Belki şehirde daha iyi olacağını düşünüyorlardır. | Open Subtitles | ربّما يظنون أنّك ستكون أفضل حالاً بالمدينة. |
Ben sadece uzak durmanın daha iyi olacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أعتقد أنك ستكون أفضل حالاً بدونها |
Sensiz daha iyi olacağını düşünmüyorsun. | Open Subtitles | لا تظنها ستكون أفضل حالاً دونك |
Biliyorum, şu an buna inanmak zor ama her şey çok daha iyi olacak. | Open Subtitles | اسمع، أعلم أنه من الصعب التصديق الآن لكن الأمور ستكون أفضل حالاً |
Motelde ona ulaşabilseydim ona derdim ki... "Mazide kalmış şeyleri kafaya takıp surat asmasan çok daha iyi edersin." | Open Subtitles | لو كنت أدركته في ذلك الفندق لقلت له: "ستكون أفضل حالاً لو توقفت عن الاستياء من ذلك الماضي القديم" |
Git hadi. Nasılsa kendi başına daha iyi olacaksın. | Open Subtitles | امضي، ستكون أفضل حالاً بنفسك، أياً يكن |
Onlar olmadan daha iyi olacaksın. | Open Subtitles | ستكون أفضل حالاً بدونهم |
Durumu çok daha iyi olabilirdi. | Open Subtitles | كانت ستكون أفضل حالاً |