isteyebileceğiniz bir şey var galiba bende. | Open Subtitles | أعتقد أنني لدي شيء ربما تود شراؤه |