| her geçen gün daha çok sayıda hastaya takılıyorlar. hala klinik deney aşamasındalar ama, bunları rutin olarak kullandığınızı hayal edin, | TED | و يستفيد منها عدد أكثر فأكثر من المرضى. هي لا زالت قيد التجارب السريرية ، لكن تخيلوا حين نتمكن من توصيلها، |
| Mahallelerin bozulup tükendiği vakalarda çoğu zaman hala bir nabızları olduğunu fark ettim.Oranın, | TED | قد وجدت ذلك في حالات لم تنجح فيها الأحياء، لا زالت تملك نبضًا. |
| Ve onları buraya sürükleyen savaş dördüncü yılında hala şiddetini koruyordu. | TED | والحرب التي قادتتهم إلى هناك ما زالت مستمرة، منذ أربع سنوات |
| Bu yüzden bir bakıma mutluyum hâlâ beni şaşırttığı için. | TED | لذلك أشعر بالسعادة نوعاً ما لأنها ما زالت تثير دهشتي. |
| Sana yardım etmek büyük bir zevkti. - En azından, dişlerim hâlâ yerinde. | Open Subtitles | لقد كان من دواعي سروري أن أساعدك اذا كانت أسناني لا زالت موجودة |
| yine de fikir iyi. Soğukta bir şeyler muhafaza edilebilir. | Open Subtitles | هى ما زالت فكرة جيدة البرودة يمكن أن تحفظ الأشياء |
| Ama birçok açıdan, bu komplo resmi hala aramızda duruyor. | TED | لكن في أغلب الأحوال ما زالت صورة المؤامرة عالقة بنا |
| - hala rüya tehlikesinde. - Ona nasıl yardım edebilirim? | Open Subtitles | هى لا زالت فى خطر من الاحلام كيف اساعدها ؟ |
| Bunun için bir kutlama yapmalıyız. Bu yaşlı kadında hala hayat var. | Open Subtitles | يمكن أن نسمي هذا احتفالا السيدة العجوز ما زالت على قيد الحياة |
| Denizaltı araçları ve dalış takımları hala adaya çıktığımız yerde olmalı. | Open Subtitles | عليك إستخدام معدات الغطس حتماً ما زالت حيث تركناها لدى وصولنا |
| Hristiyan merhameti kalmadıysa bile en azından Venedik adaleti hala var. | Open Subtitles | إذا ضاعت الرحمة المسيحية فعلى الأقل العدالة البُنْدُقية لا زالت موجودة |
| Geceleri geç gelmesi ve toplantılarına rağmen... hala kanıta ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | بعد كل سهراته اليلية ولقاءاته وما زالت بحاجة الى أن اثبات |
| Bu kural hala geçerli. Senin erkek kardeşin için de. | Open Subtitles | و لا زالت المصيدة تعمل انظري كيف وقع بها أخوكِ |
| Sanırım hala polis haberleri üzerinde çalışıyor... ama her zaman bir terfi peşindedir. | Open Subtitles | أفترض أنها لا زالت تعمل على ضربات الشرطة لكنها تنظر دائماً إلى ترقية |
| Ve hâlâ senin yanında senin ondan nefret ettiğini bilmesine rağmen. | Open Subtitles | و ما زالت متمسكة بك حتى و هي تعرف بأنك تكرهها |
| Dökümün bitmiş bir kopyası sende nasıl olabilir ki? hâlâ yazılıyor. | Open Subtitles | كيف يكون معك نسخة من المحادثة المكتملة وهي لا زالت تُكتب |
| Senden yapmanı istediğim şey şu film izleme işinin hâlâ geçerli olduğunu düşündürtmen ama onun yerine onu klube getirmen. | Open Subtitles | ما أحتاج لتقوم به أن تتظاهر بأن فكرة السينما ما زالت قائمة و من ثم تحضرها للنادي بدلاً من ذلك |
| Evet. Bizim moruk hâlâ ameliyat yapabilecek kadar kendini iyi zannediyor. | Open Subtitles | أجل، والعجوزُ الكبيرةُ تحسبُ نفسها ما زالت قادرةً على إجراء الجراحات |
| Tarihimizde de geleneğimizde de bu yok, ...ayrıca bu hâlâ deneme safhasında. | Open Subtitles | ليس هناك تاريخ أو ماذي لهذا وهي ما زالت في مراحلها التجريبية |
| Bence çok fazla soğan koyuyordu, ama yine de çok iyi bir sostu. | Open Subtitles | كنت أشعر بأنه يستعمل الكثير من البصل لكنها ما زالت صلصة شهية جداً |
| Ordan paramı çektim ve bir bankaya koydum, orda büyümeye devam ediyor. | Open Subtitles | سحبت آلافي من هنالك و وضعتها في بنك حيث لا زالت تتنامى |
| Ama Claudia Evans halen yaşıyordu ve bütün bunlar onun kartı üzerinden oldu. | Open Subtitles | ولكن كلاديا افينز ما زالت حيه و كل نشاطك ظهرت على كشف حسابها |
| Belki o gitti ama öğrettikleri sonsuza kadar bizimle kalacak anılarımızda... | Open Subtitles | ربما يكون قد رحل و لكن تعاليمه ما زالت فينا نحن طلابه لا يوجد مكان نذهب إليه علينا أن نستمر في رؤياه |
| Kusura bakma, henüz işim bitmedi. Telefonu kapatıyorum, seni seviyorum. | Open Subtitles | أنا آسف، ما زالت مشغولاً بالعمل، سأنهي المكالمة، أنا أحبك |