| - Bir daha hislerin sana ne yapacağını söylediğinde ben güveneceğim. | Open Subtitles | المرة التالية التي يخبر فيها حدسك فريقنا بما نفعل، سأثق فيه |
| Tamam, Bunun anlamını bilmiyorum ama sana güveneceğim. | Open Subtitles | حسنا, انا لا اعلم بالضبط ماذا هذا يعنى, لكنى سأثق بك. |
| İşler normale dönecek diyorsan, sana güveniyorum. | Open Subtitles | اذا قلت بأن الامور ستعود للوضع الطبيعي سأثق بك |
| Bakın, kör bir proktologa ondan daha fazla güveniyorum ama durumu biliyorsunuz. | Open Subtitles | وخالدة قوية، فلماذا تريدنا؟ .. انظرا، سأثق في إختصاصي أمراض تناسلية أعمى عنها ولكن تعرفان الاتفاق |
| Bir daha sana güveneceğimi nasıl düşünebilirsin? | Open Subtitles | كيف يمكنك أن تتخيلي أنني سأثق بك مجدداً يوماً؟ |
| Evet, ve sokaktan buraya giren bir adam hakkında profesyonel fikirlerime güvenirim. | Open Subtitles | أجل، و سأثق برأيي المهني حول بعض الشبان، حسب رأيي، الذين كانوا يتجولون فقط في الشارع |
| Değiştiğini söylüyorsun, sana güvenmek istiyorum. | Open Subtitles | إنّكَ تقول الآن أنّكَ تغيّرت، لذلك سأثق بك. |
| Tamam, Bunun anlamını bilmiyorum ama sana güveneceğim. | Open Subtitles | حسنا, انا لا اعلم بالضبط ماذا هذا يعنى, لكنى سأثق بك. |
| Bunu bile başaramıyorsa, bir baba olarak ona nasıl güveneceğim? | Open Subtitles | فإن كان لا يستطيع فعل أمر ٍ بهذه البساطة فكيف سأثق به عندما يصبح أباً |
| Elindeki tüm hisseleri geri verip Amerika'ya dön ve bir daha asla gelme. Böylece sana güveneceğim. | Open Subtitles | اعطنى كل اسهمك و غادر الى امريكا ولا ترجع مطلقا و حينها سأثق بك |
| Oraya gidip, "Sana güveneceğim" demelisiniz. | TED | عليكم أن تعودوا إلى العمل ، و تقولوا " حسنا، سأثق بك". |
| Benim içkiyle aram yoktur ama sana güveniyorum. | Open Subtitles | أنا لا أحب شرب الكحول إطلاقاً، لكنني سأثق بخيارك. |
| Sana bu işi çözmen için zaman veriyorum ve güveniyorum. | Open Subtitles | الآن، سأثق بكِ لتصلحي هذا الأمر |
| Öyle olsun ufaklık. Bu sefer sana güveniyorum. | Open Subtitles | حسناً أيتها الصغيرة سأثق بكِ لهذا الأمر |
| Madem bu kadar güveniyorsunuz kendinize, size güveniyorum ve işi size veriyorum. | Open Subtitles | لو أنك بهذه الثقه، سأثق بك و أوظفك. |
| Bir daha bir İngiliz'e güveneceğimi asla düşünmezdim... özellikle de bir avukata. | Open Subtitles | لم أظن أني سأثق بشخص إنجليزي ثانية... خصوصا إن كان محاميا |
| Konu pizza malzemeleri olunca Hawaii'lilerden çok İtalyanlara güvenirim. | Open Subtitles | سأثق بالإيطايون عن من هم من هاواى جربها |
| Sanırım ortalıkta dolanıp içgüdülerime güvenmek zorundayım. | Open Subtitles | أحزر أنّي سأثق في غرائزي لتقودني إليه. |
| Sana güvenebilir miyim bilmiyorum ama başka seçeneğim yokmuş gibi görünüyor. | Open Subtitles | لا أعرف إن كنــت سأثق بك ولكــن يبدوا أنه ليــس لدي خيـــار |
| Sana nasıl güvenebilirim? | Open Subtitles | وكيف سأثق بك؟ أنت من يسترق السّمع |
| Hem ne zaman eline fırsat geçse genç kadınların peşine düşüyorsun. Böyle bir insana nasıl güveneyim? | Open Subtitles | وأيضًا تسعى وراء الفتيات كُلما أتيحت لك الفرصة فكيف سأثق بشخص مثلك؟ |
| Doğrusu ona bir daha güvenir miyim bilemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعلم إذا كنت سأثق بها أبداً مرةً أخرى |
| Sözüne güvenmem gerek. Comedy Central izlemem. | Open Subtitles | سأثق بكلامك فأنا لم أشاهد المركز الكوميدي |
| Yani gördüğüm şeyleri neden gördüğümü biliyorsan, bana bir şey söyleyebilirsen, o zaman sana güvenmeye hazırım ve artık ne söylersen dinleyeceğim. | Open Subtitles | لذا إن كنت تعرف لماذا أرى هذه الأشياء، إذا يمكنك أن تخبرني بشيء، حينها سأثق بك، وسأستمع لأي شيء تتفوه به. |
| Yani onları saklamaya uğraşmamış, ...bu da benim ona güvenmem gerektiğini düşündürüyor, yani güvenirdim. | Open Subtitles | هي لم تحاول جاهدة لإخفائه والذي يجعلني اشعر انها تثق بي ، لذا سأثق بها |
| Hayır, bunda hislerime güvenmeliyim. Ona hayır diyorum ve ilk seferkine dönüyorum. | Open Subtitles | لا ، سأثق بغرائزي بهذه المرة لست أرغب بهذه ، أريد الأولى |
| Eğer sana güveneceksem, adını bilmeliyim. | Open Subtitles | ،إذا كنت سأثق بك .سأكون بحاجة إلى معرفة اسمك |