"ستفعل" - Traduction Arabe en Turc

• yapacaksın
• yapıyorsun
• yapardın
• yapacağını
• yapacak
• yaparsın
• yapar
• yapacağız
• olacak
• yapardı
• yaptın
• yapacağına
• yapmak
• yapacaktın
• yapabilirsin

Demek ki Kralın bir oğlu olmalı. Tekrar soruyorum, ne yapacaksın?
إذن هو فى حاجة إلى إبن وأُكرّر, ماذا ستفعل حيال ذلك؟

Ben ne dersem payın o olacak. Ne söylersem yapacaksın.
يُدفع لك ما أقرّره أنا، و ستفعل ما آمرك به

- Ben kimseyi anlamam. - Ama bunu yapacaksın değil mi?
ـ أنا لا أفهم أيّ أحد ـ لكن هل ستفعل هذا؟

Bunu hep beni sikmek istediğin için yapıyorsun, değil mi?
أنت ستفعل هذا لأنك دائماً تريد أن تضاجعنى، أليس كذلك؟

- Birine zarar verdin diye bütün ırkının ceza olarak Goa'uld tarafından öldürüldüğüne inansan, yine olacağını sandığında sen ne yapardın?
إذا كنت تظن أن جنسك أبيد بالكامل بواسطة الجواؤلد كعقاب لأذى أحدهم ماذا كنت ستفعل اذا ظنيت أن هذا سيحدث ثانية

Benim için bir şey yapacağını biliyordum. Sadece ne ve nasıl olacağını bilmiyordum.
كنت أعرف أنها ستفعل شيئا و لكنى لم أعرف ماذا و كيف ؟

Elaine's Puddy'nin radyosunun ona yaptığını o da radyoya yapacak.
أجل، ستفعل إلين بالمذياع نفس الشيء الذي فعله بها المذياع.

Bundan sonra sana denileni mi yapacaksın yoksa yüzsüzlüğe devam mı edeceksin?
هل ستفعل مايُقال لك من الأن فصاعداً أم أنكَ ستستمر في الوقاحة؟

Kendi telefonundan ve... kendi sesinle... ölüm mesajı alırsan... ne yapacaksın?
ماذا ستفعل إذا جاء لك تحذير تهديد الموت بواسطة صوتك نفسه

Söylesene benden o kadar hoşlandığına göre benim için ne yapacaksın?
قل لي بما أنني أعجبك إلى هذه الدرجة ماذا ستفعل لأجلي؟

Ama ikimiz de biliyoruz ki zamanı gelince en iyi şeyi yapacaksın.
لكن كلانا نعرف أنه عندما يحين الوقت أنت ستفعل ما تراه أفضل

Kötü hava bütün hafta boyunca devam ederse ne yapacaksın?
ماذا ستفعل لو استمر هذا الطقس الكريه لمدة أسبوع آخر؟

Dırdır edip inleyeceksin, ve sonra her zaman yaptığın şeyi yapacaksın :
سوف تجعلها ساقطة , ومن ثم ستفعل الذي دائما تفعلة وهو قتلها.

Peki, tamam onlar oraya gelene kadar sen ne yapacaksın?
كل الحق، وانتظر ثانية، ماذا ستفعل حتى أنها تحصل هناك؟

Öyle mi? Peki gerçek Rus çocuk.. geldiğinde ne yapacaksın?
أجل، حسناً، ما ستفعل عندما يظهر في الواقع الطفل الروسي؟

Bu kadar çok ihtiyacının olduğunu düşündüğün bu kadar antremanla ne yapacaksın?
هل تعلم ماذا ستفعل بكل هذا التدريب الذي تظن أنك تحتاجه بشده؟

Bu arada, yarın saat dörtte ne yapıyorsun?
بالمناسبة، ماذا ستفعل غدا عند الساعة الرابعة؟

Onunla son bir kez daha konuşmak için ne yapardın?
ماذا ستفعل لو استطعت أن تتحدث معه مرة أخيرة ؟

Ne yapacağını biliyorsun sanırım, baba. Toz ve kir arayacaksın.
أظنك تعرف ما ستفعل بها إبحث عن الغبار و القاذورات

Önceleri, tek yapmam gereken camdan bakmak gerçek bir arkadaş görmekti ben ve ailem için her şeyi yapacak birini, ama şimdi hepsi gitti.
من قبل كان كل ما علي فعله هو النظر عبر النافذة و سارى صديقة حقيقية انسانة ستفعل اي شيء لأجلي او لعائلتي لكن الآن

Ablama asıIıyorsun. Onun gözüne girmek için her şeyi yaparsın.
أنت وكأنك تترصد أختي ستفعل أي شئ لتكون مناسباً لها

İkinci bir çip yaptığın duyulursa, hükümet sana ne yapar biliyor musun?
ماذا ستفعل حكومتك لك حين يعلمون أنك قمت بصناعة شريحة ثانية ؟

Fakat, bunu mu yapacağız, yoksa doğanın kendi doğal akışını sürdürmesine izin mi vereceğiz?
لكن هل ستفعل ذلك، أم أننا سنترك الطبيعة تأخذ مجراها؟

Onu korumak benim görevim. Denise de aynı şeyi yapardı.
أنا أبوه، وظيفتى أن أحافظ عليه دنيس ستفعل نفس الشيء

Bu anca senin aklına gelebilirdi. Ne yaptın ona?
يمكنك بذلك القيام بقلب نظام الحكم ماذا ستفعل معه ؟

- Bu sana güvenmediğimden değil, senin ne yapacağına güvendiğimden.
انها ليست مسألة ثقة بك بل عدم ثقة بما ستفعل

Sen yapman gerekeni yapmak zorundasın ama çocuklarla ilgili söylediklerimde ciddiydim.
لكنك ستفعل ما يجب فعله انا اقصد ما قلته بخصوص الاطفال

Hiç kimsenin buna hakkı yok Ya oğlun ölseydi ne yapacaktın?
لا يملك احدا هذا الحق ماذا كنت ستفعل لو قتل ان ذاك

Tamam, belki öyledir. Ama bu konuda ne yapabilirsin?
حسناً، على الأرجح أنه خطؤك ولكن ماذا ستفعل حيال ذلك؟